Avatar
Dilek Göral Kemankaş

Vatanspor`un kızları yapılamayanı yaptı

Amatör futbol kulüplerine verilecek desteğin maçlar sayesinde iletişimi artırarak barış sürecinin anahtarı olacağını söyleyen Vatanspor Başkanı Selam Sultansu, Cumhurbaşkanı`na yazdığı mektupta bu talebini “Ben ki Arnavutoğlu Arnavutum bunları düşünebiliyorum, herkesin aynı samimiyetle yaklaşmasını bekliyorum” sözleriyle anlatmış.

 

Türkiye`de bin dokuz yüz doksan dört yılından bu yana resmi olarak kabul gören kadın futbol liginde iki sezondur yer alan Vatan Halk Oyunları Gençlik ve Spor Kulübü kadın futbolcuları adlarını oynadıkları futboldan çok Hakkari Yüksekova`ya gitmek için verdikleri mücadele ile duyurdular.

Yazılı ve görsel medyayı yakından takip ediyorsanız hatırlayacaksınız, yaklaşık bir ay önce Hakkarigücü spor deplasmanına gidebilmek için gerekli maddi olanakları olmayan kulübün ulaşım giderlerini CHP Milletvekili Sena Kaleli, konaklama giderlerini ise işadamı Besim Er üstlenmiş, Nusaybin deplasmanında ise ulaşım giderlerini Yıldırım Belediyesi karşılamıştı.

Gördükleri konukseverlikten öyle etkilenmişler ki, Hakkarigücü ve Nusaybin takımları Bursa`ya geldiğinde en iyi şekilde ağırlamak istiyorlar. Bu konuda Yüksekovalı işadamı Çisiy Tekstil`in sahibi Mehmet Muhittin Yalçın`dan destek sözü almışlar.

Gitmeseler ne mi olacaktı? Geçen sezon olan şey! Diğer takımlara da gitmemek için bahane çıkacak, hepsi dilekçe vererek Hakkari ve Nusaybin takımlarını ligden düşürecekti. Takımları düşünce, makûs talihlerini yenmeye çalışan gencecik kızların hayalleri de yerle bir olacaktı belki.

O yüzden meseleye Vatanspor Kadın Futbol Takımı`nın bu iki uzak deplasmana nasıl gidip geldiklerinden çok, Kobani geriliminin yaşandığı, barış sürecinin akıbetinin ne olacağının tartışıldığı günlerde gitmiş olmaları açısından, diğer bir deyişle resmi söylemlerin ötesinde vatandaşın gözünden bakmak istedim.

Kulübün Kurucu Başkanı Selam Sultansu ile yaptığımız röportajın bir bölümüne bu yolculuğun yapılması için ilk kıvılcımı çakan takımın defans oyuncusu on yedi yaşıdaki Gamze Akyüz de katıldı.

Kulüp Başkanı Sultansu`nun kendi penceresinden sorunun görünüşü, Ankara, İmralı, Kandil üzerinden gelen açıklamaların, belirlenmeye çalışılan stratejilerin ötesinde oldukça yalın.

 

Hakkari`ye giderken amacınız gerçekten oradaki kızların da kaderini değiştirecek bir hamle yapmak mıydı, yoksa Vatanspor olarak biz bunu yaparız, demek miydi?

Bizim amacımız Vatanspor`un oralara gitmesi veya adını öne çıkarmak değildi. Oradaki kulüp başkanları ile temasa geçtiğimizde samimiyetlerini daha telefonda seslerinden aldık. Konuyu kendi yönetimimizde ele aldık. Çatlak sesler oldu, çocukların tehlikeye atılmaması yönünde görüş belirten yöneticilerimiz de oldu. Ama yönetim yüzde seksen karar hakkını bana bıraktı, biz dedik ki oradaki insanların dışlanmaması için gideceğiz. Hatta orada eskort isteyebilir, güvenlik önleminizi alabilirsiniz ama şunu da unutmamak gerek: Eskort istemek o kişiye sana güvenmiyorum demek. Ailelerden gelecek tepkiyi de bilmiyorduk.

Ne dedi aileler?

Şok bir karar çıktı. Hepsi onay verdi. Yalnızca iki kızımızın velisi başlangıçta izin vermedi, sonra diğer aileleri görünce onlar da kabul etti. Zaten Yüksekova maçını yaşadıktan sonra Nusaybin maçında ailem izin vermiyor, diyen hiç olmadı.

Yirmi dört saatten fazla süren yolculuk sporcuların performansını etkiledi mi?

Tabii etkiledi. Otuz saat yol gittik, üç bir yenildik. Nusaybin`de beş attık, yirmi bir saatlik bir yoldu, biraz daha erken gittik, çocuklar dinlenmeye fırsat buldu.

Yenilmenize karşın çok memnun ayrılmışsınız oradan.

Evet. O maçlar öyle bir nazarlık oldu. Biz esas galibiyeti o dostluk köprüsünü kurmakla aldık. Ege Bölgesi`nde namağlup grup şampiyonu olduk, inanın kulüplerin başkanlarını, yöneticilerini görmeden, tanımadan, gittik maç oynadık geldik. Ama burada herkesten çok ilgi gördük.

