CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
”Birileri siyaseti köşeyi dönmek için yapıyor biz halka hizmet etmek için yapıyoruz. Şehitlerin gazilerin hakkını son kuruşuna kadar soracağım. Bu benim namus borcumdur. 15 Temmuz’u bayram kabul ederler 15 Temmuz için para topladın nerede bu para? Cevap yok. Bu soruyu sorma. Niye sormayayım? Hangi gerekçe ile sormayacağım? Nerede bu paralar? Kim aldı bu paraları? Nereye harcadınız bu paraları?
”HAKİM TALİMATI SARAYDAN ALIRSA O ÜLKEYE ADALET GELMEZ”
Geçen hafta adalet reformu adı altında gelen yasanın birinci bölümü görüşüldü ve kabul edildi. Vicdan sahibi olan herkes adaleti yüreğinin bir köşesinde tutar. Herkesin bir görevi hakkı hukuku vardır. Canlı olan her şeyin doğanın da hakkı hukuku vardır. Yargı bağımsızlığı olmadan bir ülkeye adalet gelmez. Hakimin vicdanı olmadan bir ülkeye adalet gelmez. Hakim talimatı saraydan alırsa o ülkeye adalet gelmez.
”EREN ERDEM 480, OSMAN KAVALA 720 GÜNDÜR İÇERİDE”
Eren Erdem 480 gündür içeride. FETÖ’yi destekliyormuş. FETÖ’yü eleştiren kitap yazdı nasıl desteklesin? Akıl var mantık var. Osman Kavala 720 gündür hapis. Bugün baktığınızda hapiste olanlar avukatla aydınlar yazarlar garibanlar var. Durumu iyi olanlar parası olanlar ise dışarıda.
”HSK’YA SESLENMEK İSTERİM…”
HSK’ya seslenmek isterim; Erdoğan’ın avukatları ne zamanda beri HSK grubunu etkilemeye başladı savcı tayin etmeye başladı. Siz rahatsız olmuyor musunuz acaba o koltuklarda otururken? Onların taleplerini yerine getiriyorsunuz. Kayyum atayacaksınız seçimi neden yaptınız? Adaletin bu kadar bozulduğu bir yerde ekonomi dikiş tutmaz. Herkesin mal varlığına hemen el konulabilir.
”İŞSİZLİK AĞIR BİR FATURA OLARAK 82 MİLYONUN ÖNÜNDE DURUYOR”
Saray sosyetesi meşhur sosyetedir. Sosyetenin başındaki kişi ‘Her üniversite mezunu iş bulacak diye bir şey yok’ diyor. Erdoğan söylüyor. Doğrudur ama saray için doğrudur. Saray içindekilerin bir eli yağda bir eli balda. Kendi çocukların için geçerli ama bu fakir fukara için geçerli değil. İşsizlik ağır bir fatura olarak 82 milyonun önünde duruyor. Et tüketimi düştü. Acaba saray sosyetesi bunu biliyor mu? 3 gençten birisi işsiz. İşsiz sayısı 8 milyonu aştı. Bunlara kim iş verecek? Sosyal devlet yok saray devleti var.
”BİR ÜLKE ÜRETMEZSE TRUMP’IN TWEET’LERİNE MUHATAP OLUR”
Çalışanların yüzde 36’sı kayıt dışı. Kendini yakan işsiz var. Bir ülke üretmezse Trump’ın tweet’lerine muhatap olur. Tefecilere yuları kaptırdılar. Arabanızda sigara içmeyeceksiniz. Sanane kardeşim. Alışveriş yaparken naylon poşet verirse para vereceksin. Senin başka derdin yok mu? Şimdi tutturdular sigara haramdır diye. Millet o sigarayı içmese senin bütçedeki açık daha da artacak.
”DEVLETİN İTİBARINI DA SIFIRLADILAR”
Bu dış politika Türkiye’ye hayır getirmez dedik. Efendim ‘Suriye’ye demokrasi getirmek için oraya girdik.’ Süleyman Şah Türbesi’ni kendi topraklarımızdan kaçırmak zorunda kaldık. Ar damarı olan utanır. Kendi toprağından kaçan adam ne zamandan beri kahraman oldu öğrenmiş değilim. 40 milyar dolar Suriyelilere para harcadık diyor. Beyefeni hala 40 milyar dolar harcadık gerekirse 40 milyar dolar daha harcarız diyor. 82 milyon vatandaş ödeyecek. Yetmedi mi 40 milyar dolar? Harca bakalım. Saray kara delik ha bire para yutuyor. Devletin itibarını da sıfırladılar.’
