‘Büyük Kıyamet’ kapıda! En riskli şehir Bursa…

Asrın felaketi olarak adlandırılan 17 Ağustos Depremi’nin 23’ncü yıl yıldönümde uzmanlar Bursa’yı ciddi şekilde uyardı: “Depremi en şiddetli hissedecek ve en fazla etkilenecek il Bursa. Bir daha 1855 gibi bir deprem yaşarsak bunun adı büyük kıyamet olur.”

‘Büyük Kıyamet’ kapıda! En riskli şehir Bursa…

Hatice DAL
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 23.yıldönümünde TMMOB İl Koordinasyon Kurulu (İKK) deprem gerçeğine bir kez daha dikkat çekti.

BAOB’da düzenlenen basın açıklamasında konuşan TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, Bursa için önemli ve korkutan uyarılarda bulundu, Türkiye’nin dünyada depremsellik anlamında en önemli ülkelerden biri olduğunu belirten Er, Bursa’nın da depremi en çok, en şiddetli yaşama ihtimali ve en yakın zamanda etkilenmesi beklenen il olduğunun altını çizdi.

Ülkede en fazla fay hattının Bursa’dan geçtiğini vurgulayan Er, “Bursa, Marmara Denizi’nin altından geçen fay hattında olacak depremden etkilenecek. İznik Gölü’nün altından başlayarak, Gemlik, Mudanya, Karacabey’e kadar uzanan fay hattından etkinelecek ki bu kol üzerinde 7 şiddetinin üzerinde deprem beklentisi var. Sonrasında ise 1885’de yaşanan ve ‘Küçük Kıyamet’ anılan depremin oluştuğu fay hattı üzerindeyiz bu aktif ve diri. Bir daha 1885 gibi bir deprem yaşarsak bunun adı büyük kıyamet olur” dedi. Sadece doğal afetlere bakan bir bakanlığın oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Er, “Bütüncül bir plan yapılarak hareket edilmesi gerekiyor. Bursa’nın iki şeye ihiyacı var. İlki planlama ikincisi ise yapılan çalışmaların denetlenmesi. Artık devir uygulama devri. Buradan yetkileri bir defa daha uyaralım. Artık konuşma değil icrata geçilmeli” diye konuştu.

ÖNLEM İÇİN DERHAL ADIMLAR ATILMALI
TMMOB İKK adına açıklama yapan kurul sekreteri ve Mimarlar Odası Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, 20 binin üzerinde vatandaşın hayatını kaybettiği Marmara depremlerinin ardından ülke genelinde yaşanan diğer depremlerde de yıkım ve kayıplara sebep olan yanlış planlama, kentleşme ve yapılaşma politikalarının devam ettiğini söyledi. 23 yılın ardından deprem gerçeği ile gerçekten yüzleşmediğimizi ve yeni depremlere hazırlanma konusunda yeterince mesafe kaydetmediğimizi kaydeden Şimşek, “23 yılda afet riski olan yerleşim yerleri taşınmadı, binalar depreme dayanıklı hale getirilmedi, kent merkezlerinde gerektiği kadar toplanma alanları oluşturulmadı. Kentsel dönüşüm uygulamaları amacından saptırılarak inşaat firmalarına kaynak aktarılan ve kentsel rantların belli kesimlerde toplandığı bir aracı haline getirildi. Mevcut bir durumda artan nüfus ve yapılaşma nedeniyle yaşanacak benzer bir felaketin sonuçları çok daha ağır olacak. Bu nedenle derhal adım atılmalı. Doğru ve yeterli risk denetim sistemi oluşturularak, bölgesel ve kentsel ölçekte sakınım planları hazırlanmalı. Riskli yapılar tespit edilerek güvenli hale getirilmeli, uygun olmayan zemin ve araziler derhal boşaltılmalıdır” ifadelerini kullandı.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X