Oysa tam tersine o ülkelere giden sermayeyi Türkiye’ye çekecek reformlar yapmalıyız” ifadesini kullandı.
Palandöken, yaptığı yazılı açıklamada, ekonomide dışa bağlılığın azalması için yerli üretimin artması gerektiğini vurguladı.
Sürdürülebilir büyümenin yerli üretimin artmasıyla mümkün olduğuna işaret eden Palandöken, şunları kaydetti: ”Yerli üretim, hem milli sermayemizle kendi sanayicilerimizin yaptığı yatırımla hem de yabancı sabit sermaye yatırımlarıyla artar. Milli sermayemizle üretimi artırmak için hem etkin ve basit bir yatırım teşvik sistemi getirmeli hem de tasarruf oranlarımızı artıracak tedbirler almalıyız. Yabancı sabit sermaye yatırımlarını ülkemize çekebilmek için de istihdam üzerindeki yükleri mutlaka azaltmalıyız. Yabancı sermaye bir yana yerli sermayemiz bile son yıllarda Çin, Hindistan gibi ülkelere kayıyor. Oysa tam tersine o ülkelere giden sermayeyi Türkiye’ye çekecek reformlar yapmalıyız.”
İŞÇİLİK MALİYETİ AZALTILMALI
Döviz kurlarındaki yükselişin Türkiye’yi Avrupa Birliği (AB) pazarı için daha cazip hale getirdiğine dikkati çeken Palandöken, işçilik maliyetlerinin azaltılması halinde AB pazarının Türkiye’yi tercih edeceğini ifade etti. Palandöken, basit ve etkili istihdam teşvikleriyle Türkiye’nin orta ve uzun vadede AB sanayisinin üretim üssü haline gelebileceğinin altını çizerek, ”Bugünkü avantajımızı iyi kullanırsak gelişen piyasalar içinde en hızlı büyüyen ülke durumuna gelmek hayal değil. Tek yapmamız gereken bu konudaki reformları hızlandırmak” değerlendirmesinde bulundu.