“Tarihi Yeniden Düşünmek”

Bilimsel, kültürel ve sanatsal alandaki yaptığı çalışmalar ile adından sıkça söz ettiren Ardahan Üniversitesi (ARÜ), alanında uzman bilim adamlarını a…

“Tarihi Yeniden Düşünmek”

Bilimsel, kültürel ve sanatsal alandaki yaptığı çalışmalar ile adından sıkça söz ettiren Ardahan Üniversitesi (ARÜ), alanında uzman bilim adamlarını ağırlamaya devam ediyor. ARÜ’nün son konuğu Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Satan oldu. Doç. Dr. Satan, “Tarihi Yeniden Düşünmek: Halifelik, Cumhuriyet ve İngiltere” isimli bir konferans verdi. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen program saat 13.00’dan itibaren başladı. Programa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Hanefi Palabıyık, İİBF Dekanı Prof. Dr. Hakkı Büyükbaş, İİBF Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. İhsan Kurtbaş, İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Tarih bölümü öğretim üyeleri, akademisyenler, idari personeller ve öğrenciler katıldı. Doç. Dr. Satan, halifeliğin kaldırılmasının üzerinden 90 yıl geçmiş olmasına rağmen halen konuşulduğunu belirterek sözlerine başladı. Doç. Dr. Satan, halifeliğin Müslüman toplumlar üzerindeki etkisini göz önüne alarak politikalar geliştirdiğine değinerek, “Bu nedenle 19. Yüzyılda İngiltere Dış İşleri Bakanlığı’nın, Arap halifeliğinin ortaya çıkarılması için nasıl bir çalışma yaptığının belgeleri bugün elimizdedir. Bu, İstanbul’un etkisini Orta Doğu’da zayıflatmak, İslam Coğrafyası üzerindeki etkinliğini azaltmak için bir Arap Hilafeti tezinin Mısır üzerinden İslam Dünyası’na sirayet ettirdiğini biliyoruz.” diye konuştu. ‘İşgal Altındaki İslam Coğrafyası Halifeyi Kurtarıcı Olarak Görmüştür’ İşgaller altında kalan İslam Coğrafyasındaki Müslüman toplumların Dar-ül Hilafe, yani “halifenin oturduğu yer” anlamındaki İstanbul’u kurtarıcı olarak gördüklerini ifade eden Doç. Dr. Satan, “Sultan Abdülaziz zamanından itibaren İstanbul, İslam Dünyası’nda yaşanan işgaller ve doğan bu duygudan yararlanarak bir İslamcılık politikası inşa etmeye başlıyor. Yani bu sadece İstanbul’da masa başında inşa edilmiş bir politika değildir. İslam Dünyası’nın yaşadığı olaylar çerçevesinde doğan duygudan karşılık, buna cevap olarak ortaya çıktığını söylememiz mümkün. Öte yandan Abdülaziz döneminde başlayan, Abdülhamit döneminde zirveye ulaşan İslamcılık politikası, bir devlet çatısı altında Müslümanları bir araya toplama amacını gütmemektedir.” dedi. Doç. Dr. Satan; ‘İngiltere kontrolünde bir halife çalışır mı çalışmaz mı?’ İngilizlerin İstanbul’u işgali sırasında bir süreliğine ‘İngiltere kontrolünde Halifelik nasıl yürütülebilir mi?’ sorusuna cevap aradıklarını belirten Doç. Dr. Satan sözlerine şöyle devam etti; “ 1918’ten 1923’e kadar İngilizler İstanbul’daydılar. Malum, işgal devletleri İstanbul’u işgal altında tutuyorlardı ve İstanbul’da da padişah-halife vardı. Bu dönem şunun test edildiği bir dönemdir ‘İngiltere kontrolünde bir halife çalışır mı çalışmaz mı?’ İngiltere’nin idaresi altında bir halife ne yapabilir ve bu Müslümanlar tarafından nasıl karşılanır, etkisi nedir? Bu 4-5 yıl içinde test edilmiştir ve şu neticeye varılmıştır; İngiltere kontrolünde halife çalışmamaktadır.” dedi. Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara’da yeni kurulan hükümet, İstanbul’da ise halifenin olmasının çift başlılığa yol açtığını belirten Doç. Dr. Satan, halifeliğin Ankara Hükümeti’nin yapmayı planladığı devrimler için bir engel teşkil edebileceğini düşündüğünü ifade etti. Ankara Hükümeti ile Sultan Vahdettin arasında yapılan müzakereler sonucunda halifeliğin kaldırıldığını belirtti. Konferans Doç. Dr. Satan’ın sözlerini tamamlamasının ardından soru-cevap kısmına geçildi. Doç. Dr. Satan’ın katılımcılardan gelen soruları cevaplamasının ardından program sona erdi.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X