İranlı saadet zinciri şebekesi hakim karşısına çıktı! İşte ifadeleri…

İstanbul’da kurdukları şirketlerle, saadet zincirine benzeri bir yöntemle çok sayıda kişiyi dolandırdıkları iddia edilen biri Türk 18 sanık 13 yıldan 926 yıla kadar değişen hapis cezası istemiyle hakim karşısına çıktı. Sanıklar suçlamaları reddederken, şikayetçilerden Davood Esfahanı, eşiyle birlikte 1 milyon dolara yakın para kaptırdığını belirtti

İranlı saadet zinciri şebekesi hakim karşısına çıktı! İşte ifadeleri…

İranlı saadet zinciri çetesine yönelik dava İstanbul 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya 1’i tutuklu 16 sanık ile avukatları ve müştekiler ile avukatları katıldı. 2 tutuklu sanık ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) ile katılım sağladı. Yapılan duruşmada tanık ifadeleri de dinlendi. Örgüt lideri olduğu iddia edilen Seyed Jafar Jafari ise firari durumda.

‘KİMSEYİ DOLANDIRMADIM’

Çetenin Türk üyesi olduğu iddia edilen Çetin Salman savunmasında, “Seyed Mohammed Jafari”yi (Çete lideri olduğu öne sürülen Seyed Jafar Jafari’nin babası) tanırdım. Onun ricası üzerine onların Türkiye’de yapacakları ticarete yardımcı olmak için The Key International isimli şirkete geçici olarak yetkili oldum. Mali müşavirim bana bunu tavsiye etti. Bilahare de bu yöneticilikten ayrılacaktım. Bu şirket otellerde yapılan organizasyon işlerini düzenler. Ücreti karşılığında yine yaşam koçu olduğunu söyleyen Jafar Jafari’nin talepleri üzerine değişik organizasyonları şirket olarak gerçekleştirdik. Ancak biz sadece otel ayarlanması, gelen konukların ağırlanması gibi işlemlere yardımcı olduk. Bu toplantıları düzenleyen Jafar ve onun elemanlarıdır. Ben bu toplantıların içeriği hakkında bilgi sahibi değilim. Müştekileri tanımam. Müştekilerden alınan paralarla ilgili herhangi bir bilgim yoktur. Ben sadece yaptığımız organizasyonun paralarını aldım. Bu konuda yapılan sözleşmede dosya içinde mevcuttur. Benim yaptığım işlem ticari bir faaliyettir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Hiçbir örgüte üye değilim. Hiçbir örgütün yöneticisi de değilim. Kimseyi dolandırmadım. Böyle bir niyetimde yoktur. Benim Hacı Ali isimli bir lakabım yoktur. Ben Mustafa Adalı’dan herhangi bir şekilde 45 bin dolar para teslim almadım” dedi

‘BÜTÜN İDDİALAR DÜZMECEDİR’

Sanık Javad Jafarı savunmasında, “Çetin Salman babam Seyid Mohammed Jafarı’nin arkadaşıdır. Seyed Jafar Jafari ve Seyed Ehsan Jafari kardeşimdir. Bunların dışındaki sanıkları ve müştekileri tanımam. Babamın tanıdığı olan Hacı Salman olarak bildiğim Çetin Salman aracılığıyla Avukat Okan Arsan ile tanıştık. Bir kaç kez gidip geldikten sonra avukatlar Fatih Avşar ve Nizam Gövce’ye vekalet verdik. Okan bize kendisinin baş avukat olduğunu, kendisinin vekalet almadığını söylemişti. Sonradan Okan isimli şahsın avukat olmadığını öğrendik. Yapılan başvuru sonucu vatandaşlık hakkını aldıktan sonra Okan beni büroya çağırdı. Bana hakkımızda bir soruşturma olduğunu, 600 bin TL verirsem konunu kapanacağını, savcıyı tanıdığını söyledi. Ancak ben kabul etmedim. Bundan bir kaç gün sonra polisler geldiler. Bizi karakola götürdüler. Asayişte Okan ve yanında avukat Nizam’da vardı. Yine tanımadığım bir avukatta vardı. Okan bana 400 bin dolar kefalet verirsek savcıyla konuşacağını ve serbest kalacağımızı söyledi. Ben de güvenerek kendisine bir tanıdık aracılığıyla 400 bin dolar para ödedim. Sonra biz serbest kaldık. Daha sonra müştekilerin avukatının Nizam olduğunu öğrendim. Bundan şüphelendim. Kardeşim Jafar’a durumu anlattım. Jafarda bana Sorena, Okan ve Nizam’ın birlikte hareket ettiklerini ifade etti. Ben iddianamede belirtilen şekilde organizasyonlara katılmadım. Herhangi bir kişiden para almadım. Para vermedim. Hiçbir örgüt üyesi değilim. Bütün iddialar ve deliller düzmecedir. Tüm suçlardan beraatime karar verilmesini talep ederim” dedi.

