Hakim Özçelik ve Başer için hazırlanan iddianame kabul edildi

“Paralel Devlet Yapılanması” soruşturmasında, tutukluların reddi hakim talebini yetkisi dışında kabul eden hakim Özçelik ile salıverilmelerine hükmeden Başer için hazırlanan iddianame kabul edildi.

Hakim Özçelik ve Başer için hazırlanan iddianame kabul edildi

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, “Paralel Devlet Yapılanması”na yönelik soruşturmada, tutukluların reddihakim talebini yetkisi olmadığı halde kabul eden hakim Metin Özçelik ile salıverilmelerine hükmeden hakim Mustafa Başer hakkında “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs”, “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “görevi kötüye kullanmak” ve “gizliliğin ihlali” suçlarından hazırlanan iddianameyi kabul etti.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili İdris Kurt’un, tutuklu hakimler Özçelik ve Başer hakkında yürüttüğü soruşturma sonunda hazırladığı ilk iddianame, eksiklikler nedeniyle iade edildi. Eksiklikleri tamamlayan Kurt’un sunduğu ikinci iddianame, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

İddianamede, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) başmüfettişlerince hazırlanan raporlar, şüphelilerin telefon görüşmeleri ve delillerin değerlendirilmesi bölümleri yer aldı.

Sanıklar Başer ve Özçelik’in eylemlerinin değerlendirildiği iddianamede, suça konu reddihakim ve tahliye taleplerini içeren dilekçelerin, tahliyelerine karar verilen Selam Tevhid soruşturmasındaki tüm şüpheliler hakkında aynı günde aynı hakime sunulduğu, dosyanın şüphelileri ile avukatlarının aynı gün aynı talepleri içeren dilekçeleri verdiği kaydedildi.

İddianamede, Özçelik ve Başer’in, dosya asıllarını ve evrakı, fiziki veya UYAP sisteminden kısmen dahi olsa incelemeden karar verdiği aktarılarak, tahliye edilen dosyadaki (Selam Tevhid soruşturması) tüm şüphelilerin ve avukatlarının, örgüt lideri olarak değerlendirilen Fetullah Gülen’in, “herkül.org” isimli sitede 19 Nisan’da yayınlanan ve açık şekilde tutuklu şüphelilerin tahliyelerini konu alan konuşmasından bir gün sonra dilekçe verdiği belirtildi. İddianamede, “Gülen’in konuşmasından sadece 5 gün sonra tahliye kararı verilmesinin, başından itibaren gelişen olaylar dikkate alındığında tesadüfle izahı mümkün değildir” denildi.

Sanıkların Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) mensubu oldukları, anılan örgütün hiyerarşik yapısına bağlı verilen görevi yerine getirmek üzere yasal hükümleri açıkça hiçe sayarak bilinçli, istikrarlı ve kasıtlı karar verdikleri anlatılan iddianamede, “bu derece açık bir hukuksuzluğun, yasanın yorumlanması veya takdir hakkının kullanılmasıyla izahının mümkün olmadığı, reddihakim ve tahliye kararlarının önceden tasarlanarak, belli bir amaca yönelik kasıtlı verildiği” ifade edildi.

Sanıklar Mustafa Başer ve Metin Özçelik’in, kamuoyunda Selam Tevhid Dosyası olarak bilinen soruşturma dosyasının birçok aşamasında görev almaları nedeniyle HSYK 2. Dairesince 14 Temmuz 2015’te görevden uzaklaştırılmalarına karar verildiği hatırlatılan iddianamede, şunlar kaydedildi: 

“Dosyanın şüphelileri, aynı mahiyetteki suçlar nedeniyle diğer soruşturma evrakları kapsamında (Selam Tevhid) tutuklu olan şüpheliler hakkında tahliyeye giden yolu yetki ve görev gasbı yaparak yasaya açıkça aykırı şekilde açmaya çalışmışlardır. Şüphelilerin eylemlerini amaç ve örgütsel faaliyetleri yönünden bilinçli olarak, hiyerarşik bağlılık ve süreklilik içerisinde adı geçen örgütün hedeflerine uygun şekilde gerçekleştirme yönünde sürdürdükleri anlaşılmıştır.”

İddianamede, sanık Metin Özçelik’in, yasal olarak kurulmuş ve soruşturma aşaması bakımından kesin ve yargı bölgesi ile yetkili, görevli kılınan tüm İstanbul sulh ceza hakimliklerinin reddine ilişkin talepleri, CMK 26. maddesi ile diğer hükümlere açıkça aykırı olmasına rağmen kabul ettiği ve yasal sınırların aşıldığı aktarılarak, “Mustafa Başer’in ise açıkça hukuka aykırı yetki ve görevlendirme sonucu tahliye kararı vermek suretiyle yeniden yasal sınırları kasten aştığı değerlendirilmektedir” denildi.

Sanıklar Mustafa Başer ve Metin Özçelik hakkında, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs”, “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “görevi kötüye kullanmak” ve “gizliliğin ihlali” suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 16 yıla kadar hapis cezası istendi. 

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianamenin kabulüne karar vererek, kovuşturmanın başlatılmasına hükmetti.

İddianamenin tebliğinden sonra sanıklara mahkemece savunma ve ek deliller için süre verildi.

Delillerin değerlendirilmesinden sonra sanıklar Başer ve Özçelik, suç tarihinde birinci sınıf hakim oldukları için ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay’da yargılanacak.

Eski İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesince 30 Nisan’da, eski İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Başer de 1 Mayıs’ta tutuklanmıştı.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X