İHSAN AYDIN

Pekin’e 80 km uzaktaki Badaling bölgesi bu amaçla turizme açılmış.

Badeling, duvarın korunabilmiş en iyi bölümü ve gezilmeye müsait parçası olarak tanımlanıyor.

Metro sonrası aktarmayla Pekin’den bir saatlik daha tren yolculuğuyla ulaşılan Çin Seddi, 8 bin 800 kilometre uzunluğuyla dikkatleri üzerine çekiyor. Bugün için ayakta kalan bölümü ise 2 bin 500 km.

Dünyanın dört bir yanında akın akın duvarı görmeye gelen insanlara rastlamak mümkün. Ziyaretçilerin ağırlığını ise Çin halkı oluşturuyor.

Ülkenin değişik yerleşimlerinden gelen yerli ziyaretçilerin ağırlığı gözden kaçmıyor.

DÜNYANIN 7 HARİKASINDAN BİRİ…

UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne aldığı yapı 2007’de de ‘Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olarak ilan edilmiş.

Araştırmacılar, seddin yapımında bir milyona yakın insanın öldüğünü ileri sürüyorlar. Düz bir duvardan ziyade, gözetleme kulelerinin de bulunduğu yapının uzaydan görülüp görülmediğine dair tartışmalar ise halen devam ediyor.

Dünyanın en uzun savunma hattı olarak bilinen yapıya kolay ulaşım için bugün son derece modern teleferik sistemi de kurulmuş. 70 lira ödeyerek buraya çıkabiliyorsunuz. Teleferiğe binebilmek için de uzunca kuyruklar oluşuyor.

Pekin’e sadece Çin Seddi’ni görmek için bile gidilebilir. Çin hükümeti de bunu fırsata çevirmiş. Buradan müthiş bir turizm geliri elde ediyorlar.

Çin denilince akla gelen ilk yerlerden biri olan duvar ülkenin dünyada isminin öne çıkmasını da sağlıyor.

 

Yasakşehir gez gez bitmiyor

 

Pekin’in öne çıkan yapılarından biri de Yasakşehir.

15. Yüzyılda 720 bin metrekare alan kullanılarak inşaa edilmiş.

Ming ve Çin Hanedanlığı boyunca İmparatorluk Sarayı olarak kullanılmış. İçinde 500 yaşında ağaçların varlığından söz ediliyor.

Tiananmen Meydanı’nın hemen karşısından girilen bu muhteşem eser gezmekle bitmiyor.

Ülkenin ölümsüz lideri Mao Zedong’un anıt mezarının bulunduğu noktadan girilen Yasakşehir, birbirine geçmeli dev tarihi yapılarla dikkatleri üzerine topluyor.

Gökyüzü (Cennet) Tapınağı olarak bilinen görkemli son yapıya ulaşmak ise çok zor. Buraya varabilmek için kilometrelerce yürümek durumundasınız. Bir günde gezerek, yürüyerek bu şehrin tümünü görmeniz mümkün değil. Etrafı su kanalları ve yüksek duvarlarla çevrili büyük yapı ülkenin en çok turist akınına uğrayan yerlerden biri. UNESCO burayı da Dünya Mirası Listesi’ne almış.

Yasakşehir’in içindeki binaların el işçiliği ve mimarisi de en çok ilgi görenlerden.

Tıpkı Çin Seddi’nde olduğu gibi Yasakşehir’de ülkeye turizm geliri olarak adeta para yağdırıyor.

Müze şehre girebilmek için bilet almak şart. İçeride tercüme hizmeti alabilmek için de yığınla para vermek durumundasınız.

Velhasıl, Çin bugüne kadar koruyup yaşattığı tarihi değerlerini ülke için gelir kapısına döndürmüş.

Yasakşehir’den çıkarken aynı kapıyı kullanamıyorsunuz. Sizi, mahalle içlerine, küçük turistik eşya satıcılarının bulunduğu sokağa yönlendiriyorlar. Burada bir bakıma zorunlu olarak alış-veriş yapmak durumunda kalıyorsunuz.

Pekin’in tüm diğer bölgelerinde olduğu gibi Yasakşehir’e girebilmek için de sıkı güvenlik kontrolünden geçmek durumundasınız.

 

YARIN BTM’NİN ASYA ÇIKARMASI