Avatar
Dilek Göral Kemankaş

Dönüşüm değil gelişim

Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, ilçedeki kentsel dönüşüm çalışmalarına “Transformasyon Planı” adını vermelerinin nedenini, “Yapmak istediğimiz şey tam olarak dönüşüm değil, belki gelişim denilebilir” sözleriyle açıklıyor.

 

Fotoğraf: Aykut GÜNGÖR

Yıldırım`da 30 Mart Yerel Seçimleri ile göreve gelen yeni Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali bu haftaki röportaj konuğum. Yoğun göç almayı sürdüren ve nüfusu yedi bine yaklaşan ilçe ciddi kentleşme sorunları yaşarken, Başkan Edebali seçim öncesinde beş başlık altında yaklaşık yüz maddelik bir ideal şehir planı sunmuştu kamuoyuna.
Geçen eylül ayında da bu projelerden en çok üzerinde durduğu kentsel dönüşüm konusunda yapacakları çalışmaları açıklamıştı. Hedefi, yedi mahalleden dörde indirgenen dönüşüm kapsamında beş yılda on bin konut yapmaktı. Fakat bu çalışmaları transformasyon başlığı altında toplaması ilginç gelmişti bana.
Edebali ile bu transformasyon meselesini, ilçede uyuşturucu ve suça karşı neler yapacağını, Orhangazi Üniversitesi`ne yönelik kararlarını ve paralel yapıya karşı geçtiğimiz günlerde yaptığı sert çıkışı konuştuk.

Kentsel dönüşümde geçen dönem yedi mahalleyi kapsayan, zemin etütlerinin 4,1 milyon liraya Okan Üniversitesi`ne yaptırıldığı bir proje söz konusuydu. Siz dört mahalleye indirgediniz. O yapılan çalışmalar çöpe mi gitti yoksa hazır bir veri olarak kullanılıyor mu?
Yok çöpe gitmedi, onlar elimizin altında ama proje noktasında belki farklı bir çalışma yapabiliriz.
Nasıl bir fark?
Projenin hazırlanmasında sosyal boyutunda eksik noktalar var. Bir bina tasarlıyorsunuz, başta çok güzel görünebilir. Bir süre sonra geçmişte Doğu Bloku ülkelerinin yaptığı sosyal konutlar gibi olduğu zaman insanlar mutlu olmuyor. Ondan dolayı bir proje değişikliği, diyebiliriz. Sistem aynı, yaptığımız protokole bağlıyız. Neticede orası riskli alan ilan edildi. Ama proje değişikliği konusunda şu anda Bakanlıkla görüşüyoruz.
Bakanlık onayına sunulan yeni projenin ek maliyeti olacak mı?
Yeni bir çalışma yaptığınız zaman ek maliyeti tabii ki olur ama bu çok yüksek bir maliyet değildir. Önemli olan en doğru projeyi yapmak. Projeyi üretmek inşaat sektöründe en önemli unsurdur. Doğru fonksiyonları uyguladığınız zaman proje üzerine yapı inşa edilir. Dolayısıyla ortaya koyacağı değer açısından projeyi hazırlamanın maliyeti yüksek değildir.

 

Adrese gidip sosyal doku analizi yapıyoruz

Sosyal doku analizi adını verdiğiniz projeniz var? Nasıl bir analiz yapıyorsunuz?
Yerel yönetim olarak gerçekten yardıma ihtiyacı olanlara da ulaşmak lazım. Kırk kişilik Halkla İlişkiler birimimiz sahada çalışıp, mahallelerin kanaat önderlerine de ulaşarak, ihtiyaç sahiplerinin adreslerini tespit etti. O adreslere Sosyal İşler Müdürlüğü ekiplerimiz tek tek gidip sosyal doku analizini yapıyor.
Bu analizle yoksulluk, işsizlik, sağlık açısından bir envanter çıkardınız mı?
Net rakamlar vermem doğru olmaz ama Yıldırım`da gelir düzeyi çok düşük insanlar da var, okur-yazarlık bizde düşük. Özellikle kadınlarda okuma-yazma bilmeyenlerin oranı yüzde yirmi dokuz-otuz gibi yüksek bir düzeyde. Bununla ilgili İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzle bir protokol hazırladık, okuma-yazma seferberliği başlatıyoruz. Ayrıca okulunu bitiremeyenler ve üniversite sınavına hazırlananlar için de yine Milli Eğitim Müdürlüğümüzle koordineli eğitim sağlayacağız imkanlarımız ölçüsünde. Eğitim hayati bir konu.

