HATİCE DAL
İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Bilgi Bursa’da programı kapsamında ‘Türkiye Ekonomisi 2020′ paneli gerçekleştirildi. İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, buradaki konuşmasında Türkiye ekonomisinin krizlere dayanma gücü olan bir ekonomi olduğunu belirterek, ‘’Bu işin çıkış yolunda sorunu çözmenin bir anahtarı varsa o da Türkiye’de başta imalat sanayi olmak üzere döviz kazanan sektörlerdeki firmaları kapasite artırıcı yatırımlara ikna etmektir. Bu sağlandığı takdirde resim toparlanır. Toparlanmadığı takdirde yavaş büyüme devam eder” dedi. Ekonominin iç dinamiklerine bakıldığında Türkiye’nin yavaş büyüme döneminde olduğunu ifade eden Akat, şöyle devam etti: ‘’İnsan politikası açısından temel sorun çıkmazdır. Hükümetin iç talebi destekleme çabaları genellikle tüketime yöneliyor ve dış açık belirmesi ihtimalini yaratıyor. Destek vermeye çalıştığınızda bizzat bu desteği ortadan kaldıracak bir mekanizmayı devreye sokmuş oluyorsunuz. Çıkmaz olan budur.”
KALİTELİ FİRMALARA SAHİBİZ
Ciddi bir işsizlik probleminin birikerek gelmeye başladığını dile getiren Akat, bunun nasıl çözüme kavuşturulacağının hep birlikte izlenip görüleceğini vurguladı. Ekonomide daha gerçekçi olunması gerektiğinin altını çizen Asaf Savaş, ‘’Türkiye ekonomisinde geçen sene eylül ekim aylarından müthiş bir karamsarlık vardı. Hemen insanlar doların 10 lira olacağını konuşmaya başladı. Biz şunu söyledik; ‘abartmayın, biraz daha gerçekçi olmak lazım’. Türkiye ekonomisinin özellikle özel sektör firmalarına baktığımız zaman durumun fena olmadığını görüyorsunuz. Yaptığı işi bilen, dünyaya mal satabilen kaliteli firmalardan oluşan bir özel sektöre hakimiz” diye konuştu.
DÜNYANIN ORTAK SORUNU ‘İSTİHDAM’
İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi ve Finansal Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Ege Yazgan ise, istihdamın tüm dünyanın ortak sorunu olduğuna işaret etti. Dünyanın gündeminde yeni iş yaratacak istihdam dostu teknolojileri hayata geçirmenin yer aldığını kaydeden Yazgan, 2010 sonrasında Türkiye’de krizlerden kurtulmak için uygulanan modelin son derece yanlış olduğuna dikkat çekti. Yazgan , ‘’Şişkin krediyle, iç talebe yönelik ve daha verimsiz olan bir modelin şu anda uygulanması herhangi bir durum için çözüm oluşturmaz” şeklinde konuştu.
BAŞKA BİR HİKAYE YAZILMALI
Türkiye’nin şehirleşme hızının çok yüksek olduğunu anlatan Yazgan, bu nedenle inşaat gibi sektörlerin çok hızlı geliştiğini söyledi. Belli bir yerden sonra bu yatırımların verimli olmamaya başladığını ifade eden Yazgan, ‘’İnşaat sektörüne bakıldığında çok verimlilik yaratacak bir durum yok. 2010 sonrası Türkiye’nin büyümesinde verimlilik çok düşük” dedi. Bunun en büyük nedenlerinden birinin özel şirketler tarafından yatırımların yapılmaması olduğunu belirten Ege Yazgan, ‘’Yatırımın olmadığı ve uzun dönemli kredilerin desteklendiği dönemde verimlilik yerine getirerek hızlı büyüme yaşayamazsınız. Çözüm yatırımların tekrar yapılması. Bu anlamda dış talep önemli. İç talebe yönelik, inşaat sektörüyle büyümek artık kolay olmayacak. İlk defa olarak başka bir hikaye yazmamız gerekiyor, katma değeri yüksek alanlara geçilmeli” diye konuştu.