Flipboard
Erdal Akçay, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Geçtiğimiz cuma akşamı İstanbulspor deplasmanında 1-0 öne geçiyorsun, oyunu tutup skoru korumak için canla başla mücadele etmen gerekirken, önce bireysel hatalar ardından da hakem müsveddesinin kararlarıyla mağlubiyeti kabulleniyorsun.
Bu ligde kalmak isteyen takımların nasıl can siperhane mücadele ettiğini görüyoruz. Ne yazık ki Bursaspor’da bunun kırıntıları dahi yok.
Hiç kimse kusura bakmasın ama İstanbul’daki maçın son anlarında kırmızı kart gören Mert Yılmaz’ın da tepkiyi abartarak farklı boyuta götüren Mustafa Er ve yardımcılarının da affedilir bir durumu yok.
Öyle soyunma odasına inip, “Bu ligde kalacağız. Biz burada devrim yaptık. Bütün kalan 6 maçı kazanacağız” demekle olmuyor. Başkan Furkan Banaz’ın da, “Futbolcuların inançlarında herhangi bir eksiklik yok. İnşallah biz bugün itibarıyla kümede kaldık diyoruz. Bundan sonraki maçların tamamını kazanacağız” şeklinde yaptığı açıklamayı heyecanına verelim.
Gençlerbirliği ile adeta tamam mı devam mı maçına çıkıyorsun…
Göreve çağırdığın taraftarın koşulsuz destek vermiş. Maçın saatine bile aldırış etmeden Süper Lig’de en az 16 takımın rüyalarında göremeyeceği tribün atmosferini yaratmış.
Gelin görün ki sahada giydikleri şanlı formanın hakkını verecek bir tane bile futbolcu yok.
Erdal Akçay’ın yazısının tamamı için tıklayın…
Ertan Erkkuvvet, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Öyle bir dönemden geçiyoruz ki ne sahaya sürülen 11’in, ne oynanan oyunun kalitesinin, ne de kimin gol attığının hiçbir önemi yok. Tek gerçek her ne şartta olursa olsun kazanmak.
Gençlerbirliği karşısına işte böyle bir atmosferde çıktı Bursaspor.
İlk 15 dakikasında pek bir varyasyon göremediğimiz maçın 18. dakikasında Luka Capan’ın kafa vuruşunda Ramazan Köse’nin son anda çeldiği topu Pedro, ağlara değil de direğe nişanlayınca mutlak bir golden olduk.
31. dakikada da Massimo Bruno, Enver Cenk’in soldan içeriye çevirdiği topu penaltı noktası civarından müsait durumda auta gönderince soyunma odasına golsüz eşitlikle girmekten kurtulamadık.
Her hareketleriyle sadece 1 puan için geldiklerini belli eden Gençlerbirliği, karşısında taraftarının müthiş desteğine rağmen bir türlü istediği pozisyonları bulamayan yeşil beyazlıların gol üretebilmesi daha çok şansa kalmış gibiydi. Bu durağanlığa kenar yönetimin de 68’e kadar tepkisiz kalması ise anlaşılır gibi değildi.
Dakikalar ilerledikçe yeşil beyazlı futbolcularda da taraftarda da gerginlik arttı, Gençlerbirliği oyuncularında direnç.
Sonrasında ise dakikalarla birlikte umutlar da tükendi.
Şu bir gerçek ki kazanabilecek hırsı sahada göremedik.
Ertan Erkuvvet’in yazısının tamamı için tıklayın…
Emre Kurtbay, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Tüm olumsuzluklara rağmen yine de ümit vardı Bursaspor için.
Binlerce taraftar, aileler….
Hafta içi saat 18.00 ve Ramazan olmasına rağmen yine sevdasının peşinden koştu, stada geldi.
Ama bunun karşılığı ne oldu?
Koskoca bir sıfır!
Tüm ümitlerimiz açıldığından beri bir türlü gün yüzü göremediğimiz Timsah Park’ın çimlerine gömüldü.
Hücum etme gibi bir niyeti olmayan; geçen hafta 4 gol yiyen takıma karşı bile meşin yuvarlağı üç kale direğinin arasına atamıyorsan zaten bu iş bitmiştir.
Bu kadar önemli bir maçta pozisyona dahi girememek…
Tribündeki taraftar girse oynasa daha istekli görüntü çizerdi, savaşırdı.
Kimse direkten dönen veya kalenin dibinden geçen topa bakmaz.
Bir tane isyan eden, savaşan futbolcu olmaz mı ya!
Gerçekten çok yazık.