Projelerin değeri ticari alanla artıyor

Geçen dönemdeki kentsel dönüşüm projesinin sosyal boyutuyla ilgili eksiklerinden söz ettiniz. Nelerdi o eksikler?
Bir defa insanlarımızın neye sahip olacaklarını şimdiden bilmeleri lazım. Kaç metrekarelik alana, hangi binalara? En önemli konulardan biri de ticari fonksiyonları yüklememiz lazım projeye; ticaret merkezlerini, iş yerlerini. Çünkü projelerin değeri bununla artıyor. Sadece mekân, konut bir projeyi çok kıymetli kılmayabilir. Ticaret-konut oranını doğru tasarlamak lazım. Özellikle çöküntü bölgelerinde bir değer oluşturmak için bu gerekli.
Yeni projede kişi başına yeşil alan miktarı kaç metrekare olacak?
O konuda tabii bizim şu anda imar alanımızda biraz sıkıntımız var. Arazisi en küçük ilçeyiz. Dolayısıyla şöyle bir çalışma yapacağız; pazar yerine, spor alanlarına, sosyal tesislere, otoparklara, yeşil alana ihtiyaç var. Bunun hepsini bir yerde tasarlayalım, diyoruz. İki-üç kat bodrumu kapalı otopark, giriş katını pazar yeri, üstündeki alanı spor tesisi yapalım, sosyal tesisler olsun, yeşil alanlar üst katlarda. Tasarım aşamasında doğru kurguyu yapmamız lazım ama yeşil donatı, yürüyüş parkurları; olmazsa olmaz.

Dönüşüm başlayınca onlar da ikna olacaklar

2019`a kadar on bin konut projeniz var? Dört mahalle ile sınırlandırılmasının nedeni nedir?
Bizim öyle kati bir sınırlandırma çabamız yok. Şu anda master planı yapıyoruz. Master planı bittikten sonra; en çok talebin olduğu dört demiştim, beş de olabilir yedi de; en çok talebin olduğu mahallelerden başlatacağız.
O talebi nasıl belirleyeceksiniz? Kriteriniz ne olacak?
Ortaya koyduğumuz tasarımı beğenip, yüzdelik olarak biz kentsel dönüşüm istiyoruz diyenlerin oranının çok olduğu mahallelerden başlayacağız. Çünü her vatandaşımız da istemeyebilir. Gerçi, dönüşüm başladıktan sonra onlar da ikna olacaklar. Biz ona inanıyoruz. Toplumun hepsi birden haydi kentsel dönüşüme başlayalım, dese bile bu fiilen mümkün değil. Yedi yüz elli bin nüfusu nerede ikâmet ettireceksiniz. Dolayısıyla bunu zamana yaymak lazım. O zaman yirmi yıl olabilir, otuz yıl olabilir; o süre içerisinde belirli bölgelerden başlarsınız.

Biz koordine edeceğiz  müteşebbis yapacak

Belediye olarak dönüşümün tamamına mali gücünüz yetecek mi?
Bir kuruş para ayırmayacağız. Biz koordinasyonu sağlayacağız, denetleyeceğiz. Piyasa yapacak bunu. Yıldırım`ın dönüşümüne Türkiye Cumhuriyeti`nin bütçesi yetmez.
Yap-Sat`çılar mı devrede olacak?
Tabii müteşebbisler, yatırımcılar. Biz onların önünü açacak adımlar atacağız. Bunun için de inisiyatif kullanacağız, risk alacağız bazı konularda. Yeter ki müteşebbisler gelsin, uygun tasarımlar, doğru projelerle. Ama mahallenin kurgusunu bozmadan, kültürümüze, tarihi çizgilere, silüete uygun.
Onlara bu fırsatı verirken vatandaşı koruyan bir çözüm üreteceksiniz değil mi?
Esas anlayışımız o. Kesinlikle sözümüzü hiçbir zaman unutmayacağız, insanlarımızı mağdur etmeyeceğiz. İnsanlarımızın hayat kalitesi artacak, daha güvenli binalarda yaşayacaklar, çocukları için daha güzel bir alan olacak.

Olumsuz algıyı kırmamız lazım

Yıldırım Transformasyon Planı, diyorsunuz. Dönüşüm yerine transformasyon sözcüğünü kullanmanızın özel bir nedeni var mı?
Biraz Türkçe karşılık bulamadık doğrusu. Dönüşüm de değil tam olarak yapmak istediğimiz şey. Belki gelişim denilebilir.
Önceki dönemden olumsuz algı yaratması mı sizi etkiledi?
Belki, olabilir. Aslında o olumsuz algıyı da kırmamız lazım. Çünkü hayatımızın her alanına olumlu yansıyacak bir hadisedir bu. Güvenli, sağlıklı bir çevrede yaşamak hepimizin arzu etiği bir şey.
Neden yabancı uzman Sidney Rasekh ile çalışmayı tercih ettiniz bu konuda?
Bizim öyle bir çabamız yok. Şu an hepsiyle çalışıyoruz. Bizim kendi birimimiz yapacak. Orada bir yanlış anlaşılma var. Sadece master plan konusunda kendisinden bilgi aldık. Biz 2019`a kadar olan bütün çalışmalarımızı Yıldırım`ın teknik kadrosu ve Bursa`nın akademik camiasıyla birlikte yapacağız. Bir yabancı plancının inisiyatifine bırakacak bir anlayışımız yok zaten.

