Avatar
Can Pulak

Köyler düzeliyor ama…

Seçimler yaklaştı ya, bundan en fazla köyler yararlanıyor.
 
Yolları elden geçiyor, bozulanlar yapılıyor, çeşmeler onarılıyor, köy meydanları düzeltiliyor, bir faaliyet ki sormayın gitsin…
İyi de oluyor. Şimdiye kadar kendi yağıyla kavrulmaya çalışan köylere ciddi hizmetler gelmeye başladı. Ankara’dan, Muğla’dan filan değil destekler. Bodrum belediyeleri yapıyor hepsini. Merkez, Konacık, Yalıkavak başı çekiyor, araçları ve ekipleri yolluyorlar, kısa zamanda büyük işler yapıyorlar.
Köylü memnun.. Başkanları çok sık görmeye başladılar. İhtiyaç listelerini ellerine tutuşturup, isteklerini yağdırıyorlar. Bu arada büyükşehir yasasıyla ortaya çıkan korkularını da ifade ediyorlar. Artık ürettiklerini pazarlara götüremeyecekler mi? Hayvanlarını rahatlıkla besleyemeyecekler mi? Orman teşkilatından kışlık yakacaklarını alamayacaklar mı? Yasada köyler kalkıyor, hepsi belediyelere bağlı mahalle oluyor. Bu değişiklik köy havasına zarar verir mi? İnekler, tavuklar ne olacak, horozlar ötmeyecek mi yani?
Yasa tam uygulanırsa, köyler köylükten çıkar. Bu sadece Bodrum köylerinin değil, tüm ülke köylerinin ortak sorunu haline geldi. Bir çaresine bakılacak elbet. Ama kolları erken sıvamak ve köylünün yüreğine hemen su serpmek lazım.
Geçen yıl yasayla kent konseyleri kurulmuştu. Her tarafta kuruldu ama, işi Bodrum gibi ciddiye alan olmadı. Bodrum’daki konseyin başına köyleri çok iyi tanıyan eğitimci, şair, yazar ve herkesin sevgi, saygı ve takdirini kazanan Hamdi Topçuoğlu getirildi. Topçuoğlu kısa zamanda öyle çalışmalar yaptı, öyle ekipler ve komisyonlar kurdu ve yönetimlere öyle raporlar hazırladı ki, bunun olumlu sonuçlarını görmeye başladık bile.
Topçuoğlu Muğla’nın dağını taşını dolaşıyor. her hafta 3-4 köyü ziyaret ediyor, buralarda gördüğü sıkıntı ve problemleri yöneticilere taşımakla kalmıyor, çoğunu da kendisi çözüyor. Atom karınca gibi mübarek.. Çiftçinin, köylünün, esnafın, gençlerin, zeytincinin, balıkçının, arıcının hemen herkesin derdini dinliyor, çözmek için canla başla gayret sarfediyor. Bu çabalarının mükâfatını, tüm Muğla’nın kent konseyleri başkanlığına getirilerek gördü.
Büyükşehir yasası, köylerdeki ahır ve kümeslerin yerleşim alanları dışına çıkarılması mecburiyetini getirdi ya, bunu aylar önce Topçuoğlu söyledi, yetkilileri uyardı ama, kimse pek oralı olmadı. Şimdi belediye başkanlarına ve muhtarlara tebligat gidince, herkesin paçaları tutuştu. Köylü ineğini nereye götürecek, tavuklarını nereye koyacak? Avrupa’ya uyum yasası bizim yaşamımıza, köy hayatımıza uyar mı? Bodrum turizm kenti ama, aynı zamanda tarım ve hayvancılıkla geçinen büyük bir nüfusu da var. Bunlar ne yapacak şimdi?
Topçuoğlu ile belediye başkanları elele verdiler, bu ciddi problemle uğraşmaya başladılar bile. Bodrum Kaymakamı tebligatın gereği için belediye ve muhtarlıkları sıkıştırmaz, jandarmayı köylere salmazsa, sorun şimdilik çözülür. Ama ileriyi de düşünmek lazım. Bunun için başkanlar ve Topçuoğlu, yasanın köylüyü ve köyde yaşamı zora sokacak maddelerinin değişmesini Ankara’dan istiyorlar. Muğla milletvekillerine de dosyalar hazırlayıp yolluyorlar.
Eski köye yeni adetin kolay yerleşmeyeceğini atalarımız söylemişler. Yeni adet getirirken, köy yaşamına kulak asmadan oturduğun yerden yazmakla olmaz. Elbetteki köyler de çağdaş yaşamdan nasiplerini alacaklar, şehirlerin nimetlerinden faydalanacaklar ama, dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmamaları şartıyla…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X