Bursa, sadece Kafkaslardan değil, dünyanın dört bir yanından göç alan bir kenttir.
Balkan Harbi sonrası Balkanlardan, Kurtuluş Savaşı sonrası mübadeleyle Yunanistan’dan, 1950’lerde Yugoslavya’dan, 1980’lerin sonunda Bulgaristan’dan, 2000’li yıllarda Bosna Hersek’ten ve son olarak Suriye’den, yüz binlerce, milyonlarca göçmene kucak açmış bu kadim kent.
Ne acılar, ne dramlar, ne de çok insan hikayeleri vardır bu göçlerde.
Hep merak etmişimdir, bir insanlık dramı olan zorunlu göçlerle ilgili neden çok az film çekilmiş, az sayıda belgesel yapılmış, yeteri kadar kitap yazılmamıştır?
Belki arşivlerin yetersiz oluşu belki de acılarla yoğrulmuş göç kurbanlarının tanıklık etmek istemeyişi…