Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Ülkemizde şu anda bundan önceki zirve olan nisan ayına göre günlük vaka sayısında beş kattan fazla, vefatlarda yüzde 55 artış bulunmaktadır.” dedi.
Bakan Koca, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi’ndeki Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından basın mensuplarına açıklamada bulundu, soruları yanıtladı.
Salgınla özdeşleşen, tarih boyunca “pandemi” denilince akla gelecek olan 2020 yılının son 20 gününe girilmek üzere olunduğunu ifade eden Koca, “Geçtiğimiz yıl bu tarihlerde 2020 yılı için umutlarımızı konuşuyor, yapacaklarımızı planlıyorduk. Tüm dünyayı saran bir virüs bu hayallerimizi ertelememize sebep oldu. Planlarımızı değiştirdi, enerjimizi ve vaktimizi kendisiyle mücadeleye sarf etmemize yol açtı. Bir yıl boyunca tüm dünyanın ortak gündemi pandemi oldu. Hepimizin hayatını değiştirdi, davranışlarımızı, alışkanlıklarımızı gözden geçirmemize yol açtı.” ifadelerini kullandı.
Koca, virüsün bulaştığı kişi sayısının dünyada 69 milyonu bulduğunu hala da artmaya devam ettiğini, 1,5 milyonu aşkın insanın Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybettiğine işaret etti.
Yeryüzünde koronavirüsten bağımsız hiçbir ülke kalmadığını, benzer seyrin bütün ülkelerde farklı oranlarda da olsa kendini gösterdiğini aktaran Koca, “Ülkemizde sınırlarımızı kapatma dahil aldığımız önlemlerle ülkemize girişi geciktirmiş ve başlangıçta başarılı bir dönem geçirmiş olsak da bu seyirden kurtulabilmiş değiliz. Pandemi mücadelesinin başından itibaren Bilim Kurulumuz yol gösterici olarak önemli katkı sağlamıştır. İlk günden bu yana düzenli olarak toplanan kurulumuz, tüm dünyadaki ve ülkemizdeki seyri, yeni bilimsel çalışmaları ve gelişen yeni durumları sürekli olarak değerlendirmektedir.” şeklinde konuştu.
Koca, bilim insanlarının hazırladıkları kılavuzlarla gelişmelere göre güncelledikleri tedavi yöntemleri ile korunma, tanı, takip ve tedavi konularında görüşlerini paylaştığını ve vatandaşları aydınlattığını dile getirerek salgının ülke içindeki yönetimine yönelik kararlarda ve uygulamaya konan tedbirlerde Bilim Kurulu’nun çalışmalarının ve önerilerinin yönlendirici olduğunu söyledi.
“Test sayısı 20 milyonu buldu”
Nisan ayında önemli bir artış gösteren bulaşma hızına yönelik alınan tedbirler sayesinde salgının bir nebze kontrol altına alındığını, yaz aylarının dalgalı bir seyirle ancak nispeten daha kontrollü yaşandığına dikkati çeken Koca, toplumsal hareketliliği azaltıcı tedbirlerin yanında gittikçe artan test kapasitesinin ve yaygın temaslı takibi yapılarak uygulanan izolasyon tedbirlerinin etkisi olduğuna vurgu yaptı.
Bakan Koca, şöyle devam etti:
“Uygulamaları yerinde görmek, sağlık altyapımızın ve çalışanlarımızın durumunu değerlendirmek amacıyla bizzat illere giderek yerel yöneticilerimizle yaptığımız toplantılar bu sonuçları elde etmemizde oldukça yararlı oldu. Yerel imkanları değerlendirme, yerel dinamikleri harekete geçirme, sağlık teşkilatımıza valilerimizin, belediyelerimizin desteğini artırma yanında, illerin durumuna göre ulusal anlamda destek sağlama yönünde önemli adımlar attık. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son birkaç ay içinde hızlı bir atışla yüz yüze geldik. Havaların soğuması, insanların kapalı mekanlara daha çok toplanması çok hızlı bir alevlenme ile bizleri yüz yüze getirdi.”
Test kapasitesindeki artışa da değinen Koca, “Bugün itibarıyla toplam yapılan test sayısı 20 milyonu buldu. Pozitif vaka sayımız 1,5 milyonu aştı. Bunların 550 bini belirgin hastalık geçirdi. 15 bini aşkın insanımızı kayıp verdik. Hala da kayıp vermeye devam ediyoruz.” diye konuştu.
