Suriye’nin başkenti Şam’da Esed rejimin ablukada tuttuğu Doğu Guta’nın simgesi olan Kerim bebeğin ardından, 2 yaşındaki Kasım da benzer acıları yaşıyor. Hava saldırısında ağır yaralanıp annesini kaybeden minik Kasım, acilen tahliye edilerek tedaviye alınmayı bekliyor.
Kasım Kahveci, Doğu Guta’nın simgesi haline gelen Kerim bebek gibi Esed rejiminin bombardımanına anne kucağında yakalandı.
Hammuriye beldesini 3 Aralık’ta vuran rejim uçağı, Kasım’ı annesinden ayırdı.
Öksüz kalan Kasım ise burun ve ağız çevresinden ağır yaralar aldı, tüm üst çenesini, burun boşluğunu, dudak ve yanak dokularını kaybetti.
Şuurunu kaybeden Kasım, 2 gün yoğun bakımda makineye bağlı kaldı.
Kasım’a şimdi babası bakıyor. Ancak çene, ağız ve burnunda büyük yırtık ve kırıklar bulunan çocuk, güçlükle beslenebiliyor.
Babası Muhammed Kahveci, besinleri çiğneyemeyen yavrusunu, burnundan yemek borusuna soktuğu bir sondayla sıvı gıda enjekte ederek besliyor.
Yüzünü haraket ettirdiğinde veya çevirdiğinde minik Kasım büyük acılar yaşıyor.
Ağır yaraları nedeniyle konuşamayan Kasım, ağrılarından ötürü güçlükle uyuyabiliyor.
Kasım da şimdi diğer pek çok çocuk gibi tam donanımlı bir hastanede ameliyat edilmek için Doğu Guta’dan acilen tahliye bekliyor.
Babası Muhammed Kahveci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Oğlum ölüm tehlikesini geçici olarak atlattı. Yüzünde ağır yaraları var. Acilen bazı ameliyatlar gerekiyor. Yaraların kapanması için hemen tedaviye ihtiyacı var. Yavrumun yüzüne doku nakli ve estetik yapılması gerekiyor.” dedi.
Kahveci, Türkiye’nin Doğu Guta için çaba göstermesinden mutluluk duyduklarını belirterek, “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Doğu Gutalı çocukların yanında durmaya devam etmesini temenni ediyoruz. Bu çocukların dışarıda tedavi için tahliye edilmeleri gerekiyor. Durumu çok kritik olanlar bir an önce çıkarılmalı. İnşallah bize en kısa zamanda yardımcı olur. Erdoğan’a çok teşekkür ederiz.” şeklinde konuştu.
“Tedavileri yapılmazsa yüz deformasyonu sürecek”
Kasım’ın doktoru Ebu Osman da çoçuğun ağız, çene ve burun bölgesindeki tahribatın yanı sıra kafatasına saplanmış bir şarapnel bulunduğunu anlattı.
Doktor Ebu Osman, “Elimizde bu tedaviyi yapabilecek malzemeler yok.” dedi.
Kasım’ın ve Kerim bebeğin hikayesinin aynı olduğunu dile getiren Ebu Osman, “Tedavileri yapılmazsa hayatlarının geri kalanı bu yüz deformasyonuyla sürecek.” diye konuştu.
Ebu Osman, en az 650 hastanın acilen tahliye edilmesi gerektiğini belirterek, çok sayıda sivilin ilaçsızlıktan hayatını kaybettiğini anımsattı.
Doğu Gutalı Kerim bebek de Esed rejiminin bir buçuk ay önce düzenlediği saldırıya sokakta annesiyle yakalanmış, annesini ve sol gözünü kaybetmişti. Başından ağır yaralanan bebek mucizevi şekilde yaşama tutunmuştu. Bebeğin hikayesinin AA tarafından haberleştirilmesi ve fotoğrafının yayınlanmasıyla Türkiye ve dünyadan, sosyal medyada 5 milyondan fazla dayanışma mesajı paylaşılmıştı. Ancak Kerim, kaybettiği gözündeki iltihabın diğer gözüne bulaşması halinde sağ gözünü de yitirecek.
Abluka ve saldırıların ağır faturası sivillere çıkıyor
Muhaliflerin kontrolündeki Doğu Guta’da yarısı çocuk yaklaşık 400 bin sivil yaşıyor.
Doğu Guta, Astana anlaşmalarında çatışmasızlık bölgesi ilan edilmesine karşın Rusya garantörlüğünü üstlendiği rejim 8 aydır bölgeye yönelik abluka ve bombardımanlarını sıkılaştırdı. Bu durum karşısında uluslararası toplum halen sessizliğini koruyor.
İnsani krizin derinleştiği bölgede 600’den fazlası acil, binlerce sivil hasta tahliye edilerek tam donanımlı hastanelere sevk edilmeyi bekliyor.
Hastalardan birçoğu çocuk veya ileri evre kanserli.
Doğu Gutalı çok sayıda bebek ve çocuk da açlık ve ilaçsızlığa karşı verdiği yaşam mücadelesini kaybetti.
Esed rejimi, son olarak çoğu kanserli çocuklardan oluşan 29 acil hastanın çıkmasına, muhaliflerin elindeki aynı sayıdaki askerinin serbest bırakılması şartıyla izin vermişti.
Takas önceki akşam tamamlanmıştı.
Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın danışmanı Jan Egeland, Esed rejimine tepki göstererek, “Hasta çocukları, esirler karşılığında salıvermek, çocukların savaşta pazarlık aracı olması iyi bir anlaşma değil. Bu olmamalı. Çocukların tahliye hakkı var ve bizim de onları tahliye etme zorunluluğumuz bulunuyor.” diye konuşmuştu.