PENCE GÖRÜŞMESİNE TEPKİ
Gelen mevkidaşın mı? Fuat Oktay’la görüşür. Cumhurbaşkanlığı Forsu önünde ikisi eşit pozisyonda oturur. Bu Erdoğan’ı rahatsız etmeyebilir ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak beni rahatsız ediyor. Bu ülkenin sınırları kanla çizildi. Mütekabiliyet dediğimiz bir kural vardır. Bir başkan yardımcısı başkan ile yan yana oturuyor. Erdoğan onu yanına alıyor. Neden? Çünkü ezik. Erdoğan Azerbaycan dönüşü gazetecilerle konuşurken “ABD gibi bir ülkenin terör örgütüyle Türkiye gibi bir müttefikimizin arasına girmesini savaş hukuku ve siyaset bilimi bakımından doğru bulmuyorum” diyor. Doğru mu doğru. Bir devlet terör örgütünün temsilcisi olarak Türkiye Cumhurbaşkanı’nın masasına oturmaz. Ama tam tersini yaptı. Masaya oturdu. Erdoğan “Görüşmede bize ateşkes ilan edin diyorlar, asla ilan etmeyeceğiz” diyor.
“BU MEKTUBU NASIL HAZMETTİLER?”
O toplantı sırasında Trump’ın meşhur mektubu yayınlanıyor. ABD Dış İlişkiler Komisyonuna bir yasa teklifi geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin mal varlığı için rapor hazırlanması isteniyor. Sopa gösterildi, mal varlığını araştıracağız diye. Ne beklerdik? Şunu beklerdik, çıkıp aslan kesilmesini beklerdik. Ey Trump araştırmazsan namertsin demesini beklerdik. Verilmeyecek tek kuruş hesabım yoktur diyecekti. Hesap vereceksem Türk milletine hesap veririm diyecekti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihinde bizi bu kadar aşağılayan bir mektup gelmemiştir. Bu mektubu nasıl hazmettiler. Nasıl içlerine sindirirler? ABD’nin elinde hangi kozlar var ki bunu yalayıp yuttular. Bütün partiler tepki gösterdi, AK Parti’den tık yok. Erdoğan 18’inde açıklama yaptı, vakti geldiğinde gereğini yapacağız diyor. Bekliyoruz vakti ne zaman gelecek. Yenilecek yutulacak bir mektup değil.
Mike Pence ateşkes olmasaydı, çok büyük yaptırımlar gelecekti dedi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir teslimiyet olmamıştır. Kıbrıs’a bakın, onurlu duruşa bakın. Hangi bağımsız Türkiye’den bahsediyorsunuz? Hangi ahlak bunu kabul eder? Aşağılanan bir toplum, ülke, insanlar var. Nasıl içlerine sindiriyorlar bunu? 4 Temmuz 2003’te Süleymaniye’de askerlerin başına çuval geçirdiler. Normalde tepki gösterilmesi lazım. Bunu da gizlediler ama o dönem medya yazdı. Erdoğan’a sordular nota verecek misiniz diye. ‘Ne notası vereceksiniz müzik notası mı’ dedi. Nota vermediler ama Zarrab için iki nota verdiler. Bakanlara ayakkabı kutusunda rüşvet veren adam için. Konuşmasın diye nota verdiler.
MEKTUPLA İLGİLİ 7 SORU
Türkiye’nin itibarı yerlerde sürünüyor. Olmadık hakaretler var. Mİlliyetçiliği de devrimciliği de biz yapıyoruz. Tepki vermesi gereken kişi ben değilim vatandaş da değil. Tepki vermesi gereken kişi Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden kişidir. Bu ülkeyi ve vatanını sevenlerin cumhurbaşkanı değil. Sen mal varlığın üzerinden tehdit ediliyorsun. Bu mektup karşısında hala suskunluğunu koruyor. Kendisine 7 soru soruyorum:
1. Bu mektubu bu uslüp kabul edilemez diyerek neden reddetmediniz?
2. Neden bu mektubu kabul ettiniz?
3. Neden klamuoyundan gizlediniz?
4. ABD medyası duyurmasaydı üzerini mi örtecektiniz?
5. üstünü örtemediğiniz için milletin onurunu nasıl kurtaracaksınız?
6. Türkiye’nin şan ve şerefini korumak cumhurbaşkanının görevidir. 82 milyonun huzurunda ettiğiniz yemini hatırlıyor musunuz?
7. Yemindeki namus ve şeref kavramları sizin için bir şey ifade ediyor mu?