İnsanoğlu zor durumda kalmadığı sürece, genelde kendisine yararlı olanı ya ihmal eder ya önemsemez ya da gerçekten ciddiye almaz.

Polikliniğe gelen hastalara baktığımızda birtakım hastalıklardan dolayı vücut dirençlerinin düşmüş veya düşmekte olduğuyla zaman zaman karşılaşırız. Bu hastalara baktığımızda sorunun genelde birtakım kronik hastalıklara bağlı olduğunu görürüz.

Sıklıkla bu kronik hastalıklar:

– Karaciğer hastalığı veya yetmezliği

– Kronik akciğer hastalığı (KOAH vb)

– Böbrek yetmezliği

– Romatizmal hastalıklar

– Kalp yetmezliği vb

Bu örneklerin hemen hemen hepsi vücut direncini olumsuz etkileyen hastalıklardandır.

Bu ve buna benzer hastalıkları taşıyanlar her türlü enfeksiyona yatkın hale gelir ve hatta bu enfeksiyonlar kişinin hayatını tehlikeye de atar.

Başta bu ve buna benzer kronik hastalıkları taşıyan veya taşımayan kişiler polikliniğe başvurduklarında temizliğe önem vermelerini (sıklıkla el, yüz, ayak vb yıkamalarını), başta tuz, şeker ve hamurlu yiyecekler olmak üzere az tüketerek diyetlerine dikkat etmelerini, günlük egzersiz yapmalarını öneriyoruz. Yıllardır bunu söylememize rağmen pek dikkate almazlar. Ancak  koronavirüs nedeni ile günlük 3-5 değil 15-20 kez el yüz yıkamaya ve temizlik yapmaya başladılar.

Bilimadamları,  spor yapanlara koronavirüs etki etmiyor dese, kimse evine gitmez gece gündüz sokaklarda spor yapar, kısaca sokaklar maraton alanlarına döner. Aynı şekilde fazla tuz ve hamurlu yiyecekleri tüketenlerde, obezlerde koronavirüs daha tehlikeli seyrediyor deseler,  kimse bu yiyecekleri yemez, evde tuz ve hamurlu yiyeceklerin hepsini sokaklara atarlar ve obezler de kilo vermek için her türlü çareye başvururlar.

Spor, kaliteli ve düzenli diyet ve düzenli uyku vücut direncini yükselterek başta koronavirüs olmak üzere tüm enfeksiyonların etkisini azaltır veya enfeksiyonlara karşı direnç oluştururlar.

Sonuç:

Demek ki insanoğlu tehlikeyi görmedikçe çoğu vücut için sağlıklı olanı ya ihmal eder ya da hiç yapmaz.

Doktorlar defalarca söyleseler bile.