Bakan Koca, gittikçe artan yoğunlukta tedbirleri sıklaştırdıklarını vurgulayarak büyüklerin korunmasına yönelik kısıtlamaların, toplumsal hareketliliği azaltıcı tedbirlerin, toplanmalara getirilen yasakların, maske ve mesafe zorunluluğunun, HES kodu aracılığıyla riskli bölge ve kişi takibinin, mesailerin kademelendirilmesinin, gittikçe artırılan yaygın filyasyon ekipleriyle temaslı taraması ve izolasyonların, evde izole temaslıların aile hekimleri ve çağrı merkezlerince takibi gibi bir dizi tedbirlerin her geçen gün daha sıkı uygulandığını anlattı.
Kritik illerle günlük görüşme
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Ülkemizde şu anda bundan önceki zirve olan nisan ayına göre günlük vaka sayısında beş kattan fazla, vefatlarda yüzde 55 artış bulunmaktadır. Durumu kritik olan illerden başlayarak valilerimiz, sağlık müdürlerimiz ve halk sağlığı başkanlarımızla her gün online görüşüyor ve durumu yakından takip ediyoruz.” dedi.
Filyasyon ekiplerinin sayının arttığını, personel ve araç yönünden desteklediklerini anlatan Koca, ihtiyaç görülen illerde ulusal kaynakları harekete geçirip test laboratuvarlarını ve hastanelerin altyapısını güçlendirdiklerini, yoğun bakım kapasitesini artıracak araç ve gereç temin ettiklerini dile getirdi.
Koca, sağlık çalışanlarının ve hastanelerin gittikçe artan bir yükü göğüslemenin çabası içinde olduğunu, yoğun bakımlarda çok sayıda hastanın yaşam mücadelesi verdiğinin altını çizdi.
“Kısıtlayıcı tedbirlerin etkisini yakından takip ediyoruz”
Türkiye genelinde yatan hasta sayılarının arttığını bazı illerde bu durumun daha belirgin olduğuna dikkati çeken Koca, şöyle konuştu:
“Doğrudan müdahaleyle birçok ilimizde artış kontrolü sağlanmış olsa da en ufak bir gevşemeye tahammülümüz olmadığını belirtmek isterim. Sınırla sayıda ilimizde yüksek risk halen devam etmektedir. Bu illerimizin valileri, sağlık müdürleri ve halk sağlığı başkanları ile tekrarlayan online görüşmelerimiz devam etmektedir. Hatay, Adana, Samsun, Antalya, Mersin ve Ordu’da vaka sayılarımız artmaya devam ediyor. Hastanelerimiz, yoğun bakımlarımız ciddi yük altında.
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli, Konya, Sivas, Kahramanmaraş ve Gaziantep’te vaka artışı düşmeye başladı. Bu durum polikliniklere yansıdı ancak yatan hasta ve yoğun bakım açısından yüksek doluluk oranlarımız devam etmektedir. Bu durum karşısında daha sıkı kısıtlayıcı tedbirler kaçınılmaz olmuştur. Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda mesai sürelerinin kısaltılması, bazı iş yerlerinde hizmet verilmemesi, geceleri ve hafta sonlarında sokağa çıkma kısıtlaması gibi günlük hayatın akışını fazlaca etkileyen tedbirlerin uygulamaya konması ertelenemez hale geldi. Bu ay başı itibarıyla başlayan kısıtlayıcı tedbirlerin etkisini yakından takip ediyoruz. Henüz ilk günlerdeyiz. Ülke olarak birlikte hareket etmemiz, zorunlu kısıtlamalara gönüllü kısıtlamaları da ekleyerek bulaşma hızını düşürmemiz ve kısıtlılık süresini kısaltmamız mümkün olacaktır.”
