58 yaşında.

İnşaat malzemesi tedarikçisi.

Hasta, bize halsizlik ve yorgunluk nedeniyle başvurdu.

Muayenede, hasta kansız görünüyordu.

Tetkiklerinde, böbrek yetmezliği tespit edildi.

Hasta geçmişinde, önemli bir hastalığının olmadığını ifade ediyor.

Böbreklerle ilgili hiçbir sorununun olmadığını ve de herhangi bir hastalık geçirmediğini hikâyesinde anlatıyor.

Böbrek yetmezliğinin son dönemde olduğu tespit edilince diyalize karar verdik. Diyaliz deyince herkes gibi hastamız da korkmaya başladı. Panik ve depresif bir duruma girdi.

-Artık çalışmayacağını,

-İşini kaybedeceğini,

-Bir işe yaramadığını,

-Maddi sıkıntı çekeceğini düşündü.

Birkaç günü kâbus gibi geçti.

Hastaya bir psikiyatri desteği sağladık. Kendimiz bu hastalığın iyi olmadığını ancak iyi bir tedavi ile işine bakacağını söyleyince bir derece rahatladı.

Evde serumla olan bir diyaliz yöntemi uyguladık.

Şu anda hem işine bakıyor hem de evde diyalizine devam ediyor. Moralinin çok yüksek olduğunu söylüyor.

VAKA-2:

İkinci vakamız da benzer bir tablo ile geldi. Böbrekleri son döneme geldiği için diyaliz dedik. O da birinci vakada olduğu gibi sağlığını ve işini kaybedeceğini söyledi ve depresyona girdi. Ne dediysek pek fayda etmedi.

Birinci vakayı çağırdık, yeni  hastamıza durumunu anlattı, aynı durumdan geçtiğini ve çok korktuğunu ancak şu anda çok iyi olduğunu ifade etti.

Bu ifade ikinci hastamızı rahatlattı ve depresyondan çıktı.

Sonuç:

Hangi şartlarda olursanız olun ve hangi zorluklarla karşılaşırsanız karşılaşın hiçbir zaman umudunuzu kaybetmeyin.

Kaybetmezseniz kazanırsınız.

Güzellikler sizin olsun.