Bodrum seçiminin ardından

Bodrum, belki de Türkiye’nin en efendice seçimini yaptı ve iki Mehmet’ten Kocadon’u hayli farklı sonuçla tercih etti.

Marmaris’te silahlar çekilirken, belediye başkanının evi kurşunlanırken, Bodrum’u Volkan Konak ile Kıraç’ın şarkıları coşturdu. Hiç çevreci seçim kampanyası olur mu? Bodrum’da oldu işte… 3 rakip partinin ilçe başkanları bir araya gelerek, gürültü ve görüntü kirliliğine engel oldular. Şehri temiz tuttular, cadde ve sokakları broşürlerle, bayraklarla pek kirletmediler, şarkılar çalarak dolaşan araçlarla kafa şişirmediler.

Seçim büroları da hayli renkliydi partilerin. Gelenleri ikrama boğdular, ücretsiz içecek ve yiyecek verdiler. Bu yüzden Kocadon’un Yağhane’deki merkezine ‘’Mehmet’in kahvesi’’ dediler, Tosun’un otağında ise kımız hariç, çay-kahve servisi yaptılar. AKP’nin seçim bürosunda da ziyaretçiler lokma arandılar. Oysa Kocadon’un mitinginde lokma da vardı, ayran da, kola da, su da.

Bodrum’da oy verme de, oy sayma da müthiş bir düzen içinde tamamlandı. Herkes birbirine saygılı, hoşgörülüydü. Öğlen yiyeceklerini birbirlerine ikram eden sandık görevlilerine rastladım. CHP’li MHP’liyi, MHP’li CHP’liyi, AKP’li BDP’liyi ortak ediyordu mütevazı sofrasına. Halk da evinden getirdiği börekleri paylaştırıyordu sandık ve parti temsilcilerine. Seçim değil, düğün oluyordu sanki. Şenlik havası hâkimdi ortalığa. Görmek gerekirdi bu tabloyu, televizyonlar getirmeliydi ekranlara bu hoşgörüyü, dostluğu ve kardeşliği. Türkiye’nin buna o kadar ihtiyacı vardı ki…

Samimiyetle söylemeliyim ki, tüm partiler çok iyi hazırlanmışlardı seçime. Hepsinin programları, projeleri mükemmeldi. İnanın, büyük şehirlerimizde dahi böylesine ciddi sunumlar yapılmadı. CHP ve MHP’nin gazetelerde tam sayfa ilan olarak yayınlanan projeleri, birbirinden güzeldi. Kazanan bunlardan onda birini yapsa, Bodrum’u uçurur vallahi.

Projeler güzel de, ortada pek para yok. 160 milyon civarında borcu var belediyenin. Çalışanların bir kısmı, 3 aydır maaş alamadı. Kocadon’un bankadan şahsi kredi çekip, seçim öncesi maaş borçlarının bir kısmını ödediğini tüm Bodrum biliyor. Büyükşehir’in CHP’li belediyesine Ankara’nın yollayacağı para belli. Muğla’nın sevilen Dr. Osman Ağabeyi, bu parayı Marmaris’e mi yetiştirsin, Bodrum’a mı, Fethiye’ye mi? Türkiye genelindeki seçimden kârlı çıkan iktidar, CHP’nin elindeki sahil kesimine zaten sıcak bakmıyor. Bu durumda ne olacak?

Mehmet Kocadon herkesle barışık bir tabiata sahip. Güleryüzüyle, sıcak kucaklaşmalarıyla, laylaylomuyla açmayacağı kapı yok. Birkaç kere Ankara’ya gider, o sevimli haliyle bakanlıkları dolaşırsa, değil Bodrum’a Muğla’ya da para ve imkan getirebilir. Böylece Dr. Osman’a da destek çıkabilir. Yeter ki, bir tarihte Kocadon’a kucak açan AKP’liler, şimdi kindar davranmasınlar.

Bodrum için 2014 yerel seçimlerinin bir tahlilini yapmak gerekirse, Kocadon 86 bin 962 geçerli oyun 44 bin 146’sını, yani yüzde 50,8’ini alarak, geçmiş seçimlere oranla bir rekora imza atmış oldu. Rakibi MHP’li Mehmet Tosun’un aldığı 31 bin 619 oy da, (ki genelin yüzde 36, 4’ünü buluyor) küçümsenemez… Kocadon’la Tosun arasındaki fark 12 bin 527. AKP’li Yazgan ise 7 bin 398 oyda kaldı, bunun da yüzdesi 8,5’i geçmiyor. Kürt kökenli seçmenin BDP’ye verdiği oy da, 2 bin 649’da takılı kaldı.

Peki 2009 yerel seçimlerinde durum neydi? DP’den aday olan Kocadon oyların yüzde 45,4’ünü, CHP 44, 6’sını, AKP yüzde 6,5, MHP ise yüzde 2,5 civarında aldı. Bu gösteriyor ki, CHP Kocadon’la oylarını iyice arttırdı. Ama artış da zirveye çıkan biri var ki, o da 2009’daki yüzde 25’lik oyunu, yüzde 36,4’e çıkaran MHP’li Mehmet Tosun’dur. AKP de aynı seçimdeki oyunu 2 puan artırmış durumda.

Seçimlerin Bodrum’a, hoşgörülü halkına, kazanan Mehmet Kocadon’a hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor, kaybeden adayları da medenice ve efendice mücadelelerinden dolayı kutluyorum.