Sabah gazetesinden Nazif Karaman’ın haberine göre; İddianamede, Fahrettin Altun’un terör örgütlerinin ‘açık hedefi’ haline getirildiği kaydedildi. Savcılık, “Özgürlükler sınırsız değildir. Özgürlüğü yok etme özgürlüğünün verilmesi, insan odaklı bir rejim olan demokrasiyi ortadan kaldırabilir. Bu nedenle düşünceyi açıklama özgürlüğünü, kamuoyu ve devleti korumaya yönelik olarak sınırlandırmak zorunludur” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un ikamet adresinin fotoğraflanarak ifşa edilmesi suretiyle hedef gösterilmesi ardından Cumhuriyet Gazetesi sorumluları ve haber sahipleri hakkında hazırlanan iddianamenin detayları belli oldu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Cumhuriyet Gazetesi ve gazetenin internet sitesinde yer alan ‘Boğaz’da kaçar var’ başlıklı haberinde Fahrettin Altun’un ikamet adresinin fotoğraflanarak ifşa edilmesi suretiyle hedef gösterilmesi ardından soruşturma başlatıldığı kaydedildi.

İddianamede, Fahrettin Altun’un vekili tarafından sunulan şikâyet dilekçesine yer verildi. Dilekçede, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un evinin fotoğrafının bulunduğu mıntıkayı da içine alacak şekilde geniş olarak çekildiği ve açık adresinin izinsiz olarak yayınlandığı kaydedildi. Bu suretle Altun’un hedef gösterildiği, kritik kamu görevi ifa etmesi nedeniyle ikameti için Sabit Nokta Tahsisi sağlanarak 24 saat esasına göre koruma usulü ile koruma kararı verildiği ifade edildi. Soruşturmaya konu haberin terör örgütlerinin amacıyla paralel olarak Altun’un güvenlik duygusunu zayıflatmak, korku ve endişeye sevk etmek, saldırı ve tehlikeye açık hale getirmek amacı taşıdığı belirtildi.

İddianamede, haber yazarı Sidret Hazal Ocak Ozan, sorumlu yazı işleri müdürleri İpek Özbey ve Olcay Büyüktaş Akça ile habere konu fotoğrafı çeken Vedat Arık’ın ifadelerinin alındığı kaydedildi. Şüphelilerin ifadelerinde, Fahrettin Altun’un açık adresini paylaşmak gibi bir amaçlarının olmadığını, atılı suçlamayı kabul etmediklerini ifade etti.

“ÖZGÜRLÜKLER SINIRSIZ DEĞİLDİR”

Savcılıkça ayrıca Cumhuriyet’e ‘özgürlük’ dersi de verildi. İddianamede “…Bununla birlikte özgürlükler sınırsız değildir. Özgürlüğü yok etme özgürlüğünün verilmesi, insan odaklı bir rejim olan demokrasiyi ortadan kaldırabilir. Bu nedenle düşünceyi açıklama özgürlüğünü, kamuoyu ve devleti korumaya yönelik olarak sınırlandırmak zorunludur.

AİHS de herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahip olduğunu bu özgürlüğün kamu güvenliğini, kamu düzenini, genel sağlık, genel ahlak veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için zorunlu olan tedbirlerle ve konularla sınırlandırılabileceğini kabul etmiştir…” ifadelerinin kullanılması dikkat çekti.

İddianamede, Sabit Nokta Tahsisi sağlanarak 24 saat esasına göre koruma usulü ile koruma kararı bulunan müşteki Fahrettin Altun’un hakkındaki koruma kararları ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı olarak terör örgütleri hakkında yapmış olduğu açıklamalar ve çalışmaları göz önüne alındığında terörle mücadele kapsamında görev ve sorumluluk aldığı kaydedildi.

TERÖR ÖRGÜTLERİ HEDEFİ

Şüpheliler İpek Özbey ve Olcay Büyüktaş Akça’nın yazı işleri müdür olduğu Cumhuriyet Gazetesi’nde fotoğraflaması şüpheli Vedat Arık tarafından yapılarak şüpheli Sidret Hazal Ocak Ozan tarafından hazırlanan haber içeriğinin incelendiği, terörle mücadelede aktif görev ve sorumluluk aldığı kabul edilen müşteki Fahrettin Altun’un ikametinin açık adresinin tespitine yarayacak şekilde mahalle, sokak adı belirtilmesi ve ikametin bulunmasını kolaylaştıracak fotoğrafların bulunmasının müşteki Altun’u terör örgütlerinin faaliyetleri kapsamında hedef haline getireceği ifade edildi.

Müşteki Fahrettin Altun’un koruma kararı ile gözetim altında tutulan ve ailesi ile birlikte kullanmakta olduğu konutunun kamuoyunca bilinmediği ve bilinmesi imkânının bulunmadığı, şüpheliler tarafından bu konuda tespit yapılmasının özel çaba sarf edilerek mümkün olduğu ve gösterilen özel çaba neticesinde tespiti yapılan hususların fotoğraflanarak basın yayın organları aracılığıyla paylaşılması eyleminin ‘Özel Hayatın Gizliliğini İhlal’ suçunu oluşturduğu kaydedildi.

Sidret Hazal Ocak Ozan’ın haber içeriğinde müşteki Altun’a ait ikametin adresinin özel çaba sarf edilerek tespit edilmesi ve terör örgütleri nezdinde kolaylaştıracak nitelikte mahalle, sokak belirtmek suretiyle haber yaparak icra ettiği eyleminin ve şüpheli Vedat Arık’ın müşteki Fahrettin Altun’a ait ikametin terör örgütleri tarafından belirlenmesini kolaylaştıracak nitelikte ve özel çaba sarf ederek fotoğraflamak suretiyle icra ettiği eyleminin ‘Terörle Mücadelede Görev Almış Kişileri Hedef Göstemek’ ve ‘Özel Hayatın Gizliliğini İhlal’ suçlarını oluşturduğu belirtildi.

AĞIR CEZADA YARGILANACAK

Savcılık, 4 şüphelinin de ‘Terörle Mücadelede Görev Almış Kişileri Hedef Göstemek’ ve ‘Özel Hayatın Gizliliğini İhlal’ suçlarından cezalandırılmasını talep etti. Şüpheliler ilerleyen günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.