Kıymetli okurlarım. Bugüne kadar sizlere genellikle kan şekerinin yüksekliği ile ilgili konulardan söz ettim. Ancak kan şekerinde düşmeler de hatırı sayılır oranda görülen durumlardandır ve dikkate alınması gereklidir.
Kan şekeri düşüklüğü genellikle şeker hastalarında görülen bir durum olsa da bazı durumlar vardır ki kan şekeri 70 miligram/dl altında olabilmektedir. Bu rakam kişiden kişiye farklılıklar gösterse de genel olarak bu değerin altındaki şeker seviyelerinde dikkat edilmesi gereklidir. Nedenlerini kısa başlıklar halinde sıralayalım:
1-Şeker hastalığı tedavisi esnasında görülen hipoglisemiler: Uzun süre yemek yenmemesi sonucunda pankreastan salgılanan bir hormon şekerin depo edilmiş formu olan glikojeni parçalayarak kan şekerinin düşmesine engel olur. Bu normal işleyen bir süreçtir. Ancak şeker hastalarında ya kullanılan ilaçlara ya da insülinin fazla üretilmesine (insülini aşırı çıkartan gıdaların tercih edilmesi ana sebeptir) bağlı olarak kan şekerinde düşmelere rastlanılabilir. Özellikle yemek yedikten 4 saat sonrası dönemde reaktif hipoglisemi dediğimiz durum son zamanlarda sıkça karşımıza çıkmaktadır.
2-Aşırı alkol tüketimi: Özellikle de yemek yemeden tüketilen alkol kan şekerinde düşmelere neden olabilir.
3-Kronik karaciğer hastalıkları ve böbrek yetersizlikleri: Bazı ilaçların vücuttan atlımını tam anlamı ile yapamamak da kan şekerinde düşüklüğe yol açabilir.
4-Pankreasın insülin üreten tümörleri, büyüme hormonu eksiklikleri, böbrek üstü bezi veya hipofiz tümörleri.
5-Bazı psikolojik kökenli yeme bozuklukları : Anoreksiya nervoza gibi.
Tanısı konulduktan sonra mutlaka tedavi edilmesi gereken hipoglisemi durumu aksi halde bilinç kaybı sonucu ölüme kadar götürebilen bir durumdur. Yorgunluk, baş dönmesi, ter basması, dil ve dudaklarda karıncalanma hissi, kaygı, sinirlilik, halsizlik, çarpıntı, solukluk, uyku hali, farkındalık kaybı sık görülebilen durumlardır. Bazı hassas işler bu kişilerin elinde bir ölüm makinasına dönüşebilir (Örneğin uzun yol şoförleri gibi).
Bu durumları yaşayan kişilerin mutlaka bir hekime başvurmaları gereklidir. Nedene yönelik tıbbi veya cerrahi tedavi yanında bazı beslenme özelliklerinin değiştirilmesi, kullanılan ilaçların uygun biçimde düzenlenmesi, disiplinize edilmiş bir şekilde düzenlenen egzersiz planlamaları ile hastalar rahata kavuşabilmektedirler.
Son yapılan çalışmalar hipoglisemisi olan ve spor yapan bireylerde egzersiz öncesinde kompleks bir karbonhidrat yanında bol protein içerikli gıdaların alınmasının hipoglisemi ataklarını azaltabileceğini gösteriyor. Örnek olarak çilek katılmış yoğurt, fıstık ezmeli tam tahıllı ekmek, fıstık ezmeli elma gibi. Buna ilaveten mutlaka yeterli oranda su içilmelidir. Asla büyük bir öğün sonrası bu kişiler egzersiz yapmamalıdırlar. Hipoglisemik atakları olan kişilerde buğdaydan ziyade yulaf ön plâna çıkmaktadır. Hem glisemik indeks daha düşüktür hem de suda çözünebilen lifleri bol olarak içermektedir. Uzun zamandır suda çözünebilir lifleri içeren gıdaların kan şekerini sabit tutacak derecede şeker emilimine yardımcı olduğu bilinmektedir.
Hipoglisemi belirtileri yaşayan kişilerin mutlaka bunu bir hekime danışarak açığa çıkarmaları gerekmektedir. Erken tanı çok öemlidir.
Köşe Yazısını Dinle