Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle; Sizler Diyarbakır annelerinin yüreklerini yaktığını daha iyi biliyorsunuz. Halbu ki Diyarbakır tarih boyunca barış ve refar şehri olmuştur. Kürt kardeşlerimin üstüne terör müsibeti çöktü. Güzelim Diyarbakır’ı perişan ettiler. AK Parti’yi kurduğumuzda buraya geldik. Karşılaştığımız herkese “iktidara gelirsek bizden ne istiyorsunuz?” diye sorduk. Sadece OHAL’i kaldırın, yeter” şeklindeydi. Hükümete gelince OHAL’i kaldırdık mı? Söz verdik.

Biz tüm samimiyetimizle barış, kardeşlik, çözük, adalet, hak, özgürlük, demokrasi dedik. Asimilasyon politikalarını ortadan kaldırdık. Peki sırtını size değil de PKK’ya terör örgütüne dayayanlar ne yaptı? Bunların eş genel başkanı ‘AK Parti kadınların başına gelen en büyük felakettir’ demiş. Asıl PKK’sı, KCK’sı, HDP’siyle Kürt kardeşimin kanını sömüren sizsiniz.

DİYARBAKIR CEZAEVİ KARARI

Sizlere müjde vermek istiyorum. Adı zulümle işkenceyle anılan Diyarbakır Cezaevi’ni yakında boşaltıyoruz ve yakında kültür merkezine dönüştürüyoruz. Adalet Bakanlığı bu konuda gerekli hazırlığı yapıyor.

Bunlar hangi edepten, hangi namustan bahsediyorlar? Bunlar da ne edep var, ne namus var. Bunlar kirli. Kobani’den kaçan kardeşlerimizden önemli bir kısmı halen ülkemizde yaşıyor. Başlattığımız çözüm sürecinde neler yaşandığının şahidi sizlersiniz. Biz çözüm sürecini anneler ağlamasın, akan kan dursun diye başlattık. Bunlar süreci istismar edip yıktılar. Çukur eylemleriyle bölge insanına tuzak kurdular. Çünkü bunlar Kürt düşmanı, bunlar insanlık düşmanı. Bunlar coğrafya ve medeniyetimizin düşmanı. Bunların olduğu yerde hak, hukuk, adalet kalmaz.

“ÇÖZÜM SÜRECİNİ HDP’NİN GİZLİ GÜNDEMİ SONLANDIRDI”

Şimdi CHP ile HDP beraber yürüyor mu, İYİ Parti beraber yürüyor mu? Hiçbir farkları yok. HDP’nin CHP’ye verdiği desteğin nedeni bu ideolojik yakınlık. Evet çözüm sürecini biz başlattık. Ama çözüm sürecini sonlandıran biz olamadık. HDP’nin art niyetleri, gizli gündemleri sonlandırdı. Silopi’yi köstebek gibi kazanlara ‘Siz ne yapıyorsunuz’ demediler, diyemediler. Bunlara tavır koymadılar. Hangi devlet buna müsaade eder.

“Barış, demokrasi” diyorlar. Siz bu kavramları ağzına en son alacak partisiniz ey HDP’. Sıkıysa söylesinler. Hala “Bizim PKK ile işimiz yok” diyorlar. Bunların ne söylediğine değil, ne yaptığına bakıyoruz. Diyarbakır Belediyesi bunların elindeydi. Belediyelere verilen kaynaklarını teröre peşkeş çektiler. Bunların, evlatları ellerinden alınıp dağa götürülen annelerin feryatlarını duyduğunu gördünüz mü? Tek dertleri var oda Erdoğan’sız bir Türkiye. İşi gücü bırakıp bizimle uğraşıyorlar. Diyarbakır’a huzur gelince neler olduğuna şahitsiniz.

Bunları gördüğünüz her yerde yakalarına yapışın, ‘Çözüm sürecini bitirmek için size kim talimat verdi’ diye sorun.

BÖYLE BİR EZİYET CANLIYA NASIL YAPILABİLİR?

Seçimlerde seni başkan yaptırmayacağız diye ortalığı inletenlerin Yasin Börü’nün kanının hesabını verdiğini gördünüz mü? Yasin Börü’yü nasıl alçakça öldürdüklerini biliyorsunuz değil mi? Bu nasıl bir kindir, bu nasıl bir nefrettir? Bıraktım Kürdünü, Türkünü böyle bir eziyet canlıya nasıl yapılabilir?

Diyarbakır’da son 10 yılda 46 katrilyon lira yatırım yaptık. 248 bşn gencimizin istifade ettiği 7 gençlik merkezi inşa etti. Bu ülkeyi birlikte bu günlere getirdik. İnşallah yine 2023 vizyonuna kavuşturacağız. Tükriye tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlesini bizimle birlikte kavuşmuştur. Diyarbakır’a son 10 yılda 46 tirilyon destek sağlanmıştır.

ŞEHİR HASTANESİ MÜJDESİ

1000 yataklı Kayapınar şehir hastanemizin ihalesini 19 Temmuz’da gerçekleştiriyoruz.

Diyarbakır Mazı Dağı arasında yeni bir demiryolu yapıyoruz. Bu hattı önümüzdeki yıl bitirmeyi hedefliyoruz. Diyarbakır’ı raylı sisteme kavuşturmak için kolları sıvadık. Doğalgaza kavuşturduğumuz Diyarbakır’da abone sayısı 214 bini buldu.