“Kalabalık ortamlar bulaşmayı kaçınılmaz kılmaktadır”
Sağlık Bakanlığının ve bilim insanlarının medya aracılığıyla toplumu bilgilendirdiğini, uyarılarını yaptığını, etkili korunma tedbirlerinin uygulanması konusunda ısrarcı olduğunu hatırlatan Koca, şu bilgileri verdi:
“Maske kullanımı, sosyal mesafe ve temizlik bunların başında gelmektedir. Ancak yeterli olmadığını biliyoruz. Soğuk iklim şartlarının hakim olduğu bu dönemde kapalı mekanlarda bulunma zorunluluğu daha fazla artıyor. Kalabalık ortamlar bulaşmayı kaçınılmaz kılmaktadır. Özellikle bulunduğumuz mekanların yeterince havalandırılmasının gereğine dikkat çekiyorum. Etkili korunmanın sadece kendimize karşı değil, içinde bulunduğumuz topluma ve özellikle hayatlarını ortaya koyarak bizim için mücadele veren sağlık çalışanlarımıza karşı sorumluluğumuz olduğunu ifade etmek isterim. Geçtiğimiz hafta içinden başlayan sokağa çıkma kısıtlamasına vatandaşlarımızın büyük destek verdiğini gözlemledik. Bazı noktasal ihlaller haricinde büyük uyum sağlayan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Kısıtlamaların uygulanmasına destek veren kolluk kuvvetlerimize, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için bu dönemde hizmet üretmeye çabalayan sektörlere ve yerel yöneticilerimize ayrıca teşekkür ediyorum.”
Önümüzdeki günlerde bu tedbirlere aşıyı da ekleyebilmenin beklentisi ve umudu içerisindeyiz. Aşı geliştirme çabaları için bizim de içinde olduğumuz birçok ülke kaynaklarını seferber etmiş durumundayız. Kendi çalışmalarımız bir yana etkisi ve güvenirliğini kanıtlamış aşılara en erken sürede erişebilmenin gayreti içerisindeyiz.
Ülke olarak ekonomik yükü dikkate alınmaksızın güvenirliği ve etkisi kanıtlanmış, en kolay ve en yaygın uygulanan aşılardan başlayarak alternatif aşıları temin etmek için büyük gayret gösterdik. Bugüne kadar inaktif virüs aşısı sözleşmesinin imzaladığımızı duyurmuştum. Sınırlı miktarın üstünde temin garantisi verilememektedir. Bu konuda görüşmelerimiz ve ısrarımız devam etmektedir. Diğer alternatif aşılar için görüşmelerimize devam ediyoruz.
Geliştirmekte olan aşılarımızda faz 1 çalışmalarının tamamlamak üzere olduğu kamuoyunun bilgisi dahilidir. Sonuç vcerirse faz 3 çalışmalarına Nisan ayında geçmeyi planlıyoruz. Bu konuda bilimsel dayanaktan yoksun tartışmalardan uzak kalarak, halk sağlığını önceleyerek bilgisini paylaşan bilim insanlarımıza, siyasetçilerimize, toplum önderlerimize teşekkür ediyorum.
Yaptığımız sözleşme gereği önümüzdeki hafta içinde ilk kısmını teslim aldığımızı beklediğimiz aşı inaktif virüs aşısıdır. İnaktif diye tabir ettiğimiz aşı farklı hastalıklarla ilgili aynı aşı özelliğine sahiptir. Aşıyı teslim aldığımızda öncelikle uluslararası akreditasyonu olan halk sağlığı ile tıbbi cihaz ve ilaç kurumları tarafından ülkemize ithal edilen diğer tüm ilaçlar gibi incelemeler yapılacaktır.
Bilim Kurulumuzca çeşitli nüfus grupları arasında enfeksiyon oranı, ölüm oranı riski göz önüne alınarak belirlenen önceliklere göre aşılama yapılacaktır. Aşı 14-21 gün arayla 2 doz halinde uygulanacaktır. Aşı kampanyası kapsamında vatandaşlarımıza bedelsiz olarak verilecek ve başta aile sağlığı olmak üzere sağlık kuruluşlarımızda yapılacaktır. Test sonuçları ve temaslılarda olduğu gibi aşılı olan vatandaşlarımız merkezi veri tabanından takip edilecektir.
Bu mücadeleyi aksatacak her türlü davranış, açıklama, iddia biraz daha enerji kaybına, fazla çaba harcamamıza yol açmaktadır. Kısıtlayıcı tedbirlerin etkisi yakından takip edilmektedir. Daha önceleri ortalama 10 yıl sürede gerçekleşen aşı çalışmaları 1 yıl gibi kısa süreye sığdırılmıştır.
