Ahmet Emin Yılmaz
Ahmet Emin Yılmaz

Mehmet Ali Dersimli’yi üzen Dersim tartışması: Yararsız!

Adı Mehmet Ali Dersimli… Ailesi 1938 yılında Tunceli’den Bursa’ya göç ettiğinde önceDemirtaş’a yerleşti, daha sonra Kestel’e geçti.

Sonraki yıllarda…
Genç Mehmet Ali Dersimli’nin siyasete atılmasıyla Kestel’in kentleşme ve gelişiminde çok önemli rol üstlendi.
Kestel’de, her 3 kişiden 2’sinin oylarının Adalet Partisi’ne gittiği o dönemde Dersimlienerjisi, insan ilişkilerindeki başarısı ve yetenekleriyle sevildi.
Bunun sonucunda…
1973 seçimlerinde Kestel’deki oy tablosunu tersine çevirdi ve her 3 kişiden 2’sinin oyunun Cumhuriyet Halk Partisi’ne gitmesiyle CHP’den Kestel Belediye Başkanıseçildi ve 1977’ye kadar görev yaptı.
Şimdilerde…
Ankara Yolu üstünde fidancılık yapıyor.

Dün sabah…
Çay içmek üzere uğradığımızda, son günlerde öne çıkan Dersim tartışmaları nedeniyle Dersimli keyifsizdi.
Söze de…
“Dersim’le ilgili tartışmalara üzülüyorum. Bunların tarih gerçekleriyle hiç ilgisi yok” dedi ve devam etti:
“79 yıldır birtakım iddiaları konuşmanın, tartışmanın, yaraları kaşımanın kimseye yararı yok. Aksine, toplumda ayrışmaya yol açar ki, çok tehlikeli.”
Uyarısı şu:
“Güzel ülkemizin çevresinde yaşananları hep birlikte izliyoruz. Ayrışan toplumların başına neler geldiğini görüyoruz.”
Şunu da ekledi:
“Millet olarak tek vücut olmamız gerekirken bu tartışmalar yeniden yeniden neden yapılıyor, bu durum gerçekten çok üzücü.”
Kentleşme sürecine imza attığı için Kestel’in efsane belediye başkanı olan Dersimli’nin dikkat çektiği bir nokta da şu:
“Devlet, memuruna ceza verirken o bölgeyi sürgün yeri görüyor. Tayin olan sürgüne gitmiş oluyor. Oradaki halk da başka yerlere sürülüyor. Bunu değiştirmeliyiz. Ne oraları sürgün yeri olmalı, ne insanlar sürgüne gitmeli.”
Çağrısı siyaset kurumuna:
“Belli aralıklarla gündeme taşınan bu gibi hassas konular siyasetin söylemi olmamalı, siyaset çözüm bulmalı. Çünkü söylem değil, çözüm zamanı.”
Mesajı da şu:
“Kimse Dersim ve Alevilik tartışmalarına sığınmasın, siyaset malzemesi yapmasın.”

 

***

 

Kozağacı’na heyecan, Demirtaş’a ise umut veren rapor

 

 

CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz’ün bulduğu raporu dün bu sütunlarda paylaştık. Rapor, 2007’de Kozağacı’nda 7 köy ve kiraz bahçelerinin kaldırılıp yeraltındaki kömürün çıkarılması, sonra da termik santralda elektriğe dönüştürülmesi projesi için başlatılan birinci süreçte hazırlanmış, fakat bugüne kadar dosyalarda kalmış.
İşte…
Demiröz’ün 7 yıl sonra ulaştığı bu rapor, hem tarımsal olarak, hem de termik santral proses suyunun Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayacak Çınarcık Barajı’nı olumsuz etkileyeceği gerekçesiyle bölgede termik santral kurulamayacağını açık açık yazıyor.
Bugün için…
O rapora imza atan görevliler değişmiş olabilir. Fakat ortaya konan gerekçeler ve gerçekler aynen devam ediyor.
Üstelik…
Aynı durum bire bir ölçüde Demirtaş’ta kurulmak istenen termik santral için de geçerli. Burada da termik çevresinde tarımsal alanlar var, burada da termik yakınında Demirtaş Barajı gibi kent için rezerv su alanı var.
Hatta…
Kozağacı’nda tarımsal kaygılara karşın, Demirtaş’ta hem tarımsal hem kentsel kaygılar var.
O nedenle…
Gün boyu telefonumuz susmadı desek yeri. Elektronik postamıza ve sosyal medya sayfalarımıza gelen iletilerle yapılan yorumların da sayısı belli değil.
Gördük ki…
Rapor nedeniyle Kozağacı Vadisi köylerinde büyük bir heyecan var. Yine gördük ki, Demirtaş’ta yapılmak istenen termik santrala karşı çıkanlar raporla umutlandılar.
Aklın yolu zaten belli…
Bu sütunların takipçileri, Kozağacı’ndaki girişime en başından beri bakışımızı ve neleri savunduğumuzu biliyorlar.Demirtaş termik santralına halkın tepkisi nedeniyle karşı çıkarken de aynı şeyi söyledik.
Gelinen noktada…
Düne kadar “Halka rağmen o santral nasıl yapılacak?” diye sorarken buna, hukuk mücadelesinde önemli bir koz oluşturacak belge de eklendi.
Sahi…
Halka ve rapora rağmen termik santral yapılabilir mi?

 

***

 

Bu tablo önemli: Kadınlarda farkındalık bilinci gelişti

 

 

Geçen hafta… Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı Fikriye Aydın ziyaretimize geldiğinde, 25 Kasım’dakiKadına Şiddetle Mücadele konulu panelde konuşmacı olmamızı istedi.
Açık açık…
Bu alanda bilgili ve donanımlı meslektaşlarımız var. Onların daha yararlı olabileceğini, sorunları bilen ve çözüm üreten arkadaşlarımızın en doğru önerileri yapabileceğini söyledik.
Ama ikna edemedik.
Aydın da bize ısrarla farkındalık istediklerini, o nedenle gözlemlerimizi paylaşmamızı önerdi.
Sonunda…
25 Kasım Salı günü, Merinos’ta meslektaşlarımız Elif Çetin Sezgin, Huriye Gül Kolaylı ve Serpil Aslantürk’le birlikte kadınların karşısına çıktık. Güzin Abraş’ın moderatörlüğünde bizden beklenen gözlemlerimizi dilimiz döndüğünce dinleyenlerle paylaştık.
Şunu gördük:
Kadın hakları konuşulmaya başlandığında Bursa’da yalnızca 1 dernek ve az sayıda kadın vardı. Salı günü salonun dolduğunu görmek o nedenle önemliydi.
Vali Yardımcısı Ergün Güngör’ün bu konunun içine tam girdiğini ve her aşamada çözüm üreten olmasını çok önemsedik.
Kısacası…
Kadınlarda farkındalık ve bilinçlenme umut veren oranda gelişiyor. Kuşku yok ki, sorunlar da böyle aşılacak.

 

***

 

İznik’te Süheyl Batum’lu panel

 

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü olduğu dönemde tanıştığımız CHP Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Süheyl Batum’un görüşlerini önemsiyoruz. Özellikle anayasa hukukunda yetkindir.
Bursa’ya da çok sık gelen Süheyl Hoca, 30 Kasım Pazar günü Atatürkçü Düşünce Derneği konuğu olarakc İznik’te panele katılacak. Prof. Dr. Batum’un konuşmacı olacağı Atatürk’ün Hukuka Bakışı paneli pazar günü saat 14.00’teİznik Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda başlayacak.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X