Aslında… Milletvekili aday listeleri bazen genel, bazen de mevzi anlamlarda memnuniyetsizliklere yol açar. Bunu da doğal karşılamak gerekir. Çünkü, aday adayı olan herkesin gönlünde aday listesine seçilebilir yerden girip TBMM’ye gitmek yatar.

O nedenle…

Aday listesi değerlendirmeleri hemen her dönemde, hemen yer partide subjektif kriterlerle yapıldığı için hep tartışılır. Buna da alışığız.

Nitekim…

7 Nisan Salı günü siyasi partilerin Yüksek Seçim Kurulu’na teslim ettikleri aday listeleri açıklandığında da benzer şekilde memnuniyetsizlikler oldu.

Ancak…

Bu memnuniyetsizliği özellikle AK Parti açısından ele alıp ayrı bir değerlendirmeye tutmak gerekiyor.

Çünkü…

AK Parti’nin bugüne kadarki aday listesi geleneği uygulamasında, üzerinde önemli durulan kriterler vardı.

Bu kriterlerin başında, hem illerin demografik dengesine seslenen, hem illerin kendi içindeki ilçeler dengesini önemseyen ve hem de teşkilat dengesini dikkate alan liste arayışı gelirdi.

Bunu da…

Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı olduğu süreçte Recep Tayyip Erdoğan büyük bir titizlikle uygulardı.

Ne var ki…

Bu titiz uygulayıcı artık yok. Gördüğümüz kadarıyla Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı olarak ilk aday listelerini hazırlayan Ahmet Davutoğlu hem liste yapma işini pek önemsememiş, hem de deneyim eksikliğinden olsa gerek kontrolu elinde tutamamış.

Öyle olmasa…

İstanbul’daki bir gazetenin yöneticisi, Bursa’da muhabbet ettiği arkadaşını aday listesine Başbakan’a söyleyiverme ile bu kadar kolay yazdıramazdı.

Yine…

Öyle olmasa, Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop aday listesinin hem inşasında, hem de yaptığı müdahalelerle sıralamasının sürekli değişmesinde bu kadar etkili olamazdı.

Tam bu noktada…

Başbakan Davutoğlu’nun kasım ayında Bursa’ya ilk gelişinde Merinos’ta yaşananlar aklımıza geldi.

O ziyarette…

Başbakanlık korumalarının vatandaşa karşı takındıkları tutumu 9 Kasım 2014 günü “AK Parti İktidarda En Tehlikeli Noktaya Geldi: Umursamazlık!” başlığı altında bu sütunlarda değerlendirmiştik.

Liste olayının da bundan pek farkı yok.

Liderler kontrolu bıraktıklarında, ortaya önemsemeyen ve umursamayan tablolar çıkabiliyor.

O bakımdan…

Bugün gelinen noktada teşkilatı, beklentileri ve oy verecek seçmeni pek umursamayan bir AK Parti yönetimi için seçim çok kolay geçmeyebilir.

 

AK Parti listesi CHP ve MHP’ye umut verdi

 

CHP önseçim yaptığında, çıkan tablo beğenilmekle birlikte daha ideal olması için beklenti ortaya koyanlar oldu. MHP’nin listesi parti içindeki hesaplaşmayı yansıttığı için Ülkücü camianın bir kesimini tedirgin etti.

O nedenle, salı günü AK Parti listesi açıklanana kadar hesaplar daha dar kapsamda tutuldu.

Fakat, AK Parti’nin listesi, CHP ve MHP için umut oldu.

Başta CHP ve MHP olmak üzere, HDP ve SP/BBP ortaklığı da AK Parti’nin yitireceğini düşündükleri oyları toplayabilmenin hesaplarını yapıyorlar.

 

Listedeki kontenjan 3 mü, 4 mü?

 

Açıkça söylemek gerekirse… AK Parti listesinin dokuzuncu sırasında yer alan engelli aday Bennur Karaburun’u siyasetin sosyal yüzü kabul ettiğimiz için özel bir proje gördük.

