Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Borsa İstanbul yerleşkesinde, “Anadolu Ajansı Özel Yayını”na katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketinin çok detaylı bir şekilde iş dünyası ve paydaşlarının tamamıyla istişare sonrasında gelen taleplerle birlikte hazırlandığını dile getiren Albayrak, Türkiye’nin son 2 senede yaşadığı süreçlerden sonra son 2 çeyrektir pozitif ayrışıp ivmelenme noktasında, ekonomik büyüme ve toparlanma noktasında iyi bir performans yakaladığını dile getirdi.
Ancak virüsle birlikte dünya tarihinde benzeri görülmemiş ve sürecin tahmin edilebilirliğinin dünyada keskin bir yorumla tespit edilemediği bir sürece girildiğini kaydeden Albayrak, “Ve suyun derinliğini hala bilmiyoruz ama kısa süre içerisindeki etkilerine baktığımızda özellikle küresel ekonomiye her ülkenin kendi ekonomisine etkilerine karşı benzer tedbirler alıyor. Özellikle likidite tedbirleri alıyor, iktisadi faaliyetin yavaşlaması durması veya aksamasına dayalı ülkelerin kendi içinde ekonomik anlamda minumum hasar görmesi için tedbirler alıyor. Bizim de bu kapsamda Türkiye olarak sağlık boyutu ve ekonomik boyutu çok yakından takip ediyoruz. Hakikaten sağlık boyutu noktasında çok güzel ve başarılı bir süreç. Dünyadaki örnekleri, benzer ülkeler, Avrupa’da yaşanan süreçlere göre güçlü adımlarla güçlü tedbirlerle çok sıkı bir şekilde sürecin yürütülmesine şahit olduk.” diye konuştu.
Açıklanan paketin, bu yeni sürecin küresel ekonomiye etkileri noktasında ilişkili STK’lar başta olmak üzere tüm paydaşlarla görüşmeler neticesinde oluşturulmuş ilk paket olduğunu belirten Albayrak, “Bu tabii dinamik bir süreç. Bu sürecin etkilerini kimse kestiremediği için çok dinamik bir şekilde bu süreci yakından takip edeceğiz. Ekonomilere, ekonomimize, küresel ticarete etkilerini yakından takip ederek çok dinamik hızlı ve etkili adımlar atmamız gereken canlı bir süreç bu. Dolayısıyla resme bu noktada baktığımızda özellikle önümüzdeki bir kaç aylık süreç virüs özelinde baktığımızda bir çok belirsizlik ve ya durgunluk veya ekonomilerin ticari faaliyetin durma noktasına geleceği süreçleri beraberinde barındırıyor. Bununla ilgili biz çok açık ve net şekilde bu açıklanan programda öncelikli etkilenecek sektörler olmak üzere, turizm, ihracat, ticaretin farklı alanlarda oluşabilecek nakit akışı sıkışıklığı, iş akışında yaşanabilecek problemler özelinde ciddi bir rahatlama getirecek bir 3 aylık pencere açtık.” dedi.
Bu sürecin her ay takip edileceğini aktaran Albayrak, tüm resme bütünleşik olarak bakıldığında tüm paydaşları kapsayacak derinlikte hacimde likidite sorunu oluşturmayacak güçte bir paket açıklandığını vurguladı.
Bu süreci Türkiye’nin birlik içinde atlatacağını dile getiren Albayrak, “Tabii Türkiye özellikle son bir kaç sene başta olmak üzere yaşanan süreçleri nasıl birlik beraberlik içerisinde güçlü refleks göstererek sakin ve panik yapmadan atlattıysa, bu süreci de toplum olarak gerçekten çok itidalli yönetiyoruz. Olması gereken de aslında bu. Bugün Avrupa’nın içine düştüğü durum ve benzer ülkelerin içine düştüğü duruma göre Türkiye çok daha sakin geçiriyor.” dedi.