Vatan mahallesinde yetişen biri olarak yabancı değiliz

Bölgede eskort istemek güvensizlik anlamına geliyor, dediniz. Anahtar sözcük güven mi?

Bunu bizimle beraber mücadele eden diğer kulüplere de özellikle söyledim. Eskort istediğinde o kişiye inanmamış, güvenmemiş olursun. Biz oradaki kardeşlerimizle yüzyıllardan beri beraber yaşamışız, kız almalar-vermeler başlamış. Vatan Mahallesi Bursa`nın altmış beş senelik, eski mahallelerinden birisi. Sivaslısı, Erzincanlısı, Kayserilisi; çocukluk arkadaşlarımız var. On sekiz- on dokuz yaşından sonra öğrendik; o Sivaslıymış, ben Arnavutmuşum, o Erzincanlıymış. Öyle büyüdük. Demek ki bu şeyler yaşanabiliyor. Diyelim ki tesadüf oldu ben gittim güzel karşıladılar; ama benden sonra giden takımlar da aynı şeyi söylüyor. Her giden arayıp teşekkür ediyor. Yani barış süreci dediğin milyon dolarlar harcanıyor ama ortada bir şey yok. Halbuki en güzel barış süreci bu köprü ve bu köprüye hiç para harcanmıyor. İnanın en sonunda Cumhurbaşkanımıza bir yazı yazdım.

Ligin ayakta durması için

Cumhurbaşkanı Erdoğan`a yazdığınız mektubun içeriği nasıldı?

Oradaki kardeşlerimizin güzelliklerini, bu maçı oynamak Bursa`da gösterdiğimiz mücadelemizi anlattım. Yaklaşık iki buçuk sayfalık bu yazımın en sonunda da dedim ki; ben ki Arnavutoğlu Arnavutum, ben bunları düşünebiliyorum, o köprünün olması için mücadele edebiliyorum. Buna herkesin aynı samimiyetle yaklaşmasını bekliyorum. Sonuna bir de not düştüm. Dedim ki; bu maçın oynanması için devlet makamlarının bize otobüsünüzü, yolluğunuzu vereceğiz, konaklamanızı sağlayacağız, yeter ki oradaki kardeşlerimizle gidin oynayın, bu çocuklar oraları görsün, onlar buraları görsün, demesi, bu ligin ayakta durması için devlet makamlarının yalvarması gerekirken, maalesef biz devlet makamlarına o maçı oynamak için yalvardık. Tabii okumuş mudur, bilmiyorum.

Hiçbir yerden ses çıkmıyor

Türkiye Kadınlar İkinci Futbol Ligi`nde on iki takım var. Bu takımların ekonomik yapısı nasıl, mali sıkıntılar yaşıyor mu hepsi sizin gibi?

Çoğunda var. Hele hele Güneydoğu`da. Hakkarigücü ve Nusaybin çok daha zor şartlarda mücadele veriyor. Belediyelerinden destek yok. Biz yine bir şekilde çare bulabiliyoruz. Onlar bu çareleri de bulamıyor. Burada sesimizi duyan büyüklerimiz yine oluyor ama orada istediğiniz kadar bağırın hiçbir yerden ses çıkmıyor.

Orada bir kız takımı kurmak daha güç. Nasıl başarmışlar?

Başlangıçta sıkıntı yaşamışlar, aileleri ikna etmek konusunda, iki üç yıl almış. Ama tabii bizim buradaki gibi rahat değiller. Mevcut oyuncuyu elde tutmak zorundalar çünkü alttan yetişen oyuncu bulmak zor aile baskısından dolayı. Şimdi biraz biraz alışmaya başlamışlar. Misal biz Nusaybin`e erken gittik. Caddede tur atarken kızlarımızın üzerinde Vatanspor eşofmanları vardı. Bütün Nusaybin öğrenmiş, hoşgeldiniz, diyorlar ama kusura bakmayın beş atacağız, diye el sallıyorlardı.

Kapıyı kapatan olmak istemedik

Siz gitmeseniz, diğe rakipler gitmese oradaki çocukların geleceğine de engel olacak.

Biz burada büyüklerimizden destek isterken anlatmak istediğimizi anlatamadık. Herkes oradan alacağımız üç puan için bu mücadeleyi sarf ettiğimizi zannetti. Ama biz oradaki kardeşlerimizin emeğinin çöp olmaması için gittik. Ligde oraya ilk deplasman bizimdi. Diğer takımlar hamlemize göre hareket edecekti. Biz gidersek gitmek zorunda kalacaktı, gitmezsek onlar da gitmemek için pazartesi sabah dilekçelerini vereceklerdi. Hakkarigücü iki sene önce ikinci ligde şampiyon olup birinci lige çıkıyor, diğer on bir takım, Hakkari`de Şemdinli`de, Yüksekova`da maç yapmayız, diye dilekçe veriyorlar ve takımı ligden düşürüyorlar. Vatanspor olarak buna vesile olmayacağız, dedik ve amacımıza ulaştık. Hakkari`de yenildik, Nusaybin`de yendik ama bizim için maçın skoru önemli değildi. Önemli olan oralara gitmek, Vatanspor olarak o kapıyı kapayan olmamaktı. Biz onu başardık.

