Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Bilal Sarucan’ı yıllardır tanırız. Karacabey için kafa yorar, proje üretir. Nedim Cura’yı yeni tanıdık, ama o da tam bir Karacabey sevdalısı.
Geldiklerinde…
“Karacabey soğandan ibaret değil” diye söze başladılar. “Herkes Mudanya ve Gemlik’i bilir, ama en iyi zeytin Karacabey’de yetişir” diyerek iddialı giriş yaptılar.
İsmetpaşa Köyü’nde 400 zeytin ağacı olan Bilal Sarucan kimyasal gübreye baştan karşı. Bu konuda önerisi var:
“Adı pek hoşa gitmeyebilir, ama zeytinde en iyi verim solucan gübresiyle alınır.”
İddiası şu:
“Ağaçlara atılan kimyasal gübre zeytin için riskli. Oysa solucan gübresi hem doğal, hem de toplu üretilirse ekonomik.”
Çağrı Marmarabirlik’e:
“Marmarabirlik öncülük etsin, köylerdeki atıl binalarda solucan gübresi üretilsin. Ürün kalitesi ve verim artar.”
Tekniğini bilemeyiz elbette, ama üzerinde durulabilecek bir öneri.

Flipboard