“Bu dinamik bir süreç, süreci yakından takip edeceğiz”
Albayrak, şöyle devam etti:
“Dolayısıyla belirlediğimiz sektörler muhtasar, stopaj, SGK primleri, KDV ödemeleri noktasında bu 3 aylık özellikle piyasaya ciddi bir likidite rahatlaması oluşturulacak. 3 aylık yaklaşık 50-60 milyar TL’lik bir likidite piyasada bu manada ilişkili sektörlere, etkilenen sektörlere bir rahatlama sunacak. Ötesinde Merkez Bankamızın ucuz bir şekilde daha uygun maliyetli şekilde likidite penceresini açmasıyla birlikte finansal kurumların bankalara yoğun bir likidite akışıyla bu süreçten etkilenen maliyeti olacak. Bu maliyetin üzerine makul bir maliyetle bu likidite ihtiyacını hızlı bir şekilde karşılayacağı kanallarla altyapıyı yürüyecek. Bunu karşılamak için paketin içinde bir de KGF hacminin artırılması var. Dolayısıyla teminat problemi olacak, tüm bununla ilişkili etkilenen potansiyel sektörlere,ki paketin içerisinde 25 milyar TL’lik bir artış olsa da, KGF limitinde bunun kullandırım ve kaldıraç etkisi bunun çok daha etkisinde.”
Bunun dışında Türkiye’nin çok güçlü bir iç piyasaya sahip olduğunu ifade eden Albayrak, şunları kaydetti:
“Dolayısıyla iktisadi faaliyetin o ayağının da güçlü ve canlı kılınmasıyla ilgili farklı adımlar da atılacak. Tabii her bir kırılımın sadece iş dünyası anlamında değil iç tüketim anlamında da etkisi var. Maddelere tek tek baktığınızda emeklilerden tutun ihtiyaç sahibi insanlara kadar… Mesela paketteki maddelerden bir tanesi emekli maaşlarındaki bin liralık alt limitin 1.500 TL’ye çıkarılması sözkonusu. Yani yaklaşık 650 bin 1.500 TL’nin altındaki emekliyi buraya çıkararak bir kere burada da bir tüketim harcaması anlamında gelir anlamında destek var. Diğer taraftan bakıyoruz bu da çok önemli yaklaşık 2 milyona yakın ihtiyaç sahibi bin liralık bir destek sağlıyoruz. Özellikle nisan ayında bunu devreye alacağımız için nisan ayında yaşanabilecek potansiyel yavaşlamayı iç piyasa anlamında desteklemek için yaklaşık 2 milyar TL’lik bir paket sunuyoruz. Bunların hepsi dinamik süreçler. Ötesinde bayram ikramiyesinin öne alınmasıyla birlikte hakeza öyle. Diğer taraftan özellikle belirlediğimiz 19 maddenin içinde özellikle belirlenen sektörlerin alt kırılım sektörleri ki hangi sektöre ilişkin firmalar etkileniyor ile ilgili bugün yayınlandı detaylar. O detayda neredeyse esnaftan KOBİ’lere kadar birçok sektörü saydığım büyük sektörlerle birlikte hepsini içine alan aslında büyük bir paket var. Tabii bu dinamik bir süreç, süreci yakından takip edeceğiz.”
“Birçok sektörün kısa çalışma ödeneğinden yararlanması söz konusu olacak”
Bakan Albayrak, sorulan soru üzerine işletmelerini kapatan küçük esnafa sağlanan desteğe ilişkin şunları söyledi:
“Bahsettiğiniz alanların hepsi açıklanan alt kırılımlarda var. Mesela son rakamda meseleye baktığımızda perakende ticaret kaleminin altında marketler var, büfeler var, bakkallar var, şarküteri manav vs. var. Bunların hepsi bugün yayınlandı. Ya da mesela konaklama tarafında lojistik tarafında işin yiyecek, içecek kahvehane kıraathane tarafında bunların hepsi bir kere bu dediğimiz öncelikle prim desteklerinin tamamından faydalanacak. Ötesinde özellikle esnaflar noktasında Halkbank özelinde bu 3 ay boyunca faizsiz şekilde bütün ana para ve faizi öteledik.
