Kısa Çalışma Ödeneği uzayacak mı?

Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal, Kısa Çalışma Ödeneği’nin Mart ayında sona ermesiyle yaratacağı sıkıntıları ve iş dünyasının önerisini bugünkü köşesine taşıdı…

Kısa Çalışma Ödeneği uzayacak mı?

Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal, Kısa Çalışma Ödeneği’nin Mart ayında sona ermesiyle yaratacağı sıkıntıları ve iş dünyasının önerisini bugünkü köşesine taşıdı…

Özdal, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Pandeminin en yoğun dönemini yaşıyoruz.

Okullarda öğrenci neredeyse yok, veliler dilekçe verip çocuklarını okula göndermiyor.

Akşam kısıtlaması nedeniyle eğlence sektöründe bıçak kemiğe dayandı.

Ramazan ayında paket servisine mahkum edilen kafe, restoran ve benzeri mekanlar sinek avlayacaklar yine.

Şehir içi ulaşım can çekişiyor, tek tük çalışan şehirler arası otobüsler son yılların en düşük cirosuyla ayakta kalmaya çalışıyor.

Şartların bu kadar kötü olduğu dönemde 1 yıldır süren kısa çalışma ödeneğine son verildi.

Kısa çalışma ödeneği bitti ama iş dünyası, uygulamanın uzatılması için yoğun çaba sarf ediyor.

Bursa’da BTSO Başkanı İbrahim Burkay, Ankara’da TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ilgili bakanlara durumun çok ciddi olduğunu anlatıp, kısa çalışma ödeneğinin yıl sonuna kadar devam etmesini talep ediyorlar.

Hükümet kanadından, ‘bütçenin durumu ortada’ yanıtı geliyormuş.

Ancak iş çevreleri, ‘Gerekirse, enflasyonun yükselmesi  pahasına  para basın, yoksa  çok ciddi işsizlik olacak’ diyormuş.

İktisadın, 10 temel ilkesinden biri, toplumun kısa dönemde enflasyon ile işsizlik arasında tercih yapmasıdır.

Ancak bir dakika…

Bu olağanüstü şartlarda para basımının enflasyona bile yol açmayacağını söyleyen iktisatçılar da var.

Buyrun Prof. Dr. Korkut Boratav’ın analizine:

“İstihdamın ve talebin çöktüğü, işsizliğin arttığı bir dönemde, Merkez Bankası ile desteklenerek kamu harcamalarının artırılması, enflasyona değil, üretim artışına yol açar. Salgın ortamında  harcamaların sağlık sektörüne ve emekçilere gelir aktarımına odaklanması gerekir. İktidarın 18 Mart’ta sunduğu (2020 18 Mart) 100 milyar liralık sepetin çok küçük bir oranı doğrudan doğruya emekçilere giden unsurlardan oluşuyor. Muhtemelen yüzde 5 civarı. 100 milyarlık bir artış, tümüyle sağlık ve gelir aktarımlarına yönelse ve bütçe, artı Merkez Bankası kaynaklarından oluşsa, enflasyona yol açmaz.”

 

Kısa çalışma ödeneğinin bitirilmesi zorunluluk mu tercih mi?

Kısa çalışma ödeneği uygulamasının sona ermesi, sadece bütçe olanaklarıyla açıklanabilir mi?

Tartışmaya değer bir konu…

Kısa çalışma ödeneği ile en düşük destek bin 580, en yüksek destek 4 bin 380 liraydı.

Kısa çalışma bitti, yerine ücretsiz izin getirildi.

Ücretsiz izin aylığı ne kadar olacak?

Bin 420 lira.

Kuşkusuz ücretsiz izinden yararlanacakların sayısı, kısa çalışma ödeneğinden faydalananların sayısından daha fazla olacak.

O halde, yeni uygulama ile daha fazla kişiye, daha az miktarda destek sağlanacak.

Yani hükümet burada bir tercih yapmış görünüyor.

Bir de bütçe yetersizliği ileri sürülüyor.

1 yılda  işsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği, nakdi destekler gibi sosyal yardımlar adı altında yapılan desteğin miktarı toplamda 53 milyar lira.

Bu 53 milyar liralık kaynak da işsizlik fonundan aktarıldı.

Yani işçilerden her ay kesilen paralarla oluşturulan fonun bir bölümü yine işçilere dağıtıldı.

Ayrıca dağıtılan para, işsizlik fonunun birkaç yıllık faiz gelirinden oluşuyor.

Üstelik işsizlik fonunda daha 98 milyar lira para var.

Hesap ortada değil mi?

Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal’ın yazısının tamamı için tıklayın… 

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X