Uludağ’da kâbus gibi geçen 17 saat! Bu sözlerle anlattılar

Bursa’da Uludağ’a doğa yürüyüşü yapmak için giden amatör 3 dağcıdan Cüneyt Kol (30), kayalıklardan düşerek yaralandı. 17 saat sonra bulunduğu bölgeden helikopterle alınan Cüneyt Kol ile bölgeye birlikte gittiği babası Mehmet Kol (57) yaşanan süreci anlattı. Cüneyt Kol, “Başımı kayalara vursaydım ölebilirdim. Yine de doğa sevgimden vazgeçmem” dedi.

Uludağ’da kâbus gibi geçen 17 saat! Bu sözlerle anlattılar

Cüneyt Kol, babası Mehmet Kol ve yakını Ömer Kol (42), geçen pazartesi günü doğa yürüyüşü yapmak için Uludağ’a çıktı. Vadiye inen dağcılardan Cüneyt Kol, yaklaşık 15 metre yükseklikteki kayalıklardan düşerek, yaralandı. Kol’un düştüğü gören babası ve yakını, saat 14.00 sıralarında jandarmadan yardım istedi. İhbar üzerine bölgeye AFAD, JAK ve UMKE’den oluşan 12 kişilik kurtarma ekibi sevk edildi. Ekipler, 4 saat süren çalışma ile saat 18.00 sıralarında, halatlarla derin uçurumlardan oluşan vadiye indi. Yaralının ilk müdahalesi UMKE ekipleri tarafından olay yerinde yapıldı. Yaralı ile mahsur kalan 2 kişi için bölgeye Bursa İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı askeri helikopter, gönderildi. Ancak helikopter, olumsuz hava koşulları ve karanlık nedeniyle iniş yapamayarak, geri döndü. 3 amatör dağcı, AFAD, JAK ve UMKE ekipleri, geceyi ateş yakarak, bölgede geçirdi. Cüneyt Kol, saat 07.00 sıralarında yeniden bölgeye gelen askeri helikopter ile alındı. Hastaneye götürülerek, tedaviye alınan Cüneyt Kol, 1 gün sonra taburcu edildi. Mehmet Kol, Ömer Kol ve ekipler ise vadiden yaya olarak çıktı.

‘DÜŞTÜKTEN SONRA YERDEN KALKAMADIM’

Düştüğü bölgeye ilk defa gitmediklerini belirten Cüneyt Kol, “Gezmek ve spor amaçlı gitmiştik fakat aşağıya doğru inerken, uçurumun kenarında ayağım kaydı ve düştüm. Düşerken kontrollü bir şekilde, kafamı koruyarak düştüm. Başımdan başka vücudumun çeşitli yerlerinden darbe aldım. Yaklaşık 15 metre sürüklendim. Düştükten sonra yerimden kalkamadım. Kendime biraz gelmeye başladığımda önce başımı kontrol ettim. Biraz kendimi toparlayıp kalkmak istedim ama ağrı içerisindeydim. Bir kaç dakika etkisiz halde kaldım. Babam ve Ömer ağabeyime bağırmak istedim ama bağıramadım. Bir iki dakika sonra sürünerek biraz yaklaştım. Daha sonra bağırmaya başladım. Babamlarda yanıma geldi ve müdahale etmeye başladı. Herhangi bir sağlık malzememiz yoktu. Vücudumu kontrol ettiler” dedi.

‘ÜCRA BİR YERDE OLMAMIZA RAĞMEN EKİPLER BİZİ BULDU’

Olayın ardından 156’yı aradıklarını söyleyen Cüneyt Kol, “Telefondaki komutanlarımızla irtibata geçtik. Konumumuz tahmini olarak belli oldu. Telefonumuz çekmiyordu, biraz zorluk yaşadık. İletişim kurduk fakat telefonlarımızın şarjı bitmeye başladı. Akrabalarımıza da ulaştık. Yerimizi tarif ettik, telefonlarımızın şarjının bitmek üzere olduğunu söyledik. Kontrolü yakınlarımıza bıraktık. Ekiplerle ilk temasımız, düştüğüm yerde oldu. Ekiplerin yanımıza gelme süresini az çok tahmin edebiliyorduk. Beklediğimiz sürede gelebildiler. Devletimizden Allah razı olsun. Tüm ekipler bizi orada yalnız bırakmadı. Dağın en ücra köşesinde olmamıza rağmen, gelip bizi buldular” diye konuştu.

