Mehmet Ali İnan yazdı; Kucaklaşmanın Kitabı

Olay Medya İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali İnan, bu haftaki köşesinde Eduardo Galeano’nun Kucaklaşmanın Kitabı’nı yorumladı.

Mehmet Ali İnan yazdı; Kucaklaşmanın Kitabı

İnan, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Dünyayı kötüler ve güçlüler yönetiyor her alanda.

Birlikte ateşe verdiler dünyayı.

Kimler olduklarını burada sayıp yazmanın gereği yok.

Bir tane örnek hepsini anlatmaya yeter sanırım. Almanya’nın yeni Şansölyesi Friedrich Merz, İsrail – İran savaşı için bakın ne demiş: Hepimiz adına kirli işleri yapıyor. İsrail ordusunun, İsrail lider kadrosunun bunu yapacak cesarete sahip olmasına büyük saygı duyuyorum.

Bu sözler İsrail’den övgü alırken, İran tepki gösterdi. Merz’in kendi ülkesinin duyarlı yurttaşlarından da büyük tepki aldığı görüldü.

Normal bir insanın bu pis işler sözünden çok rahatsız olması gerekmez mi?

Kötüler, birbirlerinin kötülüklerine övgü düzüyor.

Hepsinin kafaları kirli, düşünceleri kötü, ellerinde insan kanı var.

Dünya ülkelerinin halklarının ne çok ihtiyacı var Barışa…

Kucaklaşmaya…

Kendi ülkemizde bile kamplara böldüler insanımızı.

Herkese iyi gelecek, yaşamı, dünyayı güzelleştirecek şey, insanların birbirleriyle kucaklaşmasıdır.

Eduardo Galeano Kucaklaşmanın Kitabını yazmış.

Savaşla barışın kucaklaşmasını anlatan bu kitapta Eduardo Galeano, kısa, yalın ve Latin Amerika’nın kesik damarlarına dokunan parçalarla bir toplumun kitlesel hafızasını, vicdanını ve düşlerini anlatmış.

Uruguay’ın başkenti Montevideo’da 1940’ta doğdu. 1973’teki askeri darbe sırasında bir süre hapis yatıp serbest bırakıldıktan sonra yerleştiği Arjantin’de Videla’nın askeri diktatörlüğü egemen olduğunda, Galeano’nun adı Ölüm Mangalarının listelerinde yer alır. Bunun üzerine İspanya’ya gider. Latin Amerika’nın siyasal bir tarihi niteliğindeki Latin Amerika’nın Kesik Damarları adlı yapıtı ise özellikle 1970’li yılların kült kitaplarından biri oldu.

1985’te doğduğu kente, Montevideo’ya dönen yazar, 2015’te yetmiş dört yaşında öldü.

Yazar, kitabının ilk denemesini Dünya ile başlatmış. Bakın nasıl tasvir ediyor dünyayı:

Kolombiya’nın kıyı kesimindeki Negua köyünden bir adam gökyüzünün tepesine çıkmayı başarmış. Dönünce anlatmış. Oradan, yukarıdan insanlığı seyrettiğini ve bizim küçücük ateşler deryasından ibaret olduğumuzu söylemiş.

Dünya işte bu demiş, bir insan yığını, bir küçük ateşler deryası.’

Okurun İşlevi 2” başlıklı denemede de savaşın kötülüğünü ve bir kitabın insanı nasıl değiştirdiğini çok güzel bir örnek olarak kaleme almış yazar.

Jose Manuel Castañón İspanya İçsavaşı’nda yüzbaşı olarak görev yapmıştı. Franco için savaşırken bir elini kaybetmiş, birkaç madalya kazanmıştı. Savaştan kısa bir süre sonra bir akşam yüzbaşı tesadüfen yasak bir kitap keşfetti. Açıp bir dize okudu, iki dize okudu derken kitabı bir daha elinden bırakamadı. Galip ordunun kahramanı yüzbaşı Castañón bütün geceyi uykusuz geçirdi ve mağlupların şairi Cesar Vallejo’ya kendini kaptırıp onu tekrar tekrar okudu.

O gecenin sabahında ordudan istifa etti, sonra Franco hükümetinden bir kuruş dahi almayı kabul etmedi.

Bunun üzerine onu önce hapse tıktılar, sonra da sürgüne gönderdiler.

Eduardo Galeano’nun, ülkesinin askeri diktatörlüğüne ilişkin epey bir denemesi var.

Bugün dünya ülkelerinin sivil yönetimde olmasına rağmen, diktatörlüğe nasıl heveslendiklerini uygulamaları ile görüyor, yaşıyoruz.

Uruguay diktatörlüğü her kişinin tek başına birisi olmasını, herkesin bir hiç kimse olmasını istiyordu: Hapishanelerde, kışlalarda ve bütün ülkede iletişim bir suçtu.

Gördüğünüz gibi, pek bir şey değişmedi dünyada…

Hâlâ bu politika izleniyor kimi ülkelerce.

Eduardo Galeano’nun, tüm dünyanın yoksul halkları için yazdığı Hiç Kimseler denemesi olağanüstü.

Bu grupta saydığı insanların şans peşinde koştuğunu, yoksulluktan çıkma hayali kurduklarını, bir gün mutlaka kısmetlerinin açılacağını ve üzerlerine şans yağacağını hayal ettiklerini söylüyor. Ne yarın ne de gelecekte bir gün asla bunlara o şansın yağmayacağını, sol avuçları istedikleri kadar kaşınsın, sabahları ilk adımlarını istedikleri kadar sağ ayakla atsınlar ya da yeni yıla süpürge değiştirerek başlasınlar şans asla kapılarını çalmaz.

Çünkü, dünya öyle, iyilikler dünyası değil.

Kötüler dünyanın en iyi, en verimli, en zengin yerlerini çoktan kendilerine almışlar.

Olay Medya İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali İnan’ın yazısının tamamı için tıklayın…

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X