‘SÖZ KONUSU RAKAMLAR BÜYÜK RAKAMLARDIR SUÇLAMALAR ASILSIZDIR’

Tutuklu sanık Nefes Yegane savunmasında, “Ben suçlamaları kabul etmiyorum, suçsuzum, herhangi bir örgüt üyesi değilim. Eşim Mahdi ve kız kardeşimin söylediği gibi söz konusu olaylar gerçekleşmiştir. Onların savunmalarına katılıyorum. Ben kimseden para almadım, kimseyi iddianamede belirtilen şekilde bir organize katılmalarını sağlamadım. Söz konusu belirtilen rakamlar büyük rakamlardır. Suçlamalar asılsızdır. Daha önce yapmış olduğum savunmalarda geçerlidir. Herhangi bir örgüt üyesi değilim” dedi.

‘KURULAN ŞİRKETLERDEN VE İŞLEMLERDEN HABERDAR DEĞİLİM’

Sanık Seyed Mohammad Jafari savunmasında, “Ben suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum, hiç kimseden para almadım, iddianamede belirtilen şirketlerle ilgili bir bilgim yoktur. Hiçbir seminere katılmadım. Hiçbir müşteki ile üye yapma ya da para isteme konusunda herhangi bir temasım olmadı. Neden sanık olarak yargılandığımı da anlamadım. Ben Türkiye’ye geldiğimde ciddi rahatsızlıklarım vardı. Çetin Salman benimle ilgilendi. Tedavi olmamı sağladı. Oğlum Jafar Jafari Çetin’in telefonunu benden istemişti. Bende kendisine vermiştim. Kendisi bazı konularda Çetin’e danışacaktı. Ancak kurulan şirketlerden, yapılan işlemlerden haberdar değilim, beraatime karar verilmesini talep ederim” ifadelerini kullandı.

İranlı saadet zinciri şebekesi hakim karşısına çıktı İşte ifadeleri...

TANIK İFADESİ ALINDI

Tanık Ferdi Yılmaz verdiği beyanda, “Ben Mohammed Mahdi Raoufi ve Nefes Yegane isimli şahısların şoförlüğünü 2018 yılının Ağustos ayından itibaren yapmaya başladım, 2019 yılının Kasım ayında işten ayrıldım. Ben çalıştığım dönem içinde bu kişilerin değişik toplantılar yaptıklarını gördüm, ancak ne iş yaptıklarını ilk başta anlamadım. Sonradan müştekiler ortaya çıkmaya başladı. Ben bir nevi piramid sisteminin olduğunu ve bu nedenle ortaya mağdurlar çıktığını anladım. Sanıklar mağdurlar hakkında bizden para istiyorlar diye şikayetçi olmaya başladılar. Ben kendimde işten çıkmak istediğimde Mahdi Raoufi beni tehdit etti. Çünkü ben bir çok şeyi biliyordum. Ben konu hakkında bildiğim tüm hususları önceki beyanlarımda aynen ifade etmiştim ve whatsapp ses kayıtlarını da ibraz ettim. Önceki beyanlarıma ekleyecek başkaca bir husus yoktur, sanıklar bana çalıştığım süre içinde 3-4 kişinin bilgilerini atıp bu kişileri bulmamı istedi, ben sürekli bu talepleri geçiştirdim, en son Muhammed Mahdi bana Davut isimli bir şahsın iki tane kızının ismini verip, bu kızlar aracılığıyla Davud Esfaniye ulaşmak istediğini, bu kişide 300 bin dolar eteryum olduğunu, bunu polisten önce kendisinin bulmak istediğini söyledi, ben bu talebide yerine getirmedim, uygun görmediğim içinde bu işte çalışmayı bıraktım, benimle alakalı hırsızlık yaptığım iddiasıyla husumet oluşturmaya çalıştılar” dedi