‘HELİKOPTERLE 5 DAKİKADA HASTANEYE GÖTÜRÜLDÜM’

Sağlık ekiplerinin sabaha kadar yanında beklediğini söyleyen Cüneyt Kol, “Sabah gün aydınlandığında helikopter sesi duyduk. Beni hazırlamaya başladılar. Müsait bir alana götürdüler. Helikopter geldi, halat sarkıttı. Başımızdaki komutanlar gerekli müdahaleleri yapıp, beni güvenli bir şekilde halatla bağlayıp helikoptere çıkardılar. Yanımda bir komutanla beraber helikoptere çıktım. 5 dakika içerisinde beni hastaneye götürdüler” dedi.

‘BAŞIMI TAŞA VURSAYDIM ÖLEBİLİRDİM’

Kendisini kurtarmaya gelen arama kurtarma ekiplerine teşekkür eden Cüneyt Kol, “Devletimize güvenimiz tam. Bir telefonla yanımıza geleceklerini biliyorduk. Onların geleceğini bildiğimiz için bizi bulacaklarından emin olduğumuz için mutluyduk. Başımı vursaydım veya ciddi bir yara alsaydım kurtulamayabilirdim, ölebilirdim. Ben dağları seven bir insanım. Boş zamanlarımızda pikniğe gidiyor, eğleniyoruz. Dağlar bizim için değerli. İyileşince o kadar sarp araziye gitmem ama daha yakın mesafelere giderim” şeklinde konuştu.

‘MUCİZE BİR KURTULUŞ YAŞADIK’

Oğlu Cüneyt’in düştüğü bölgeye gezme amaçlı gittiklerini söyleyen Mehmet Kol, “Bu kez uzun bir yürüyüş kararı aldık. Dere yatağından aşağı, oğlum ve amcamın oğluyla birlikte yürüdük. Patika bir yol vardı. Önce ben indim. Daha sonra Ömer indi. Orada bir ağacın gölgesinde oturdum. Ömer de o sırada balık tutmak için oltasını çıkardı. Patika çok dik bir yamaçtaydı. Bir ses duyduk ama dere sesinden ne olduğunu anlamadık. Daha sonra bize seslenince durumu fark ettik. Mucize bir kurtuluş yaşadık. Şu anda Cüneyt ölebilirdi. O yüzden Allah’a şükrediyoruz” dedi.

‘EKİPLER SARP KAYALARDAN İNEREK YANIMIZA GELDİ’

Oğlunun düştüğünü anlayınca yanına gittiğini belirten Mehmet Kol, “Cüneyt’in kolunda ve bacağında sıyrıklar olduğunu gördüm. İyi olmadığını söyleyince 156’yı aradım. Hastayı taşıma şansımızın olmadığını söyleyerek konum bilgilerini paylaştım. En hızlı şekilde yanımıza geleceklerini söylediler. Bulunduğumuz yer, Uludağ coğrafyasındaki en dik ve en kötü alan. Jandarmamız o soğuk gecede, o sarp kayalardan halatlarla inerek yanımıza gelmeleri bizim için büyük bir mutluluk ve gurur” diye konuştu.

‘TÜM EKİPLERE TEŞEKKÜR EDERİM’

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte bölgeden çıkmak için harekete geçtiklerini belirten Mehmet Kol, “O sırada Cüneyt’i hazırladılar. Güvenli bir şekilde helikoptere aldılar. O komutanımıza özellikle teşekkür ediyorum. Bu görevde en başından en sonuna kadar, hepsine candan teşekkür ederim. Allah’ım devletimize zeval vermesin. Bu kişilere ömür boyu minnettarım” dedi.

DHA

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X