66 yaşında.

İşi: Restoran şefi.

Şikâyeti: Tansiyon yüksekliği.

Hikâyesi: 66 yaşına kadar hiçbir şikâyeti olmayan hasta, koronavirüs nedeni ile aşı olmuş. Aşıdan bir ay sonra hasta restoranda çalışırken halsizlik ve çarpıntı  başlamış. Tansiyonu ölçmüş, tansiyonu yüksek çıkmış ve beraberinde kalbi de düzensiz çalıştığı tespit edilmiş.

Bir özel hastaneye başvurmuş, özel hastane doktoru anjiyo yapmış. Kalbin üç damarında tıkanma saptanmış ve ameliyat olması gerektiğini söylemişler.

Hasta, başka bir hastaneye başvurmuş. Ameliyata gerek duymamışlar ve  üç stent takmışlar.

Şu anda hasta sağlıklı, hayatına  devam ediyor.

Kullandığı ilaçlar;

– İkili tansiyon ilacı

– Coraspin

– Plevlx

– Ator(kolesterol)

Bu hastayı daha önce tanıdığım  için restoranda masama geldi. Durumunu anlattı.

Bu durumuna göre bazı sorular sordum.

– Tuzsuz  yiyor musun?

– Yağsız yiyor musun?

– Spor yapıyor musun?

Bu sorularımın hepsine olumsuz cevap verdi.

Kısacası hem tuzlu hem yağlı hem de uzun süre oturuyormuş.

Ayrıca  restoranda çalıştığı için kırmızı et tüketimini de fazla yapıyormuş.

Sonuç:

Hastanın şikâyetlerinin aşıdan sonra başlaması yüksek bir ihtimalle tesadüftür. Çünkü Amerika’dan yapılan son çalışmalarda aşının kalp damarları üzerinde olumsuzluklar yaratmadığını tersine olumlu geldiğini göstermişlerdir.

Hastanın,

Yağlı yemesi.

Hareketsiz kalması.

Tansiyon hastası olmasına rağmen normal tuz tüketmesi gibi olumsuzluklar, kalp damar tıkanıklıkların gelişmesi doğal ve beklenilen bir sonuçtur.

Ne yazık ki hasta bu olumsuzlukların farkında olmasına rağmen devam etmesidir.

Çok geç kalmadan, hayat şartlarını ve yemeğine dikkat etmezse kalp damarlarına takılan stentler de tıkanır.  Kalp krizi ve kalp ameliyatı kaçınılmaz  hale gelecektir.

Başta hastalar olmak üzere sağlıklı kişilerin de tuzdan, yağdan, sigaradan, şekerden, fazla alkol tüketiminden ve hareketsiz kalmaktan uzak durmalıdırlar.

Sağlık ve güzellikle kalın.