Muğla Üniversitesi öğrencisi Pınar Gültekin’in 16 Temmuz günü öldürüldüğü ortaya çıktı. Cansız bedeni bir bidonun içinde yakılmış halde bulunan Gültekin cinayeti ile ilgili ilk olarak Cemal Metin Avcı tutuklandı.
Soruşturmanın derinleşmesi ile birlikte, kardeşi Mertcan Avcı da geçen 1 Ekim’de tutuklandı. Kardeş Avcı, suç delillerini gizleme ve yok etmekle suçlandı. Mertcan Avcı’nın alınan ifadesi ise soruşturmanın seyrini önemli ölçüde etkiledi. Mertcan Avcı, cinayetin işlendiği bağ evine sık sık girip çıkan araçlarla ilgili bilgi verdi.
Avcı, MOBESE kayıtlarına göre, bağ evine giren üç araçtan birinin, ağabeyi Cemal Metin Avcı’ya ait olduğunu söyledi. Avcı, beyaz renkli binek otomobilin babası Selim Avcı’ya, yine beyaz renkli ticari aracın ise kendisi, babası ve Şükrü G. O.’nun kullanımında olduğunu söyledi.
Hürriyet gazetesinin haberine göre, bu ifade üzerine, anılan araçlara ilişkin kayıtlar tek tek çıkarıldı. Kayıtlarda, plakaları görünmese de Mertcan Avcı’nın belirttiği renkteki marka model araçların cinayet evine girip çıktığı belirlendi.
Söz konusu araç trafiği yanı sıra telefon görüşmelerine ilişkin HTS kayıtları da soruşturma ile ilgili önemli ayrıntılar ortaya koydu. Kayıtlara göre, Cemal Metin Avcı, olay günü saat 17.34’te baba Selim Avcı’yı aradı.
19 saniye süren görüşme, cinayetin işlendiği saat dilimi olan 15.00-16.00 sonrasına denk geldiği anlaşıldı. Avcı ile babası arasında cinayet günü toplam 4 telefon görüşmesi gerçekleşirken, anne Ayten Avcı ile oğlu arasında ise 3 telefon görüşmesi gerçekleşti.
Avcı’nın annesini aradığı anılan görüşmelerden biri saat 19.40’ta gerçekleşti. Yine, bir diğer şüpheli Şükrü G. O.’ya ait cep telefonu cinayet bölgesine yakın bir bölgede sinyal verdi.
Ortaya çıkan yeni deliler üzerine anne-baba Avcı ve Şükrü G. O. hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Savcılık başvurusunda, şüphelilerin suç delillerini yok etmeyi amaçladığı kaydedildi.
Başvuruda, Cemal Metin Avcı’nın göz altına alındığı gün olan 20 Temmuz günü saat 22.34’te, Ayten Avcı, Selim Avcı ile kızları E. Avcı’nın bağ evine giderek delilleri yok ettiği öne sürüldü.
Savcılık yürüttüğü soruşturma sonrası üç şüpheli için de takipsizlik kararı verdi. Gültekin ailesinin avukatı Dr. Rezan Epözdemir, bu karara itiraz etti. İtirazı Muğla 2. Sulh Ceza Hakimliği değerlendirdi.
Hakimlik, itiraz başvurusunu reddetti. Ret kararı sonrası, aile Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne başvurdu. Kanun yararına bozma talebi ile yapılan başvuruda dikkat çekici ifadeler yer aldı.
Başvuru dilekçesinde “Cemal Metin Avcı’nın 1.83 boyundaki maktüleyi tek başına cenin pozisyonunda varile koyamayacağı sabittir.
Cemal Metin Avcı, hakkındaki suçlamaları ikrar ettiği 21.07.2020 tarihli ifadesinde; maktuleyi cenin pozisyonda varile koyduktan bir süre sonra varili palet yardımıyla aracın içine yüklediği esnada kalekim döktüğünü ifade etmiştir.
Kalekim dökülmesi suretiyle ağırlığı esaslı şekilde artan varilin hem araca yüklenmesi hem de dereye atılması esnasında Cemal Metin Avcı’nın yalnız olmadığı ortadadır” denildi.
Başvuruda, sulh ceza hakimliği kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek bozulması talep edildi. Dilekçede, kanun yararına bozma talebi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurulması talep edildi.