Gelişmeler umutlarımızı erkene çekiyor. Umutlarımızın hayata geçmesi hep birlikte hareket etmemizle mümkün olacaktır. Bir salgın hastalık döneminin içinden geçiyoruz. Sevdiklerimizi elimizden alan, aramıza mesafeler koyan salgının yönetiminde başından beri birlikte hareket etmenin önemine işaret ettim.
Hiçbirimizin taraflı bir tutum sergilemeye hakkı yok. Ayrışarak, rekabet ederek salgına karşı başarılı olamayız. Salgın yönetimini etkin şekilde sürdürmek ve milletçe bu illetten kurtulmak için birlikte hareket etmeliyiz. Siyasi mülahaza ve her ne olursa olsun başka saiklerle salgının yönetimini tehlikeye atmaya hiçbirimizin hakkı yoktur.
Yarından itibaren geçmişe dönük, 29 Temmuz’dan itibaren bugüne kadar olan vaka sayılarını da tabloda toplu bir şekilde vereceğiz.
SORU CEVAP
Özellikle biz bu süreçte vatandaşımızın salgının seyri açısından kitlesel bağışıklamada erken dönemde yoğun aşı yapabilmemizin önemli olduğunu düşünüyoruz. Aralık, ocak ve şubat aylarında yoğun aşıya erişimi daha çok önemsiyoruz. Burada biz birçok aşıyı geliştiren ülke ve firmalarla irtibatta olmaya devam ettik. Özellikle birçok ülkenin binlerce, yüz binlerce açıklamış olduğu sipariş ettiği söylediği aşıların teslim sürelerine bakmak lazım. Bize nisan ayından sonra teslim edilecek aşıya bizim ihtiyacımız yok. Aşıyı özellikle güvenilir ve etkin olmasını hedefliyoruz. Güvenilir anlamında da bildiğimiz bugüne kadar geleneksel aşı olduğunu biliyoruz. Türkiye’nin ilk iki ve 3 ay içinde dünyanın birçok ülkesinden daha fazla aşıya sahip olduğunu görmüş olursunuz. Moderna aşısı dışarıya vermiyor.
AŞILAR ZORUNLU OLACAK MI?
Aşının doğrusu zorunlu olmasını şimdilik düşünmüyoruz. Daha çok vatandaşımızı ikna ederek kitlesel aşılamayı yaygın yapma hedefindeyiz. HES koduyla ilgili biz aşıyı yapılan kişinin HES koduna işlemiş olacağız. Süreçte bu dünyada gündeme gelecek. Aşının yaygın uygulanmasıyla birlikte birçok kuruluş ya da yapı aşı yapılmasını önemseyebilecek. Aşının yaygın yapılma dönemi sonrası uçağa binmek için istenebilir.
FAZ- 3 ÇALIŞMALARI
Ülkemizdeki FAZ- 3 çalışması devam eden aşıyla ilgili Sinovac ile ilgili sonuçları bir hafta 10 gün içinde ara değerlendirmesini bilmiş olacağız. Aşıyı biz strateji olarak kimlere ne zaman yapılması gerektiğiyle ilgili bir açıklama yapmıştık. 3-4 gün içerisinde aşı ülkemize gelebilir. Ay sonu itibariyle sağlık çalışanlarımızdan başlamış olacağız. 20 milyonun ilk 3 milyonu gelmiş olacak.
YENİ TEDBİRLER ALINACAK MI?
Biz biliyorsunuz geçen hafta başı başlayan bu tedbirlerle birlikte gelecek hafta sonuçları daha net göreceğimizi düşünüyoruz. Şu an görünen bu kısıtlamaların yer yer sonuç verdiğini görüyoruz. Bu anlamda alınması gereken farklı bir tedbir olursa bunu da öneri olarak almış oluruz. Yeni bir kısıtlama için erken olduğunu gelecek hafta bu konuyla ilgili salgının seyrine göre yeni öneriler olabilir.
YILBAŞI KISITLAMASI OLACAK MI?
Yılbaşı gecesi de kısıtlamaya tabi ama gün sayısının artıp artmama durumunu gelecek haftanın sonuçları ve salgının seyri belirleyecektir.
AŞI ÇOCUKLARA UYGULANACAK MI?
