Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ABD’nin çekilmesi Türkiye’nin Kürt savaşçıların güvenliğini garanti etmesine bağlı” diyen, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’u sert sözlerle eleştirdi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
”Her kurum gibi Meclisimizin itibarı da yaptığı işlere ve bu işlerin kalitesine bağlıdır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da birileri Meclis’i çalıştırmamak için tüm güçleri ile çalışacaktır. Sizlere düşen hem bu kifayetsizlere hak ettikleri cevapları vermek hem de yasama sürecinin kesintisiz çalışmasını sağlamaktır. Meclis’te de saflar netleşmiştir. Bir yanda AK Parti MHP ile yerli milli duruş sahibi kesimler vardır diğer yanda ise ana muhalefet partisi ve bölücü örgütün güdümündeki parti ile benzeri yapılar vardır. Milletimiz bu net fotoğraflar arasında bir tercih yapacaktır.
Şu ana kadar açıklamadığımız 6 il veya büyükşehir adayımız kaldı. Bu hafta sonu cumadan itibaren Trabzon, Kocaeli ve Sakarya’ya giderek adaylarımızı çıkartacağız.
Cumhur İttifakı çatısı altında MHP ile belediye başkanlığı seçimlerinde yapacağımız işbirliğinin de hayırlı neticelere vesile olmasını temenni ediyorum. İlk defa bir mahalli seçimlerde gizli kapaklı değil her şeyin milletimizle paylaşıldığı şeffaf bir ittifak yapılmış oluyor.
Yapmış olduğumuz bu ittifak konusunda tüm teşkilat mensuplarımızın partimizin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nun MYK’nın almış olduğu kararlara verdiğimiz kararlara saygı duymasını özellikle rica ediyorum. Aramızdaki bu bağları kimse zayıflatma yoluna gitmesin kimse de kalkıp ben diye hareket etmesin burada ben yok burada biz var. Herkes buna uysun. Cumhur İttifakı 31 Mart akşamı inşallah zaferle bu yoldan çıkacaktır. Karşımızda Sayın Bahçeli’nin ifadesi ile zillet ittifakı benim ifadem ile illet ittifakı var. Bunlara karşı inşallah zaferimizi ilan edeceğiz.
”BUGÜN TÜRK SİYASETİNİN EN ÖNEMLİ SORUNU ANA MUHALEFETTİR”
Bugün Türk siyasetinin en önemli sorunu ana muhalefettir. Sorun ana muhalefetin iktidara talip siyasi organizasyon gibi değil de marjinal örgüt gibi davranıyor olmasıdır. Bugün CHP yönetimi demokrasi ile halkçılık ile kültürümüzle de uzaktan yakından ilgisi olmayan bir zihniyetin eline geçmiştir. CHP adına konuşan ahkam kesen bir takım isimlerin yaptıklarına baktığımızda kimi zaman acı acı gülümsüyor kimi zaman öfkeleniyoruz. Sıkıntının asıl kaynağı bu partinin başındaki zattır. Ön tekerlek nereye giderse arkadaki de onu izlermiş. Koltuğunu riskle atmamak için cumhurbaşkanlığı seçminde aday olmaya bile cesaret edemedi edemez. Konu iftiraya yalana hakerete gelince aslan kesilir. Can çıkar huy çıkmaz. Bu zatı gerçek bir demokrat gibi siyaset yapmaya ikna edemedik. Gezi olaylarında duvarlara ne yazıldığını hatırlıyorsunuz değil mi? Geçtiğimiz hafta CHP’li Edirne Belediye başkanının astığı afişler konuşuldu. Bu heykeldeki Kıbrıs Türkü temsilcisinin yüzünün tahrip edilmiş olması ayrı bir garabet örneğidir.
İnönü Menderes Boğaz’a köprü projesini ilk gündeme getirdiğinde tartışmayı yıkarız diyecek kadar ileri götürmüştü. Köprü projesini gündeme getiren Nuri Demirağ İnönü ve Ali Çetinkaya için köprü yapılırsa üzerine İnönü ve Çetinkaya geçemez diye yazılmasını vasiyet etmişti. Herhalde ben de bir vasiyet yapabilirim. Bay Kemal geçemez. Marmaray’a Avrasya Köprüsü’ne işte bunlar bu şekilde muhalefet ettiler.
OYUNCU DENİZ ÇAKIR’A TEPKİ
Bu ülkenin meşrebi ve duruşu belli olan Cumhurbaşkanı’nı bira içmeye, Mozart dinlemeye zorlamak faşistliğin dik alasıdır. Bu ülkenin başörtülü hanımlarına ‘Suudi Arabistan’a gidin’ demek faşistliğin en sefil halidir. İki üç gün önce, bir konserden çıkan başı açık, başı örtülü kızlarımıza orada gelip, bu şekilde sataşıp, ‘Suudi Arabistan’a gidin, burada ne işiniz var’ diyenlerin halini düşünün. Adı da neymiş sanatçıymış, buyurun. Dert başka ne derseniz deyin bu ülkede insanların yaşam biçimi ile uğraşan CHP zihniyetidir. AK Parti tam aksine bu ülkede yaşam çeşitlerini garanti altına alan bir siyasi zihniyettir. Bu CHP zihniyeti inşallah önümüzdeki seçimlerde milletimizden hak ettiği dersi bir kez daha alacaktır.
