Gerçi… Bundan önce de deprem yaşandığında toplum olarak ders aldığımızı sandık, ama yıl geçmeden hep unuttuk.
Bu defa…
Tüm depremlerden çok daha büyük bir afet yaşadık. Bir yandan canlı yayınlarda enkaz altından kurtarılan mucizevi yaşamlarla heyecanlanıyoruz, ama 20 bini aşan can kayıplarıyla da hüzünleniyoruz.
Ne yazık ki…
Enkazın altında daha kaç canımızın olduğunu henüz bilmiyoruz.
İşte…
Böylesine büyük bir afeti ilerleyen zamanda toplum unutsa bile kamunun, yani devletin unutmaması gerekiyor.
Özellikle…
Yıkılan 10 ilimizin yeniden kurulması gerektiğine göre, yeni bir şehircilik anlayışı ile işe başlamak gerekiyor.
İşte…
O yeni şehircilik anlayışının nasıl olması gerektiğini, Bursa’da 5 dönemde toplam 10 yıl İnşaat Mühendisleri Odası Başkanlığı yapan, İMO’nun efsane başkanı olarak iz bırakan Necati Şahin söyledi:
“Şehirlerimizdeki bitişik nizam uygulamasına son vermemiz gerekiyor.”
Nedenini de…
“Bitişik nizamda, özellikle eğimli yerlerde binaların birbirlerini tetiklemeleri söz konusu” diyerek ortaya koydu.
Bitişik nizam binalarda depremin “kolonun en zayıf tarafından yıkıma” yol açtığını ve bunun sonucunda “binaların iç içe geçtiğini” söyledi.
Bu kritik konunun bir başka boyutu da şu:
“Bitişik nizam yapılar yola doğru yıkıldıkları için yollar kapanıyor.”
Önerisi şu:
“Binaların devrilme açıları çok iyi hesaplanmalı. Bu da ayrık nizamla mümkün olabilir. Yol genişliği de her türlü yıkılma riski göz önüne alınarak düşünülmeli. İmar planı yapılırken de; bina yüksekliğiyle bahçe mesafesi ve yol genişliği mutlaka çok iyi hesaplanmalı.”
Şunu anımsattı:
“Binaların yıkılmasıyla yollar kapanınca uzun süre oraya ulaşılamıyor.”
Mesajı da şu:
“Büyük depremle değişecek şehircilik anlayışımızın ilk adımı bitişik nizamdan vazgeçmek olmalı.”
Umudunu da, “Bu defa iyi bir ders olacak sanırım” diyerek diye getirdi.
Kobe Depremi’nde Japonya ne yaptı?
Uyarısını… “Bu deprem şehircilik anlayışımızı tümden değiştirmeli” deyip yapan İMO geçmiş dönem başkanı Necati Şahin, şunu anımsattı:
“Japonya’nın Kobe kentinde 400 bin binanın yıkıldığı deprem sonrası yapı güvenliği tamamen halledildi. Kentte ve Japonya’da depreme dayanıksız ne kadar köprü, viyadük, sanat yapısı, bina varsa hepsi depreme göre dizayn edildi, deprem sorunu kalmadı. Bizim yapacağımız çok.”
Kritik soruya teknik bakış: Bulvarlardaki yıkımlar neden daha fazla?
Televizyonda… Deprem kentlerinden yayınları izlerken dikkatimizi çekti. Kent merkezlerinde, özellikle bulvarlarda yıkımlar daha fazla. Arka sokakta binalar ayakta kalırken, bulvarlar yerle bir olmuş.
Kritik konuyu…
10 yıllık İMO Başkanlığı döneminde kente dair önerileriyle hep gündemde olan Necati Şahin’e sorduk.
Şunu söyledi:
“Altına işyeri yapılan binalarda rijitliği sağlayan ara bölmelerin yapılmaması veya kaldırılması, buna göre de ek önlem alınmaması maalesef bu görüntüyü ortaya çıkarıyor.”
Bu noktada…
“Ara bölmeleri kaldırılabilir, dükkan yapabilirsin elbette, ama önlemi alınmalı” vurgusu yapıp devam etti:
“Maalesef önlem almadan ara bölmeler kaldırılınca yumuşak kat dediğimiz zemin katlar binanın en zayıf noktası oluyor. Yıkımlar da altında işyeri olan bulvarlarda bu nedenle fazla yaşanıyor.”