‘TOPLAM 460 BİN DOLAR PARA ÖDEDİM’

Müşteki Davood Esfahanı beyanında, “Ben söz konusu şirket yetkilileriyle Malezya’da iken tanışmıştım. Ben şirket yetkilisi Mahdi Raoufi’yi tanırdım. Malezya’da kendilerine 260 bin dolar para ödedim. Toplam 18 bin dolar geri ödeme aldım. Türkiye’de bu kez parayı Mahdi ve Nefes’e elden 200 bin dolar para ödedim. Yani ben toplamda bu kişilere 460 bin dolar para ödemiş oldum. Türkiye’de ödediğim para 200 bin dolardır. Ben bu otellerde yapılan toplantılara da katıldım. Bütün sanıkları o toplantılarda gördüm. Ben İran’da yatırdığım paraları Alireza isimli şahsın hesabına yatırdım. Ben Mahdi ve Nefes’e para verdiğimi beni parayı geri vereceklerini söyledikleri için önceki ifademde belirtmedim. Ben televizyon programına da çıktım. Verdiğim 460 bin doları yuvarlayarak 500 bin dolar olarak söyledim. Eşimde benzer bir para ödemişti, o da müştekidir, eşimde sanıklardan şikayetçi olmuştur” dedi.

‘500 BİN DOLAR PARA YATIRDIM’

Müşteki Leila Shokravı beyanında, “Ben toplamda bu sisteme 500 bin dolar civarında para yatırdım. Bunun 155 bin dolarını Türkiye’de Nefes ve Mahdi isimli sanıklara elden verdim. Çünkü İranlılar olarak Türkiye’de banka aracılığıyla işlem yapamıyoruz, diğer paraları İran’da Mahnaz ve Alireza Golberg’e verdim. Toplamda 10 bin dolar parayı geri aldım, şikayetim sürmektedir” dedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıklar Çetin Salman, Mohammed Mahdi Raoufi ve Nefes Yegane’nin tutukluluk halinin devamını ve tutuksuz sanıkların hakkındaki adli kontrol kararlarının devamını talep etti.

Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme, savunması alınan sanıkların yurtdışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol kararının devamına ve haklarında başka adli kontrol tedbirleri varsa onların kaldırılmasına hükmetti.

Sanık Seyedsaeed Esmaelzadeharabi hakkındaki adli kontrol kararlarının kaldırılmasına karar veren heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

İddianamede, Malezya’da da benzer suçlardan haklarında soruşturma yapılınca hep birlikte Türkiye’ye gelen ancak burada şikayetler olması üzerine çoğunun yurtdışına kaçtığı belirtilmişti.

Örgüt liderliğini sanık Seyed Jafar Jafari’nin yaptığı sanıklar Seyed Javad Jafari, Seyed Mohammad Jafari, Çetin Salman, Seyed Ehsan Jafari, Mohammad Wael Faavakhırı, Nefes Yegane, Fahimeh Yeganehgohar, Mohammad Mahdı Raoufi ve Sajad Yar Ahmad hakkında “Suç Örgütünü Kurmak ve Yönetmek”, “Tacir Sıfatı ile Hareket Eden Kişilerin Yapmış Olduğu Dolandırıcılık” suçlarından 46 müştekiye karşı eylemlerinden dolayı 278 yıldan 926 yıla kadar hapisleri istendi. Diğer 13 sanık için ise “örgüte üyeliği” ve “Tacir Sıfatı ile Hareket Eden Kişilerin Yapmış Olduğu Dolandırıcılık” suçlarından 13 yıldan 243 yıla kadar değişen hapis cezaları talep edilmişti.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X