Hamileler için 18 yaş altı için şu an düşünülmüyor. 18 yaş altı için Çin’de çalışma devam ediyor.
Aşı Türkiye’ye hangi aşı olursa olsun testleri yapılmadıkça hiç kimseye yapılmasını biz istemiyoruz ve yapmıyoruz. Sadece şu dönemde gönüllü olanlara yapılabiliyor. Dolayısıyla şu an Türkiye’de bizim bakanlık olarak izin verdiğimiz herhangi bir aşı söz konusu değil.
Bu dönemde sağlık çalışanlarımız bildiğiniz gibi çok büyük yük altındalar. Toplam vaka sayısı anlamında sağlık çalışanlarımızın pcrı pozitif olan 120 bini geçti. Özellikle bu dönemde toplam çalışanların yüzde 10’unu geçmiş durumda. Hayatını kaybeden kişilerin sayısı ise bu dönemde 216 kişi oldu. Bu dönemin hepsi görev şehidi oldu.
VEFAT SAYILARININ DOĞRU AÇIKLANMADIĞI İDDİALARI
Şu dönemde ölüm sayılarının siyasetin konusu yapılmasına gerçekten çok üzülüyorum. Bu sorunun geleceğini bildiğim için birkaç örnek hazırlayın demiştim arkadaşlara.
Bildiğiniz gibi mart ayında vefat edenlere uygulanan bir yaklaşım vardı defnedilirken. Ceset torbalarında, farklı mezarlarda defnedilmesi şeklinde bir anlayış söz konusu idi.
O dönemde yayınladığımız genelgede şunu ifade ettik: Kovid bulaşıcı hastalıktır, diğer bulaşıcı hastalıklar gibi defnin yapılmasını belirten özel ceset torbaları içerisinde olmasını ifade eden bir genelge yayınladık. Kovid’in de diğer bulaşıcı hastalıklar gibi defnedilmesi gerektiğini belirten bir genelgeydi.
Ölüm belgesinde sağ üst tarafında ‘ölüm şekli’ yazar. Sol altta ise ölüm nedeni yazar. Ölüm şekli defnedilirken erken dönemde doğal bir ölüm mü, adli bir ölüm mü, bulaşıcı hastalıklar anlamında tedbir alınması gereken bir ölüm mü, bunu belirtir. Bunu ilk hekim doldurur. Ölüm nedeni ise aynı anda doldurulmaz. İlk hekimin doldurulduğu şekliyle gider. Defnedilirken neye uyulması gerektiğini belirtmek içindir o. Ölüm nedeninde 4 tane başlık var. Bir esas sebep, altta diğer etkileyen sebepler hastalık olarak belirtilir.
Bunu ikinci hekim dosyayı kontrol ederek ölüm nedenini yazar. Yani Kovid sol altta ölüm nedeni olan kısma yazılır. Sağ üstte bulaşıcı hastalıklar kısmına yazılmaz.
9 ARALIK TÜRKİYE’NİN KORONAVİRÜS TABLOSU
Türkiye’de son 24 saatte 204 bin 411 Kovid-19 testi yapıldı, 31 bin 712 kişinin testi pozitif çıktı, 217 kişi hayatını kaybetti.
Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu, “covid19.saglik.gov.tr” adresinden paylaşıldı. Güncel verilere göre, son 24 saatte 204 bin 411 Kovid-19 testi yapıldı, 31 bin 712 kişinin testi pozitif çıktı, hasta sayısı 6 bin 213 oldu.
Son 24 saatte 217 kişi hayatını kaybetti, 5 bin 846 kişinin Kovid-19 tedavisinin tamamlanmasıyla iyileşenlerin sayısı 447 bin 361’e çıktı.
Toplam test sayısı, 20 milyon 294 bin 377’ye ulaştı. Hasta sayısı 558 bin 517, vefat sayısı 15 bin 531, ağır hasta sayısı 5 bin 846, aktif hasta sayısı 95 bin 625 oldu.
Haftalık verilere göre, bu hafta hastalarda zatürre oranı yüzde 3,1, yatak doluluk oranı yüzde 55,1, erişkin yoğun bakım doluluk oranı yüzde 72,1, ventilatör doluluk oranı yüzde 41,7, ortalama temaslı tespit süresi 10 saat, filiasyon oranı ise yüzde 99,9 olarak kayıtlara geçti.