Başvuran herkes bundan faydalanacak. Peki bu da yetmez. döndüremiyoruz, bize bir can suyu lazım deniliyor. İşte paketin üçüncü kritik ayağı da bütün bu destekler ekstra likidite ihtiyacına dayalı bankalarımız özelinde kamu bankalarımız başta olmak üzere bu likidite imkanlarından hepsine KGF teminatı desteğiyle de bağlı olmak üzere bu likidite imkanlarından faydalanacaklar. Bir diğer husus da yine eksik biliniyor. Kısa çalışma ödeneği konusu. İşsizlik fonu bugünler için var. Bu çerçevede gerekiyorsa istihdamı koruma koşuluyla kısa çalışma ödeneğiyle ilgili bakanlığımızın da zaten meclise detayı, maddeyi gönderecek, esnetilmesi konusu. Daha fazla sektörün de olumlu etkilenmesi noktasında bir düzenlemeyle bir torbaya gelecek, zaten o paketin içerisinde bu da var. Dolayısıyla birçok sektörün de bu çerçevede işsizlik fonu üzerinde kısa çalışma ödeneğinden faydalanması ile ilgili bu da söz konusu olacak.”
Evden çalışmanın devlet dairelerinde uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin soru üzerine Bakan Albayrak, kamu çalışanları ile ilgili bir esnetmenin zaten getirildiğini anımsattı.
Bu kapsamın dışında genel olarak, evden çalışma kültürü konusunun ise başlı başına Bakanlar Kurulu’nda tartışılması gerektiğini ifade ederek, “Bu detaylı çalıştığımız bir husus değil.” dedi.
Albayrak, beyanname ödemelerine ilişkin, şunları kaydetti:
“2019 yılı gelir ve kurumlar vergisini nisan sonuna kadar uzattık. Kimse bu sürecin nereye gideceği ile ilgili tam yüzde 100 hakim değil ama beklentimiz, bilim kurulumuz ve bakanımızla, sıkı güçlü tedbirlerle Türkiye’nin en az etkilenerek atlatacağımız bir süreç olur. Şunu da ödemeyelim, buna da 6 ay diyorlar. Mesela, ‘marttaki tahakkuku nisanda ödeyeceğiz, şubat tahakkuku da…’ Ama şubat ayında ekonomik olarak gayet iyi bir şubat ayı geçirdik. Ne dedik? Nisan, mayıs, haziran… Bunlar kolaylıklar.”
Mümkün olduğu kadar dijital, internetten, online üzerinden destek, teşvik, öteleme, süre verme gibi kolaylıklar sunacaklarını vurgulayan Albayrak, bu sürecin sosyalleşme tarafını minimize etmek için çalıştıklarını, talep geldikçe durumu değerlendireceklerini söyledi.
“2020 hedeflerini tutturma konusunda bir endişe yaşamıyoruz”
Bakan Albayrak, 2020 yılında konulan hedeflere göre ilk 2 ay gelişmelerine bakıldığında ocak ve şubatın çok iyi, martın da başlangıcının iyi gittiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Nitekim ilk çeyrek büyümesi açıklandığında göreceğiz. Küresel süreçlerin etkisiyle mart ayında hafif yavaşlamayla birlikte her ne koşulda olursa olsun ilk çeyreği biz beklentilerin üzerinde bir büyüme ile kapatacağız. Bu ivme ile gitseydik zaten hedeflerin tamamıyla ilgili, bütçe, enflasyon ve büyümeyi beklentilerin üzerinde tutturacaktık. Bugün geldiğimiz noktada birçok belirsizlik olmasına rağmen, herhalükarda kendimden emin bir şekilde bugünkü gerçekleşmeler ışığında bakıyorum, 2020 hedeflerini tutturma konusunda bir endişe yaşamıyoruz. Gerek büyümede, gerek enflasyonda.” diye konuştu.
Enflasyonu, gerek enerji, petrol fiyatları başta olmak üzere oluşan iktisadi ekosistemdeki gelişmelere dayalı aşağı yönlü, olumlu bir seyirin etkileyeceğini anlatan Albayrak, “Bütçe tarafına geldiğimiz zaman dünyada bu ve benzeri küresel süreçlerin yaşandığını dönemde bütçe politikaları, küresel benzer politikalara uyum noktasında ikinci planda. Yani özellikle istihdam, büyüme, reel sektörün desteklenmesi konusunda ikincil derecede ehemmiyet arz eden sürece doğru ilerleyebiliyor. Bizim için şu anda böyle bir risk görmüyorum. Ama her gün, her ay yeni gelişmelere tanıklık ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye bu süreçten en pozitif ve olumlu kazanımlarla çıkacak ülke olacak”
Albayrak, dünyanın büyük ülkelerinde, OHAL, sokağa çıkma yasağı, borsa kapatılması, şirketlerin kamulaştırılmasına kadar süreçlerin konuşulduğunu aktararak, bu sürecin, bölge ve küresel ekonomilere etkilerinin yaşayarak tecrübe edileceğini dile getirdi.