Yüz liralık kira hakkaniyetli değildi

Orhangazi Üniversitesi`ne kiralanan belediyeye ait mülkten on bin lira kira almak ilçe adına önemli bir kazanım. Ama aynı yönetimden iki belediye neden böyle farklı bir uygulamaya gitti?
Doğrusu bizi ilgilendiren konu yönetim anlayışımız. Bizim sorumlu olduğumuz alan da o. Burada gördüğümüz, Yıldırım Belediyesi`ne ait bin yüz metrekarelik arazinin yüz lira olan kirasının bölgeyi düşündüğümüzde çok düşük bir rakam olduğu. Hakkaniyet ilkesine uymadığını istişare ettik ve encümenimizin yaptığı değerlendirmeye göre on bin liralık bir değer olarak kendilerine tebliğ ettik.
Daha önce neden fark edilmedi?
O konuda bir değerlendirme yapmam doğru olmaz ama bizim sorumlu olduğumuz insanlar var. Şeffaf mali disiplin anlayışıyla halka ve Hak`ka hesap vererek yönetim anlayışımızı sürdüreceğiz.
Tehdit aldığınız doğru mu bu konuda?
Yani şöyle; o çok abartılacak bir konu değil. Değişik kanallar üzerinden bazıları bir şeyler söyleyebilir. O bizi engelleyemez. Halka ve Hak`ka hesap veren insanlar olarak bizim için kayda alınacak bir konu değil.

Sevap işler gibi görünmek günah

Paralel yapıyla mücadele konusunda keskin bir çıkışınız oldu yakın zamanda. Bununla ilgili ne söylersiniz?
Bu yapıların sevap işler gibi görünüp millete en büyük kötülüğü yapmanın da en büyük günah olduğunu bilmeleri lazım. Bu ülkenin değerlerini, bilgilerini, bu ülkede yaşayan insanların özel yaşantılarını başka ülkelere koz olarak, şantaj amaçlı kullanmak hiçbir dini inançta da hiçbir insani değer yargısında da yoktur. Türkiye, yirmi-otuz yıl önce Avrupa`da bir milyon lira kredi bulduğu zaman sevinen ülke konumudan bugün sadece azlum dünyaya üç nokta iki milyar dolar yardım yapmış ülke konumuna geldi. Bu, artık bu toplumun değerleri, çocukları bu ülkeyi yönetmeye başladığı içindir. Bu yapılarla mücadele ülkemizin selâmeti açısından da çok önemli.

Uyuşturucuya karşı bilimsel yöntem

Yıldırım açısından bir önemli sorun da özellikle son dönemde uyuşturucuya bağlı suç oranlarının yüksekliği. Yıldırım Belediyesi olarak ne gibi önlemler alıyorsunu ya da alacaksınız?
Bu artık güvenlik meselesini de aşan bir konu. Bizim ondan önceki aşamalarda müdahale etmemiz lazım. Avrupa`da uyuşturucuyla mücadele bilimsel yöntemlerle yapılıyor. Toplumsal bilinç oluşuyor ve çocuğun zihninde bir refleks gelişiyor. Biz de Yıldırım Belediyesi olarak Türkiye`de bu konuda uzman olan dört üniversiteden biri ile protokol yaptık. Üsküdar Üniversitesi`nden hocalarımız gelecekler Yıldırım ilçemizdeki aile hekimlerini bu konuda eğitecekler. Doktorlarımızın ardından okullardaki rehberlik öğretmenleri, okul aile birlikleri eğitilecek, büyük sivil toplum kuruluşlarını, spor camiasını dahil edeceğiz. Bunun için bir gençlik merkezi inşa ettik Yetmiş Beşinci Yıl Mahallesi`nde. Değişik yerlerde de yapacağız. Bu merkezlerde aileye hizmet vereceğiz. Endişe duyan ailelerin, okulların başvurabilecekleri ve nasıl davranmaları gerektiğini sorabilecekleri bir merci oluşturuyoruz.

İsmail Hakkı Edebali kimdir?

1970 Ağrı Hamur doğumlu. Ağrı İmam Hatip Lisesi`nin ardından Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü`nden mezun oldu. “Avrupa Birliği Sürecinde Yerel Yönetimlerde Kentsel Dönüşüm” konusunda yüksek lisans tezi bulunuyor. 1988’den bu yana Bursa’da yaşıyor. Siyasete 1992’de RP Yıldırım İlçe Yönetimi’nde başladı. 2001’de AKP Nilüfer Kurucu İlçe Yönetimi’nde yer aldı. 2002 Genel Seçimleri’nde Nilüfer İlçe Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanlığı, 2002-2004 Nilüfer İlçe Teşkilat Başkanlığı görevinde bulundu. 2009’da seçildiği İl Yönetim Kurulu’nda iki dönem İl Teşkilat Başkanlığı görevini üstlendi. 30 Mart Yerel Seçimlerinde Yıldırım İlçesi`nin Belediye Başkanı oldu. Evli ve 3 çocuk babası.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X