Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu

Tekstilci gücünü gösterdi

Tekstil ve konfeksiyon Türkiye için vazgeçilmez sektörlerdir.

Bir dönem özellikle dış kaynaklı raporların etkisiyle bu kritik sektörlerden Türkiye’nin vazgeçebileceği söylenmiş olsa da!

Gelişmeler ve rakamlar vazgeçilmezliklerini çoktan ortaya koydu bile.

Çünkü hem fiyat hem de kalitede rakipleriyle baş etmeyi ve geçmeyi başaran sektör temsilcileri dünyada ciddi bir pazar payına ulaştı.

Neticede tekstille birlikte hazır giyim ve konfeksiyon sektörlerinin 2018’deki toplam ihracatı 26 milyar doların üzerinde gerçekleşti!

Bu emek yoğun sektörlerin yüksek katma değer konusunda artan yatırımları çok daha fazla döviz girdisinin de habercisi konumunda.

Bursa’nın ekonomik genlerinde de olan tekstilin ulaştığı tabloya Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin değerlendirmeleriyle göz atalım.

Ürün ve pazar çeşitliliği Türk tekstilinin gücünü artırıyor.

Sonuçta tekstil üretiminde Avrupa’nın bir numarası haline geldik ülke olarak.

Toplam ihracatının yüzde 57’sini AB pazarına yapıyor tekstil sektörümüz.

Ve tekstil ihracatında 8,5 milyar dolarla dünya yedincisi bir Türkiye var artık!

Ev tekstili ve denim ihracatında dünya dördüncüsü haline geldik.

Geçen yıl sadece kot kumaşı ve ürünlerinden 2 milyar doları aşkın gelir elde ettiğimizi dikkate alırsak sektörün gelişimi daha iyi anlaşılır.

Tablonun Bursa tarafında ise geçen yıl UTİB vasıtasıyla 1,3 milyar dolarlık ihracat öne çıkmış durumda.

Bu yıla baktığımızda ise mayıs ayında UTİB’in yüzde 12,7 artışla 127,4 milyon dolarlık ihracata ulaştığını görüyoruz!

Kısacası yıllık hedefe emin adımlarla ilerliyor Bursalı tekstilciler.

 

Türkiye ucuz mu, pahalı mı?

 

Enflasyonu dert ediyor ekonomi yönetimi.

Oysa Türkiye hayli ucuz bir ülkeymiş!

Kime ve neye göre?

TÜİK’in açıkladığı 2018 yılı satın alma gücü paritesine göre.

Satın alma gücü paritesi (SGP) ayrıntılı olarak tanımlanmış mal ve hizmet sepetinin farklı ülkelerdeki fiyat oranını yansıtır.

Böylece ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılıkları giderilmekte ve uluslararası anlamda gerçek fiyat ve hacim karşılaştırmaları yapılabilmekte.

TÜİK’in Avrupa Birliği İstatistik Ofisi’nce açıklanan verilerle yaptığı karşılaştırma Türkiye’nin konumunu ortaya koydu.

Karşılaştırma çerçevesinde açıklanan 3 parametreden biri SGP’ye göre kişi başına düşen milli gelir.

Diğerleri ise kişi başına fiili bireysel tüketim düzeyi ve buna bağlı fiyat endeksi.

Ortaya çıkan sonuçsa kişi başı gelirde AB ortalamasının epey altında kalınmasına karşın  Türkiye’nin neredeyse aynı oranda ucuz görünmesi!

Neticede görece ucuzluktan kaynaklanan satınalma gücümüz gelirimizin azlığını kapatabilen bir potansiyel göstermekte.

Nasıl mı? 2018 itibarıyla SGP’ine göre kişibaşı milli gelir endeksi için 28 AB ülkesi ortalaması 100 iken, Türkiye’nin seviyesi 65 oldu.

Böylece Türkiye, AB ortalamasının yüzde 35 altında kaldı.

Kişi başı fiili bireysel tüketim düzeyi AB ortalaması 100 olurken Türkiye’de 68 olarak gerçekleşti.

Türkiye’nin fiili bireysel tüketime ilişkin fiyat düzeyi endeksi ise 37 oldu.

Yani, AB ülkeleri genelinde 100 Euro karşılığı satın alınan aynı mal ve hizmet sepetinin Türkiye’de 37 Euro karşılığı TL ile satın alınabileceğini söylüyor bu veri.

Bu rakamlar aslında Türkiye’nin Avrupalılara niye çok ucuz geldiğini gösteriyor aslında!

Paranızın değeri düşerse ucuzluğunu da göreceli hale gelir sonuçta.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X