Günümüzde birçok hastalıkların tedavisi yoktur. Bunların başında kanser, romatizmal hastalıklar,  böbrek hastalıklar, sedef v.b.  hastalıklar gelir. Bu hastalıkları çoğaltabiliriz..  Bu hastalıklar için kullanılan ilaçlar, genellikle hastalığın gidişatını engellemek, yaşam kalitesini artırmak, ağrısı varsa ağrıyı dindirmektir.

Bu tip hastalıkların kesin tedavisi olmadığında ve kullanılan ilaçların uzun süreli olduğunda kişinin psikolojisi halıyla bozulmakta ve kişiler genellikle strese girmektedir. Stres, vücudun sağlığının  en büyük düşmanı olduğunu söylesem abartmış olmam. Aynı zamanda stersin, vücut direncini düşüren en önemli hastalıklardan bir tanesi olduğunu unutmamak gerekir.

Ağır ve kronik hastalıkları olan hastaların, hastalıkları daha iyi geçmesi için stres yapmadan moralle yaşamak şarttır.

Dünyada ve ülkemizde en sık görülen kronik hastalıklarda olan diyabet ve tansiyon yüksekliğinde morallen direk ilişkisi vardır. Kişi sinirlendiğinde, şekeri olan hastalarda şeker, tansiyonu olan hastalarda tansiyon hemen yükselir .

Moralın, sağlıkta ne kadar önemli olduğunu örnek bir çalışma ile açıklayalım.

Amerika’da, halsizliği, yorgunluğu, baş ağrısı vb kronik hastalıkları olan 5 bin kişiye, doktorlar kontrollerinde her gün enjektöre su çekerek mevcut hastalara kalçada iğne yapmışlardır. Hastalara su olduğunu söylememişler. İyi bir ilaç olduğunu söylemişler. Hastaların yüzde ellisinin şikâyeti geçmiş veya azalmış.

Bu çalışmaya baktığımızda, suyun tedavi ile ilgisi olmadığı halde neden bu hataların yarısı şikayetleri geçti veya azaldı diye düşünmüşler. Bununu sebebi, kişilerin iyileşme umudu ve morale ilişkisinin olduğunu göstermişlerdir.

Sonuç:

Moralin sağlık üzerinde çok önemli olduğunu unutmamak gerekir. Hep Moralli olalım.