Şahin’den 1 uyarı, 1 de gözlem
Sohbet ederken… Necati Şahin bir gözlem paylaştı, bir de uyarı yaptı.
Önce isteğini söyledi:
“Bazı bilim adamları televizyonda konuşurken vatandaşı paniğe sevk edip, toplumun ruh sağlığını bozuyorlar. Böyle günlerde panik yaptırılmamalı.”
Sonra gözlem aktardı:
“1999 depremi sonrası yapı denetiminin yapıldığı kentlerde binalar sağlamlaştırıldı. Bunlardan biri olan Kilis’teki yapıların yüzde 95’inde göçme yok. Hasar var, ama göçme olmaması önemli.”
İnegöl’den Kahramanmaraş Türkoğlu’na: Bursalı Kızılay buluşması!
Pazartesi sabahı… En büyük ve en yıkıcı depremin hemen sonrasında yola ilk çıkan yardım ekiplerinden biri, kısa sürede organize olabilme alışkanlığı olan Kızılay’dı.
O sabah…
Kızılay Bursa Şubesi yönetiminde birlikte yer aldığımız, saha çalışması ve yardım çalışmalarını bildiğimiz Ünsal Barutçu da depreme, hakim olan kızı ve damadını ziyarete gittiği Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesinde yakalandı.
İlk şoku atlatır atlatmaz da, bildiğimiz organizasyon yeteneğiyle çevresindeki depremzedelere yardıma koştu.
Dün de…
Kızılay İnegöl Şube Başkanı Alay Engin’in bizzat başında olduğu bir TIR dolusu yardım Türkoğlu’na ulaştı. Bursalı iki Kızılay yöneticisi Bursa’dan yüzlerce kilometre uzakta deprem için buluştuktan sonra, yardım malzemeleri hızla indirildi ve Türkoğlu ilçe merkezinden başlayıp köylere kadar dağıtıldı.
Büyükşehir ricası: Bunları göndermeyin!
Deprem sonrası Türk milleti inanılmaz bir gönül seferberliği başlattı. Ülkenin her yerinde deprem bölgesine yardım yağıyor.
Fakat…
Depremzedeler için gönderilenler arasında mevsim koşullarına ve ihtiyaca uymayanlar var.
Nitekim…
Büyükşehir Belediyesi Yardım Toplama Merkezi’ne getirilen topuklu ayakkabılar ve askılı giysiler gönderilmedi. Büyükşehir Belediyesi de bu tür giysilerin getirilmemesini rica etti.
Depremde arama-kurtarma,sağlık,yeme-içe ve emniiyet tedbirleri kadar ‘WC,ÇEVRE TEMİZLİĞİ,yardımların organizeli dağıtımında görev yapacak(MARKET,KONFEKSİYON ile TEMİZLİK GÖREVLİLERİNİN )tecrübeli olanlar tarafından dağıtım ve temizlik organizasyonunun yapılması gerekir.
Allah razu olsun ki milletimiz cömert,yardımsever ve yüksek dayanışma ruhuna sahip.Öyle ise bu yardımların gönderilme yerinde kategoriye göre paketlenmesi,sevki,sevk noktalarında düzenli ve ihtiyaç sahibine problemsiz şekilde ulaşması noktasında ciddi zaafiyet gördük.
Dilerim bundan sonra hiçbir husus ihmale gelemz.Dilerim para uğruna imardan taviz,para uğruna İMAR BARIŞI UCUBELİKLERİ YAPILMAZ.
Bundan sonra kaçak yapılara af değil tam ve sıfır tölerans olmalı ammaaaa imar planı üreterek halkın mesken,işyeri ihtiyacını karşılayacak arsalar üretilmeldiir.RUHSATLI YAPI ÖZENDİRİLMELİ.
Necati Bey inşaat mühendisi olduğunu unutmuş, depremde binaların yıkılacağını peşinen kabul etmiş, yıkıldığında yolların kapanmaması ve binaların birbirlerini etkilememesi için şehir plancılarına akıl verir olmuş… Oysa çözüm belli. İnşaat mühendislerinin görevi herhangi bir depremde binaların yıkılmaması için görev üstlenmeleri gerekmektedir. Bırakalım da herkes kendi mesleğini icra etsin.