Cumhurbaşkanı`nın samimiyetine inanıyorlar

Bursa`da yaşayan Arnavut kökenli bir vatandaş olarak barış süreci hakkındaki görüşleriniz gidip dönünce değişti mi?

Bu fikstürü gördüğümüz zaman medyanın, konuşulanların fikriyle karar verdik; Yüksekova`ya, Nusaybin`e maça gidilmez, dedik. Fakat gidince birebir sohbetlerimiz oldu. Hakikaten çok sıkıntı çekmişler. Çünkü gece başka devlet, gündüz başka devlet! Ayak uydurmak çok zor. Dinleyince, kim olsa aynı tepkileri göstereceğine kimsenin şüphesi kalmıyor. En büyük sorun işsizlik. Çünkü baktım yol sorunu çözülmüş, çok şaşırdım. Van`dan çıktık, toprak yol bekliyorum, bizim eski köy yolları gibi. Ama ne toprak yol gördük, ne tek şerit ne çift şerit! Üç gidiş üç geliş. Binalar, inşaatlar; müthiş bir şehirleşme olmuş. İşsizlik çözülse…

İşsizliğe karşı oraya giden yatırımları tahrip edilmesi konusunda ne söylüyorlar?

Bunları yapanlar bir avuç, diyelim. Yüzde doksanı bunları arz ve talep eden kişiler değil. Bu yüzde onluk kesimin önüne kendileri de geçemiyorlar. Bana göre kişinin örfüyle, adetiyle, diniyle, diliyle fazla oynamamak lazım. Bunu batıda başardıysak, orada da başarmamız lazım. Ben de Arnavut asıllıyım. Kendimi kantara sokuyorum; dedelerim Üsküp`ten geldikten sonra bizim Arnavutça ile bu kadar uğraşılsaydı bizimkiler de sıkıntıyla karşılaşılaşır mıydı? Karşılaşırdı. Ama bugün niye Boşnakça, Arnavutça konuşuyorsun denmediyse, onlara da denmemesi lazım. Çünkü kimsenin elinde olmayan, bir şey. Bana sorulmadı Arnavut olarak yaratılmak istiyor musun, diye. Oradakiler şu anda Cumhurbaşkanımızdan memnunlar. Onun bu süreci çözmek için samimi şekilde mücadele ettiğinin çoğu farkında. Onlar da aynı arzudalar.

TFF maddi icraatta amatörce davranıyor

Kadınlar Futbol Ligi`nde profesyonel lig gibi eşleştirmeler yapılıyor ama destek noktasına gelindiğinde amatör lig gibi davranılıyor, diye eleştiriniz de var.

Evet. Kulüplere profesyonel takım muamelesi yapılıyor, maddi destek konusuna geldiği zaman amatör muamele yapılıyor. Bursa`daki bir mahalle takımı Vatanspor`a Hakkari`de, Şemdinli`de giç maç oyna diyebiliyor TFF ama maddi icraata geldiği zaman amatörce; kilomere başına iki lira yol gideri, bin lira konaklama! Bizim Aydın`dan, İzmir`den, Balıkesir`den gelen kızlarımız var. Çoğu okuyor lise ve üniversitede. Bunlara maç başı parası, bilet paraları, gidiş-gelişleri… Kulüp bunları karşılıyor. İç sahada zaten dünya para harcıyoruz. İç sahada oynadığı zaman masrafı olmaması lazım ama bayan futbolu o kadar gelişmiş değil, hemen mahallenden takım kuracağın bir şey değil. Vatan Mahallesi`nde yirmi tane kızı bulup bir takım kuramazsınız. Bakın üç milyonluk Bursa`da teksiniz. Biz deplasmanlara Vatanspor olarak gidiyoruz ama gittiğimiz her yerde Bursa diye karşılıyorlar. Bursa`nın tanıtımına da önemli bir katkımız var. Bursa`dan da destek bekliyoruz.

Hedef Timsah Arena`da UEFA maçı oynamak

Ligdeki hedefiniz nedir?

Birinci ligde en iyi şekilde Bursa`yı temsil etmek. Timsah Arena`da Bursaspor`dan önce Şampiyonlar Ligi maçı oynamak. Timsah Arena`da bu takım Alalh`ın izniyle ama UEFA ama Şampiyonlar Ligi maçı oynamalı. Bunun da temellerini attık ve hedefe hızlı hızlı yürüyoruz. Bu işe yüreğimizi koyduk. O hedefe en kısa zamanda ulaşacağız inşallah.

Selam Sultansu kimdir?

1968 Bursa doğumlu. 1952`de Bursa`ya yerleşen Üsküp göçmeni bir aileden geliyor. Tekstil başta olmak üzere farklı iş kollarında faaliyet gösterdi. Vatan Halkoyunları Gençlik ve Spor Kulübü`nün Kurucu Başkanı. Yedi yıldır bu görevi sürdürüyor.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X