TÜBİTAK MAM ve Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü’nün (BOREN) birlikte geliştirdiği araçtan şu anda 2 adet üretildiğini ve yeni bir araç için de çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Dönmez, ‘’Bu elektrikli araca benzer bir teknoloji ancak burada aracı şarj etmiyorsunuz. Hidrojen üzerinden bu kaynağı elde etmiş oluyorsunuz” dedi. Dönmez, bu tür teknolojilerde hidrojenin ekonomik ve güvenli şekilde elde edilmesinin önemli olduğuna dikkati çekti. Geliştirilen aracın sessiz çalışma ve sıfır emisyon değeriyle elektrikli otomobillerle benzerlik taşıdığını dile getiren Bakan Dönmez, aracın sıfırdan 100 kilometreye ulaşma açısından da içten yanmalı motorlara göre iki kat hızlı olduğunun altını çizdi.
300 KM MENZİLE SAHİP
Araçların yürüyen aksamlarında çok az dişli kullanılması ve aktarma organlarının son derece az olması nedeniyle üretiminin daha ekonomik olacağını anlatan Dönmez, ‘’Araç kendi içerisinde bir nevi hibrit. Normal elektrikli araçlara hidrojen yakıtlı pilleri koyduğumuzda menzil uzayacak. Şu anda deneme için yapılan araç, elektrikle 300 kilometre menzile sahip. Bu menzili hidrojenli yakıtla 150 kilometre uzatma imkanı var” diye konuştu. Geliştirilen aracın yakıt hücresinin elektrikli araçlarınkinden farklı olduğunu ifade eden Fatih Dönmez, şöyle devam etti: ‘’Düşünün, uzun bir seyahat planladınız. 300-400 kilometreden fazla gideceksiniz. Eğer hidrojen ihtiva eden bir yakıt koyarsanız, menzili uzatmış oluyorsunuz. Biz hidrojen tutucu olarak bor kullanıyoruz.”