Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Geçmişte… Ramazana birkaç gün kala hazırlık yapılırken, alışveriş listelerinin en başına pastırma-sucuk yazılırdı. Bu ürünler gündemden çıktığı gibi, kıyma bile garamla alınır hale geldi.
Anımsıyoruz da…
Geçen yıl fıstık fiyatları yükselince ramazanda fıstıklı baklava yenemeyeceği haberleri gazeteleri ve ekranları kaplıyordu. Ramazan geleneği tatlı da bu yıl listelerden çıktı.
Çünkü…
Milletin fiyatlara ulaşmaya takati kalmadı. Fiyatlar da inecek gibi gözükmüyor..
Üstelik…
Sanki gizli eller etiketlerle ve stoklarla oynuyor. Durup dururken ayçiçek yağı krizi yaşadık, Toz şeker bir anda yağmalanırken fiyatı 7 liradan 19 liraya çıktı.
Şimdilerde…
Market rafları haberleri ikinci plana düştü, pazar-manav tezgahlarında patlıcan-biber-domates üçlüsüyle marul-maydanoz fiyatları gündemde.
Dün sabah…
Piyasanın nasıl oluştuğunu iyi bilen bir dostumuzla sohbet ederken “Tarımsal üretimde maliyet arttı, ama bu fiyatlar tuhaf” dediğimizde şunu söyledi:
“Piyasa bu ortamı belirsizlik olarak algıladığı için tüm maliyetler Dolar=25 lira üzerinden hesaplanıyor. Fiyatlar da ona göre oluşuyor.”
Araya girip…
“İyi ama Dolar 14 lira” deyince de şu cevabı verdi:
“Kasım ayında bir anda 20 liraya çıktı, bir gecede aşağılara indi. Bunu piyasalar belirsizlik olarak algılıyorlar. Yine öyle olabileceği varsayımıyla maliyetlerini normalden daha yüksek hesaplıyorlar.”
Ardından da…
“Maliyet hesabı normal değil ki etiket fiyatı normal olsun. Yüksek maliyet hesabı da doğal olarak etiketleri fırlatıyor” diye ekledi.
Ya denetim…
Dostumuz güldü ve “Zabıtanın pazar denetimine benzemez market denetimi. Başka bir ihtisas gerektirir” dedi ve şunun altını çizdi:
“Bir yanda güveni kaybetmiş piyasa, bir yanda fırsatçılar var. Tüketicinin Allah yardımcısı olsun. Güven kaybolunca kontrol sağlanamıyor.”
İşimiz gerçekten de duaya kaldı galiba.
Giyim dışında rekabetçi fiyat kalmadı
Sabah… Piyasanın nasıl oluştuğunu iyi bilen dostumuz şunun altını çizdi:
“Piyasada rekabetçi fiyat yalnızca giyimde kaldı. Çünkü marka rekabetleri fiyat artışını engelliyor.”
Şuna da dikkat çekti:
“Gerçek maliyetin üstünde maliyet hesabıyla belirlenen fiyatlarla satış kolay değil. Bu kez de ürün elde kaldığı için kötü durum yaşanır. Bu da, işletmelerin kapanmasına, istihdamın kadar gider.”
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…