Dün AK Parti teşkilatlarından dostlarla konuşurken şuna dikkat çektiler:

“Listede 3 kontenjan olduğunu yazıyorsunuz, ama aslında 4 kontenjan var. Her ne kadar topluma mesaj özelliği taşısa da engelli adayı kontenjan kabul etmek gerekir.”

Akla gelen soruysa şu:

İlk 10’unda 4 kontenjan olan parti seçimde ne yapar?

 

THY’nin yeni yönetim kurulu başkanı Bursa’ya yabancı değil

 

Gündemin siyasi partilerin aday listelerine yoğunlaştığı bir süreçte, Türk Hava Yolları’nda çok önemli bir görev değişimi yaşandı.

Daha doğrusu…

Aday listelerinin açıklanmasına 1 gün kala THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’nun görevinden istifa etmesi önce aday olma amaçlı zannedildi, fakat daha sonra hükümetle görüş ayrılığı ortaya çıktı.

Topçu’nun istifasının hemen ardından da THY Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine İlker Aycı atandı.

Geçmişinde Güneş Sigorta Genel Müdürlüğü bulunan, Başbakanlık Yatırım Ajansı Başkanlığı görevi yapan Aycı, aslında parlak kariyeri yanında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesine yakınlığıyla da tanınıyor.

Dahası…

Erdoğan’ın okuduğu şiir nedeniyle cezaevinde olduğu günlerde, Emine Erdoğan’ın evde pişirdiği yemekleri her gün cezaevine götüren kişi olduğu biliniyor.

Yine…

Erdoğan ailesinin bazı işlerini üstelenecek kadar yakınlarında yer alıyor, aileden biri gibi kabul görüyor.

Bununla birlikte…

THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı’nın Bursa’ya da yakın olduğunu vurgulamak gerekiyor.

Çünkü…

Aycı doğrudan Bursa’da hiç yaşamadı, ama AK Parti’nin kurucuları arasında yer alan ve Bursa Milletvekilliği yapan Altan Karapaşaoğlu’nun damadı.

 

Soma’yı bir onlar unutmadılar ve balık tutmayı öğrettiler!

 

Maden ocağında çalışan 301 canın kaybedildiği Soma Faciası’nın 1 ay sonra birinci yıldönümü. Gelin görün ki, facia sonrası Soma’daki madenci ailelerine yoğunlaşan ilgi eskisi gibi değil. O günlerin sıcaklığı ve heyecanıyla Soma’ya koşanların çoğu unuttu bile.

Buna karşın…

Soma’yı unutmayanlar da var. Örneğin Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, facia sonrası yardım dağıtmak yerine Soma’daki kadınlar için proje geliştirdi ve üretime yönlendirdi.

Bunun sonucunda Soma Kurabiyesi üretmek üzere gerekli araç ve makine teçhizat yardımını yapan Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği sayesinde Somalı kadınlar artık kendileri üretiyor ve pazarlıyorlar.

İşte…

Soma’daki kadınlara balık tutmayı öğreten Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, 2015 yılının ilk şubeler toplantısı için yarın Bursa’da buluşuyor.

TÜKD Bursa Şubesi Başkanı Av. Hüsniye Altın Yeşil ile yönetim kurulundan Av. Sibel Özbuduk ve projeyi destekleyen Bursa Sağlık Vakfı Başkanı Nurten Erden ile sohbet ederken, yarınki buluşmanın panel özelliği taşıdığını da öğrendik.

Açılış konuşmalarını TÜKD Bursa Şubesi Başkanı Hüsniye Altın Yeşil, Genel Başkan Nevin Gaye Erbatur ve eski genel başkan Nazan Moroğlu’nun yapacakları panelde aktif yurttaş eğitimi ve kadın istihdamı konulu oturumlar yer alıyor.

Panel süresince TÜKD armağanı makine ve fırınlarla üretilen Soma Kurabiyeleri satılacak, geliri de Soma’ya gönderilecek.