Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Uyarıyı… Son dönem televizyonların ekonomi programlarında yıldızı giderek yükselen Bursa Uludağ Üniversitesi İnegöl İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yüksel Okşak içten bir dille yaptı.

Dedi ki…

Benim de firmalardan ricam var.

Her okul dönemi yaklaştığında ‘Nasıl olsa mecbur alacak bu insanlar’ diye kur değişmemişken peş peşe yüzde 15-20 zamları yapıştırmayın.

Her asgari ücret zammı yaklaştığında ücretler artmadan zamları giydirmeyin.

Asgari ücrete zam gelince de, sanki maliyetinizin tamamı asgari ücretmiş gibi aynı oranda zam yapmayın.

Açıkçası…

Vatandaşın sesi olarak Doç. Dr. Yüksel Okşak’ın çağrısı, verilen enflasyon mücadelesi açısından da çok önemli.

Lakin…

Asgari ücret artışının henüz konuşma aşamasında olduğu, memur ve emekli maaşlarına zam oranının tahmin sürecini yaşadığı şu günlerde fiyatlar adeta füzeyle fırlatılmış hızla yükseldi. Marketlerdeki etiketler alev alev yanıyor.

Vatandaş yanıyor.

Bir ürünü 2 gün arayla aynı fiyata alabilmek mümkün değil. Fiyatı 1 haftada yüzde yüz arttan ürünler tüketiciyi dehşete düşürüyor.

Hatta…

Marketlerde, raftaki etiketle kasa fiyatı arasındaki fark nedeniyle sepetteki ürünü kasiyer önüne bırakan vatandaşların arttığını görüyoruz.

Bu tablonun iki nedeni var:

Birincisi, her maaş zammı öncesi etiketleri ateşleyen sistem. İkincisi de, denetimsizlikten cesaretlenen pervasızlık.

Peki, kim denetleyecek?

İlçe belediyelerinin zabıta personeli raflara baksa bile donanımı bu denetime elverişli değil.

Öyleyse…

Özellikle zincir marketlerin alım satımlarını toptan yaptıkları ana depolardan başlamak gerekiyor. Bu da, Ticaret Bakanlığı’nın görevi.

Pazar günü…

Olay’da Ticaret Bakanı’nın marketlere “Zamları geri alın” çağrısını okurken acı acı gülümsedik. Bu iş ricayla düzelir mi?

Vatandaşa güven verecek eli maşalı devleti göstermenin zamanı gelmedi mi?

Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…