‘Etiket kaygım yok’

Bursalı okurlarla bir araya gelen ünlü şair ve yazar Enis Batur, kendini şair olarak görmediğini belirterek, “Benim etiket kaygım yok. İçimden geleni yazıyorum” dedi.

‘Etiket kaygım yok’

DİLEK ATLI

Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği ve moderatörlüğünü Semih Gümüş’ün üstlendiği söyleşide soruları yanıtlayan Enis Batur, yazın hayatına, şiir türlerine, geçmişten günümüze Türk ve yabancı şairlere ve şiir çevirilerine yönelik düşüncelerini dinleyicilerle paylaştı.

Geçtiğimiz günlerde açılan “Enis Batur: Labirentini Ören Şair” sergisi kapsamında Nazım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleşen söyleşiye dinleyiciler de sorularıyla katılım gösterdi.

 

‘ÖLÜMSÜZLÜK PEŞİNDE DEĞİLİM…’

Semih Gümüş’ün, “Size şair mi demeliyiz?” sorusuyla başlayan söyleşide Batur, kendini şair olarak görmediğini ifade ederek, şunları söyledi:

“Nazım Hikmet, şairdir ama bu, roman ya da tiyatro oyunu yazmasına engel olmamıştır. Ece Ayhan, Ben şair değilim; ‘yazıcı’yım der. Ben de kendimi şair olarak görmüyorum. İçimden ne gelirse yazıyorum. Ölümsüzlük peşinde değilim. Goethe, Victor Hugo, Aragon, Rilke şairlerdir. Ama onlara dünyaca ün kazandıran kitapları şiir kitapları değildir.

Aldırış etmeden, içinden geldiği gibi yazmalı. Etiket kaygısına düşmemeli. Masasının üstüne neler konuyorsa onlarla özgürce ilişki kurmalı. 60 yıl sonraki insanlara hitap edebilecek özellikleri varsa okunmaya devam eder zaten.”

 

‘KOZMOPOLİT BİR YAZARIM…’

Kendini kozmopolit bir yazar olarak tanımlayan Batur, “Küçük bir alanın yazarı olup bu işe girmenin bir anlamı yoktu benim için. Ulusal ölçülere, sınırlara hapsolup iş yapmaya gönüllü olmadım. Sosyal bilimler okusaydım da dünya çapında araştırma kitapları yazmak isterdim” diye konuştu.

1970’li yıllarda yayımlama zorlukları ve eleştiriler nedeniyle kalem arkadaşlarının çoğunun küstüğünü söyleyen Batur, “Ben dayanıklı çıktım. Saldırılarla baş başa kaldım ama son derece dayanıklı durabildim. Hakkımda ağır bir yazı çıkınca haklılık payı ararım ama etkilenmem” dedi.

 

‘DÜNYA ÇAPINDA ŞİİRLER…’

Semih Gümüş’ün “Şiirlerinizi sınıflandırmanızın nedeni nedir?” sorusunu yanıtlayan yazar, şunları kaydetti:

“Tanımlayarak okura yönlendiriyorum. Bir tür uyarma işareti gibi. Türk edebiyatının öğretiminde sakatlıklar var. Lirik, dramatik, epik şiir türlerini şair yazarken mercek değiştirir gibidir. Bunu okur bilmelidir.”

Söyleşi sonunda Nilüfer Belediyesi Meclis Üyesi Pınar Göz ve Nilüfer Kütüphanesi Müdürü Şafak Pala, Enis Batur ve Semih Gümüş’e çiçek vererek teşekkürlerini sundu.

‘Şiirler başka dillere geçmeli’

 

Edebiyat ortamında dünya şiirlerine denk bir eserin olması için başkaları tarafından da onaylanması gerektiğini vurgulayan Batur, “Kendi kendinize iyi olduğunu söylemeniz yetmez. Bunun onaylanması için şiirlerin başka dillere geçmesi gerekir” dedi. Nazım Hikmet’in bu konuda en iyi örnek olduğunu söyleyen Batur, “Türk edebiyatında Melih Cevdet, Behçet Necatigil gibi şairler eserleri farklı dillere çevrilebilecek önemli şairlerdir” diye konuştu.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X