Ahmet Emin Yılmaz
Ahmet Emin Yılmaz

Seçime bu açıdan hiç bakılmadı: Sarıbay’dan ‘paradoks’ yorumu

Karar alınışıyla, süresiyle, koşullarıyla, adaylarıyla, meydanlarıyla, sistem tartışmalarıyla geçmiş seçimlerden çok farklı bir seçim sürecini geride bıraktık.

Sonucu da farklı oldu. Meydanların görüntüsüyle sandıktan çıkan sonuç birbirine uymadı.

Nedenini…

Siyaset Sosyoloğu olarak Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay yorumlarken önce “ikisinin mantığı ayrı, karıştırmamak lazım” deyip cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin farkına dikkat çekti:

1.-yazi-icin-prof.-dr.-ali-yasar-saribay.jpg“Cumhurbaşkanı seçiminde şahıslar belirleyici. TBMM seçimindeyse değişim, doktrin, program gibi faktörler etkili.”

Bu noktada…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile diğer adaylar arasındaki farka dikkat çekti:

“Bu seçimle Türkiye’de yönetim sistemi değişti. Bana göre en önemli nokta şuydu: Bir sistem değişikliği yapılıyor ve bu yeni sistemin mucidi sistemin başında. Diğer adaylar sistemin mucidiyle yarıştı.”

Ardından…

“Konuya bu noktadan bakmak lazım” dedi ve ekledi:

“İşte burada muhalefetin bir paradoksu karşımıza çıkıyor. Bana göre bunun üzerinde pek durulmadı.”

Şunu anımsattı:

“Bu seçimde yalnızca Cumhurbaşkanı seçmedik, sistemin seçimini de yaptık. Adı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olan yeni bir sisteme cumhurbaşkanını seçerek onay verdik.”

Paradoks şu:

“Sayın Cumhurbaşkanı’nın karşısındaki adayların konuşmalarında şunu gördüm: Hepsi iktidara geldiğinde, eleştirdikleri o sistemin figürü rolünü oynayacak şekilde konuştu.”

Örnek verdi:

“Rütbesini sökerim, yıkarım, bozarım, kaldırırım… Böyle konuştuğunuzda bu sistemin mucidi olan güçlü kişinin yerine kendinizi koyuyorsunuz.”

Şunu vurguladı:

“Bir anlamda ‘Gelirsem ben de onun gibi yapacağım’ diyorsunuz. Bana göre muhalefet adaylarının en büyük paradoksu buydu ve bunu aşamadılar.”

Şunu da ekledi:

“Yani, bir yandan sisteme karşı olup antidemokratik bulurken diğer yandan o sistemin başındaki kişi edasıyla konuşmak inandırıcı olmadı.”

Görüşü şu:

“Seçmenin de kafası karıştı. Söylenenleri inandırıcı bulmadı. Mitinglere gittiler, ama ‘Bildiğim, tanıdığım, somut şeyler de yapan biri var, bunu riske etmeye değmez’ deyip güvenilir bulduğunu yeniden seçti.”

 

“Şahsına yönelik teveccühü tahkim etti”

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kendisi için zor geçmesi beklenen bir seçimi, 2015’teki seçimin üzerine 2 puan koyarak kazandı.

Bunu da…

Siyaset Sosyoloğu Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay şöyle yorumladı:

“Sayın Cumhurbaşkanı’nın kazandığı başarıya, şahsına yönelik teveccühü tahkim etti diyebiliriz. Yani, kişiliğine olan ilgiyi sağlamlaştırdı.”

Şunu da ekledi:

“Her zaman partisinden ayrı bir yerde görülüyor. Zaten partilileri bile bunu kabul ediyor.”

 

Seçim sonuçları siyasal mı, sosyolojik mi?”

 

Soruyu… Siyaset Sosyoloğu Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay’a yönelttik. “Her seçim siyasal görünümlü bir sonuç, ama bir de sosyolojik temeli var” dedi ve şunu söyledi:

“Siyasetin içinde tutku, heyecan, bağlılık var. Elbette sonucu etkileyen nedenler arasında ekonomiden bir takım krizlere kadar pek çok unsur var, ama en önemli faktör, daha doğrusu sosyolojik etkisi olan insan faktörü.”

Yorumu şu:

“Onun için meydanların görüntüsü sandığa yansımadı, şahsiyet üzerinden gidildi.”

 

Siyaset Sosyoloğu gözüyle CHP’de yaşanan Kılıçdaroğlu-İnce çekişmesi

 

Seçimin ilginç sonuçları var… Cumhurbaşkanı adayı olarak yarışan Recep Tayyip Erdoğan ve Muharrem İnce’nin oyları partilerinden fazla oldu. Buna karşın partiler oy kaybına uğradı.

Yanı sıra…

Seçim sonucu, CHP’de liderlik tartışması başlattı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na 2 kez kurultayda kaybeden Muharrem İnce, performansı sonrası CHP’nin umudu haline geldi.

Peki…

Sandığa yansımayan meydanların ilgisi İnce’yi CHP liderliğine taşır mı?

Siyaset Sosyoloğu Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay şöyle düşünüyor:

“Sayın Muharrem İnce’nin aldığı oy yalnızca CHP’nin değil. İçinde başka partilerin seçmeni de var. Fakat, cumhurbaşkanı seçiminde aldığı oyların CHP oylarını arttırabileceği varsayılıyor.”

Şunu ekledi:

“Bunun yanı sıra, CHP’nin başına geçerse yüzde 30’u daha da arttıracağını varsayanlar var.”

Görüşü şu:

“Bütün bunlar gerçekleşebileceği gibi, yüzde 30’un içindeki konjonktürel davranıp oy veren seçmenin çekilebileceği de unutulmamalı.”

Bu noktada…

Seçim sonrası yaşananları da çelişkili bulan Prof. Dr. Sarıbay’ın yorumu şu:

“Lider değişirse her şeyin düzeleceği inancında olanlar var, ama bana göre CHP’nin yapısal sorunları var. Kemikleşmiş sorunlar durdukça tek başına ne Sayın İnce’nin ne bir başkasının halledebileceğini sanmıyorum.”

 

“Sorunlar buzdolabına konur, 9 ay sonra patlar”

 

Siyaseti en iyi gözleyip yorumlayanlardan Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay’a, seçim sonrası CHP’deki lider değişimi tartışmalarının yeni bir parti getirip getirmeyeceğini sorduk.

Gözlemi şu:

“CHP yönetimiyle Sayın Muharrem İnce arasında farklı söylem ve çelişkiler var. Yeni bir parti onların kararına bağlı elbette, fakat ben şunu görüyorum: Sorunlar şimdilik buzdolabına kaldırılır, ama 9 ay sonra yerel seçimde patlama yapar ve müthiş şekilde ortaya çıkar.”

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X