Türkiye’nin son 7 yılda olağan günler geçirmediğini vurgulayan Bakan Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son birkaç yılda ekonomik olarak daha da travmatik, daha da zor, daha da Türkiye ekonomisini meydan okuyacak şekilde güçlendirmeye sebep kılan süreçlerden geçtik, tecrübeler edindik. Bu süreçlerin her biri bize bağışıklık sistemimizi güçlendirme yönünde büyük kazanımlar ortaya koydu. Türkiye, böyle bir küresel sürece belki en hazırlıklı, en tedarikli ve altyapı itibarıyla güçlü giren ülkelerden birisi. İnşallah bu süreçten de en pozitif ve olumlu kazanımlarla çıkacak ülke olacak.
Bunun etkisi bir ay olur, üç ay olur. Burada çok net iki konu var. Birincisi dünya son birkaç senede şunu tecrübe etti; küresel tedarik altyapısı büyük bir travma yaşadı. Artık dünyada tedarik zinciri noktasında bağımlılık ve oranlar sorgulanmaya başlandı. Bu, Türkiye ve benzeri ülkeler açısından önemli bir fırsat doğuruyor. Yeter ki siz hazır olun. İhracatçıya, stok üreticiye, Eximbank ve Merkez Bankası özelinde attığımız adımlarla biliyorsunuz bu sadece 3 aylık 7-8 milyar dolarlık bir likidite desteği. Niye? Aman siz devam edin. Bu süreç geçici sonrasında hazır olmak lazım.”
“Borsa performansı olarak çok büyük performans kaydetti”
Albayrak, 2008-2009 küresel krizi birçok ülkeye farklı sınamalar yaşattığını anımsatarak, bazı ülkelerin bu süreci ve sonrasını doğru iç piyasa ve pazar yönetmesiyle, sonrasında hızlı çıkarak ticaret altyapısını hızlı yönetmesiyle 2010-2014 yılında dünya ekonomisindeki birinci, ikinci, üçüncü ülke sıralaması değişmiş. Türkiye bu açıdan güçlü altyapıya sahip. Buna odaklanmak lazım.” dedi.
“Türkiye Cumhuriyeti tarihinde para politikaları, maliye politikaları ve ekonomi politikaları hiçbir dönem bu kadar senkronize olmadı.” diyen Bakan Albayrak, “Bunun avantajını Türkiye olarak kullanıyoruz. Son birkaç senede yaşadığımız ekonomik sorunların hiçbirini bu kadar güçlü senkronizasyon olmasaydı zaten atlatamazdık.” dedi.
Bakan Albayrak, şubat sonu itibarıyla bakıldığında dünyadaki gelişmekte olan ülkelerin tamamına göre Türkiye’nin borsa performansı olarak çok büyük performans kaydettiğini vurguladı.
Bakan Albayrak, “Ben, beklenti olarak Türkiye ekonomisinde şu an için bir risk görmüyorum. Şu anda bütçe riski yok, Türkiye ekonomisi bu süreçten en pozitif çıkan ülke olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
“Sokağa çıkma yasağı şu anda gündemimizde yok”
Koronavirüs salgını tedbirlerine ilişkin Albayrak, sokağa çıkma yasağının şu anda gündemde olmadığını söyledi.
Bakan Albayrak, şöyle devam etti:
“Küresel resmin olumsuz senaryolarına karşı maliye politikaları elimizde bir silah, gerektiğinde tabii ki kullanacağız ama bugün için böyle bir risk görmüyorum.”
Döviz kurundaki yükselişe ilişkin Albayrak, “Enflasyon üzerinde ciddi bir fiyatlanma davranışı olacağını düşünmüyorum.” ifadelerini kullandı.
Albayrak, “Reel sektörde bu süreçten ciddi anlamda olumsuz etkilenen hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz.” diye konuştu.
AA