61 yaşında, erkek hasta…
Mesleği, memur…
Şikâyeti: Vücudunda ödem, halsizlik, bulantı-kusma.
Üç yıl önce kilo kaybı, tuvaletini yaparken kan gelmesi nedeni ile doktora başvurmuş. Yapılan tetkiklerde rektum kanseri teşhisi konulmuş. Ameliyat edilmiş ve sonrasında kemoterapi ile radyoterapi verilmiş. Daha sonra doktor kontrole çağırmış, kontrolde yapılan tetkiklerde kanserin tekrarlandığını ifade edilip operasyon önerilmiş fakat hasta kabul etmemiş. Yaklaşık 1,5 sene hiç doktora gitmemiş. Sonrasında tümör büyümüş ve idrar yollarını daraltmış. Hasta bu nedenle idrarını zor yapıyormuş ve böbrekler belirgin derecede hasar görmüş. Hasta yatırıldı ve diyalize alındı. Daha sonra ürolojiye konsülte edildi. Üroloji iki taraflı böbreklere sonda taktı. İdrar gelmeye başladı ancak hasta geç kalındığı ve kontrollerine gitmediği için hem kanser ilerlemiş hem de ilerleyen kanser idrar yollarına yayılarak böbreklerde hasar meydana getirmiş. Şu anda hasta diyalize giriyor ve beraberinde diğer tedavilerine başlandı.
Hata:
– Hasta böyle bir tehlikeli hastalık için mutlaka kontrollerine gitmeliydi.
– Hasta doktor ameliyat diyorsa doktorunu dinleyerek ameliyat olmalıydı.
– Bu derece tehlikeli bir hastalığı ihmal etmemeliydi.
– Belli bir yaştan sonra ki 40 yaşından sonra en az 3-5 yılda bir endoskopi ve kolonoskopi yapmalıydı.
Özellikle erkeklerde prostat ve göğüs kanseri, kadınlarda meme ve rahim kanseri sık görüldüğü için belli bir yaştan sonra çok dikkat etmek gerekir.
Sonuç:
Hangi hastalık olursa olsun erken safhada teşhis etmek çok önemlidir. Özelikle kanser çok önem arz ediyor ve ihmale gelmez. Çok dikkat etmek gerekir. Sağlıkla kalın.