KREDİ KARTI BORÇLUSUNA FIRSAT
-Düzenli sosyal yardım alan ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın aylık 150 KiloWatt saate kadar elektrik tüketimlerini devlet olarak biz üstleniyoruz.
-Bu kapsamda yaklaşık 2,5 milyonun üzerindeki hanede her ay ortalama 80 liralık elektrik faturasını devlet karşılamış olacak.
-Kredi kartı borcunu ödemekte güçlük çeken vatandaşlarımıza mevcut borçlarını daha kolay ödeyebilmeleri için imkan sağlıyoruz.
-Ziraat Bankası aracılığıyla ödeme güçlüğü yaşayan vatandaşlarımızın kredi kartı borçları tek bir çatı altında toplanacak.
Vatandaşımız hangi bankaya kredi kartı borcu olursa olsun Ziraat Bankası’ndan alacağı bu krediyle borcunu kapatacak. Sonra ister 24 ay ister 60 ay vade ile aylık gelirine uygun şekilde bu borcunu ödeyecek.
AK Parti iktidarları döneminde toplamda 1.8 milyon esnaf ve sanatkara 93,4 milyar lira kredi kullandırıldı. 2002 yılında esnafa uygulanan faiz oranı yüzde 45 iken bugün bu faiz oranı yüzde 5 seviyesine geriledi. Hazine destekli esnaf kredileri bakiyesi 2018’de 31,1 milyar liraya yükseldi. Esnafa destek 202 kat arttı. Halkbank esnaf ve sanatkarların işletme yatırım kredisi ihtiyaçlarını karşılamak üzere 2019 yılında yaklaşık 350 bin esnafa 22 milyar liralık kredi kullandıracak. 500 ve üzeri sigortalı çalıştıran iş yerleri için 3 puan olan sigorta pirim desteğini, 5 puana çıkarıyoruz.
ABD’NİN YPG’YE GÜVENCE ŞARTI
Yeni anayasa ve özgür seçimler konusunda en başından beri aynı tavrı sergiliyoruz. Bu krizin en büyük insani yükünü biz üstlendik. Suriye’deki terör örgütlerine göre en etkili mücadele eden Türkiye’dir. Fırat Kalkanı Harekatı’yla 3 bin DEAŞ’lı terörist etkisiz hale getirildi. Kahraman askerlerimiz tarafından söndürülen DEAŞ balonu sayesinde, Suriye hızla bu beladan kurtulma sürecine girdi.
”KABULLENMEMİZ, YUTMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL”
Ancak, Bolton’un İsrail’den verdiği mesajı bizim kabullenmemiz, bunu yutmamız mümkün değildir. Bunlar bu ülkede benim Kürt vatandaşım kimdir, YPG PKK kimdir tanımıyorlar. Hiçbir zaman PKK terör örgütü PYD terör örgütü benim Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olamaz. Eğer ABD bunları Kürt kardeşlerimiz olarak değerlendiriyorlarsa burda çok ciddi bir yanılgı içerisindeler. Biz bu terör örgütü mensuplarını ister Kürt vatandaşlarımızın içinden çıkmış olsun ister Arapların ister Türklerin içinden çıksın biz gereğini yaparız. Yani terörist olacak ‘işte bunlar Kürt bunlara dokunmayın’ böyle bir şey olamaz. Nerden çıkarsa çıksın eğer teröristse gereğini yaparız. Bu konuyla ilgili olarak John Bolton yanlış yapmıştır. Kim böyle düşünüyorsa çok ciddi bir yanlış içindedir.
FIRAT’IN DOĞUSUNA HAREKAT PLANI
Trump’ın Suriye konusuna bakış açısı, buradan çekilme konusundaki kararlığı bizim refarans noktamız olmaya devam ediyor. Biz Sayın Başkan ile vardığımız anlaşma gereğince askeri harekat için hazırlıklarımızı büyük ölçüde tamamladık. PYD YPG gibi bu terör örgütlerine yönelik de adımlarımızı atmakta kararlıyız. Çok yakında Suriye topraklarındaki terör örgütlerini etkisiz hale getirmek için harekete geçeceğiz. Bu müdahalemize engel olmaya çalışan başka teröristler de olursa elbette onların da hakkından gelmek boynumuzun borcudur.
”HANGİ KÜRT ÖLDÜRÜLDÜ TERÖRİSTLERDEN BAŞKA?”
Şu anda Kobani’den ülkemize gelen 200 bin Kürt kardeşimizi bu ülkede kim barındırıyor? Batı mı barındırıyor? Bunu görmeyeceksin geleceksin Kürtleri öldürmeyin diyeceksin. Hangi Kürt öldüldü teröristlerden başka? Kürtlerin içinden de teröristler çıktı çıkıyor. Biz teröristin kimliğine bakmıyoruz. Döktüğü kana bakarak teröristleri masum halktan ayırt ediyoruz. Teröristleri öldürmek için ne gerekiyorsa yaparız. Cudi’ye, Gabar’a, Tendürek’e de gireriz gereğini de yaparız. Suriye’de, Türkiye’nin Kürtleri hedef aldığı yalanı en alçak, onursuz, en çirkin, en bayağı iftiradır. Fransa’da ‘Sarı Yelekliler’in içlerinde PKK var. Acaba bunu incelediler mi araştırdılar mı Biz buradan biliyoruz. Yarın diğer ülkelerde de aynısı olacak.”