Flipboard
1980 darbesini yaşadık… Üstelik 12 Eylül 1980 darbesi olduğunda Hozat’ta silah altındaydık. Yönetimin nasıl ele alındığını, kontrolün nasıl sağlandığını çok yakından gördük.
En önemlisi…
Halk da yönetime el koyan Silahlı Kuvvetler’e hiç karşı koymadı, kabullenmekten öteye destek verdi.
Dün geceyse…
Silahlı Kuvvetler’in bütün olmadığı bir darbe girişimini televizyonlardan naklen izledik. 1960’ta üstlerin olmadığı bir darbe yaşandı, ama dün geceki ona da benzemiyor. Burada da Genelkurmay Başkanı’nın rehin tutulduğu bir darbe girişimi yaşandı.
Başka bir ifadeyle söylemek gerekirse, TSK karargahına karşı ciddi bir müdahale gerçekleştiği anlaşılıyor.
Günümüzde…
Medya ve iletişim gibi demokrasi anlayışı da çok değişti ve gelişti. 1960 ya da 1980 koşulları artık yok.
Nitekim…
İlk kez bir darbe girişimi sivil direnişle karşılaştı. İlk tepkiyi televizyonlara bağlanan Başbakan Binali Yıldırım verdi ve “halkın seçtiği hükümetin görevi başında olduğunu” söyledi. Hükümet kararlı bir çıkışla mücadele sergiledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hükümete tam destek verdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu darbeye karşı olduklarını açıkladı.
En önemlisi…
Dün gece halk sokağa çıktı ve açık bir şekilde “Bu darbeyi yaptırmayacağız” mesajı verdi. Önce AK Parti’nin İl ve İlçe binalarında toplanan teşkilatlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla meydanlarda toplananlarla buluştu.
Şehreküstü Meydanı da bu anlamda halkın kararlılığını gösteren meydanlar arasındaki yerini aldı. İstanbul’da Emniyet Müdürlüğü önündeki tankların üstüne vatandaşların çıkması, tepki göstermeleri çok anlamlı. Zaten tanklar da geri çekilmek zorunda kaldı.
Bu satırları yazdığımız sırada 1. Ordu Komutanlığı’ndan yapılan “küçük bir grubun kalkışması” açıklaması da önemli.
Bir de şu var…
Darbe girişimi ya da kalkışmayı önce Amerika’nın Sesi internetten “TSK’nın yönetime el koyduğunu açıkladığı” ifadesiyle duyurdu. İngiliz yayın kuruluşu BBC başlangıçta itidalli haber yapmasına karşın sonradan darbeyi kabullenen bir yayına geçti.
TRT’den okunan ve askerin kullandığı ifadelere benzemeyen içeriğiyle gecenin bildirisi ise ilk anlarda toplumsal tedirginliğe yol açtı.
Sonuçta…
Gece yarısından sonra minarelerden yükselen salâ sesleri arasında Türkiye dün geceyi meydanlarda toplanarak ve demokrasiye sahip çıkarak ayakta geçirdi. Halk demokrasiden yana tavır aldı. En önemlisi de buydu.
15 Kasım’da kurultay için 39 imza verildi, 2 imza kargoda
Aslında… 1 Kasım seçimi sonrası olağanüstü kurultay için yola çıktıklarında ellerindeki tek malzemedeğişim zamanı olmuştu.
Toplanan imzaları Genel Merkez almayınca yargıya gittiler. Farklı mahkeme kararlarıyla hareketli bir süreç yaşadılar. Mahkeme kararıyla yaptıkları kurultay, yine mahkeme kararıyla geçersiz kılındığında MHP’nin değişim isteyen muhalifleri için sıkıntılı bir tablo ortaya çıktı.
Fakat…
Hızlı bir dönüş için yeniden harekete geçtiler.
Nitekim…
MHP’deki muhalifler 15 Kasım’da olağanüstü kurultay hedefiyle sil baştan çalışıyorlar. Bunu sağlamanın yolu da yeniden imza toplamaktan geçiyor.
O nedenle…
Önceki gün hızlandırılmış süreç prensibiyle imza toplamaya başladılar. İlk süreçte Bursa’nın seçilmiş 47 delegesinden 38’inin imzasını alan muhaliflerin iki günde kaç imzaya ulaştıklarınıYüksel Yılmaz’a sorduk.
Meral Akşener’le birlikte hareket etmesi nedeniyle görevden alındığı için “Seçilmiş Son İl Başkanı”unvanıyla basın açıklamaları yapan Yılmaz şu bilgiyi verdi:
“2 günde Bursa’da 39 delege arkadaşımız notere gidip imza verdi. Tatilde olan 2 delege arkadaşımız da noter kanalıyla verdikleri imzaları kargoyla yolluyorlar. Onlar da geldiğinde 41 imzaya ulaşacağız.”
Şunu ekledi:
“Benim gördüğüm şu: Kurultay aşamasına gelirsek Bursa’dan toplam delege sayımız 43’ü bulacak.”
Gözlemi şu:
“Yeniden imza toplanmasına karar verildiğinde, insanların yorulduklarını düşünmüştüm. Fakat konuştuklarımızın çok kararlı olduklarını gördüm. Hemen imza vermeyi kabul ettiler.”
1 ayda toplanan imza 1 günde yenilendi
15 Kasım’da olağanüstü kurultay yapılabilmesi için yeniden imza toplamaya başlayan MHP’deki muhalifler umutlu.
Genel durumu…
Meral Akşener’le birlikte hareket eden ve “Seçilmiş Son İl Başkanı” unvanını kullanan Yüksel Yılmaz şöyle aktardı:
“Geçen sefer 548 imza toplanmış, ancak teknik nedenlerle bu rakam 531’e inmişti. Ankara’daki arkadaşlarla yaptığım görüşmelerde nitelikli çoğunluğu sağlayacak şekilde 600 delegenin üstüne çıkıldığını öğrendim.”
Umutlandığı nokta şu:
“Daha önce 1 ayda toplanan imza sayısına 1 günde ulaşıldı. Umut verici olan bu.”
Mudanya Yolu’nda 2 şeride düşen Geçit Köprüsü için öneri
Mudanya’ya gidişte ve Bursa’ya gelişte 3 şeritli olan yol Nilüfer Deresi üstündeki Geçit Köprüsü’nde 2 şeride düşüyor.
Köprü tarihi yapı olduğu için dokunulamıyor. Karayolları yanına ikinci köprü yapmayı gündeme almıştı, ama Mudanya Yolu’nu Büyükşehir’e devrettiği için kaldı.
Şimdi…
Bu noktaya vatandaştan pratik öneri var:
“Köprü üstünde yoğun olmayan yaya yolu var. Bu yol biraz daraltılsa ve tek kişi yürüyebilecek hale getirilse üçüncü şerit kazanılabilir.”
Biz de ilgili makamlara aktarmış olalım.
