‘Pandemide ölümüne çalıştık, bedeli emekçiler ödemeyecek’

Geçen yıl roplu sözleşme döneminde Bursa medyasının desteğini gören Türk Metal ilk kez Yerel Medya Kurultayı düzenledi. Kurultay açılışında önemli mesajlar veren Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak, pandemide canı pahasına çalışan işçilerin ekonomiyi ayakta tuttuğunu söyledi. Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz da bugünkü köşesinde Pevrul Kavlak’ın pek çok konuda yaptığı önemli açıklamalarına yer verdi…

‘Pandemide ölümüne çalıştık, bedeli emekçiler ödemeyecek’

Yılmaz, köşesinde şu bilgileri aktardı:

Davet için aradığında… Türk Metal Sendikası Genel Merkezi Basın Bürosu’ndan Müge Sunal’a sormuştuk:

“Bir işçi sendikası neden yerel medya kurultayı yapar?”

Cevabını…

Didim’de başlayan 1. Yerel Medya Kurultayı açılışında Türk-İş Genel Sekreteri ve Türk Metal Genel Başkanı Pevrul Kavlak verdi:

“Geçen toplu sözleşme dönemimizde Bursa mitingimize ve toplu sözleşme görüşmelerimize Bursa yerel basını çok büyük destek verdi. O desteğe teşekkür için bu kurultayı düzenledik.”

İşte…

Bu ilk kurultayın açılışında Kavlak’ın çalışma yaşamı ve toplu sözleşmesi sürecine yönelik önemli mesajları oldu.

Örneğin…

“81 bin üyeyle aldığım Türk Metal bugün 215 bin üyeyle Türkiye’nin en büyük işçi sendikası” dedi ve ekledi:

“Dikensiz gül bahçesi isteyenler sendikayla çalışmak istemiyorlar.”

Yeni örgütlendikleri Çin firması Xiaomi’de yetkinin kesinleşmesine karşın 170 sendika üyesinin işten atıldığını söyledi.

Verdiği rakamlar çarpıcı:

“Ülkemizde sendikalı işçi oranı hâlâ yüzde 14 düzeyinde. 2 milyon civarında sendikalı işçi var. Toplam 15 milyon işçinin yalnızca 2 milyonu sendikalı. Bunun da 1,5 milyonu toplu sözleşme düzeninden yararlanıyor.”

Yorumu şu:

“Bu durum bize, ülkemizde işçi sınıfı içinde sendikal güvenceye sahip küçük bir azınlık olduğunu gösteriyor. Sözleşme yapıyor, ücret artışı alıyor, sosyal hakları var, işten çıkarılırsa tazminatı garanti.”

Diğerlerinde bunların hiçbirinin olmadığını söyleyip devam etti:

“Asgari ücrete talim ediyor, işten atılıyor, tazminat alamıyor, köle gibi çalıştırılıyor. Sahip çıkanı yok.”

Sözleşme dönemine bakışı şu:

“Emekçilerin fedakârlığı, çabası, özverisi olmasaydı, insanlık bu salgın koşullarını çok daha ağır yaşardı.  İşçi sınıfı canı pahasına üretmeseydi, ekonominin çarkları dönemezdi.  İşçiler ölümüne çalışmasaydı, hayat olmazdı. Yaşamını kaybedenleri toprağa verip üretime devam ettik.”

Mesajı da net:

“Artık bedeli emekçiler ödemeyecek.”

Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X