Yılmaz, yazısında konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Tarihte… İpek Yolu güzergahında olduğu için, Uzak Doğu’dan Batı’ya kumaş götüren tüccarların güzergahında yer alması, Bursa’yı ticaret kenti yaptı.

Aynı zamanda…

Kumaş ticareti, üretimini getirdi. Evlerin altındaki deverelerde çekilen iplikler, mahalle aralarındaki dokuma atölyelerinde kumaşa dönüştü.

Gerçi…

Bazı dokuma atölyeleri kapılarına fabrika tabelası astı, ama 60 yıl önce iki büyük fabrikanın biri Merinos, diğeri İpekiş’ti. İkisi de Atatürk’ün armağanı olan fabrikalar, çalışanlarına statü de kazandırdı.

Ta ki…

1961 yılında Türkiye’nin ilk Organize Sanayi Bölgesi olan Bursa OSB faaliyete geçene kadar.

Gerçi…

Fabrikalar tekstil ağırlıklıydı, ama otomotiv ve metal üretimiyle tanışıldı. Son döneme kadar da Bursa’da sanayi ve ekonominin lokomotifi tekstil oldu.

Gelin görün ki…

Artan maliyetler ve ortaya çıkan alternatifler uluslararası pazarlarda Bursa tekstilini geriletti. O nedenle kimi firmalar kapandı, kimi küçüldü, kimi ayakta kalabilmek için yurt dışına gitmek zorunda kaldı.

Yine…

Son yıllarda çevre kaygısı en çok tekstili etkiledi. Üretiminde suyu en çok kullanması ve bazı üretim dallarında kirletmesi yanında, hava kirliliğine yol açan etkenler arasında da tekstil de vardı.

Nitekim…

Uzun süredir tartışılan havayı ve suyu kirletici özelliğiyle birlikte, su tüketimi de tekstili bunalıma soktu.

İşte…

Böyle bir çevre baskısı altında kalıp çöküş riski taşıyan tekstil sektörünü günün ekonomi anlayışıyla uyumlu hale getirebilmek için Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay önemli bir toplantı yaptı.

Toplantıda…

Sektör temsilcileriyle baca filtre sistemleri görüşülen tekstili; kirleten yerine, çevreyle barışık ve eskisi gibi üretip ihraç eden sektör yapmak için harekete geçildi.

Tekstilin yeşil ekonomi adaptasyonu ve çevre dostu teknolojilerle dönüşümüne BTSO destek veriyor.”

Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın köşe yazısının tamamını okumak için tıklayın…