ABD’de beyazların siyahlara bakışında, kâğıt üzerinde “eşit haklara sahip olmanın” hiçbir önemi yokmuş.
Beyazlar için insan olmak değil de, hâlâ derinin rengi önemliymiş.
Meğer beyazlarda bastırılmış ırkçılık, uykuya yatmış durumda uyanacağı günü bekliyormuş.
Missouri eyaletinin St. Louis kenti Ferguson kasabasındaki adalet anlayışı bunu açık bir şekilde tüm dünyaya gösterdi.
***
Silahsız siyah genç Michael Brown’ı öldüren beyaz polisi jüri suçsuz buldu.
Jürinin toplam 12 üyesinden 9’u beyaz, 3’ü siyahtı.
Kasaba nüfusunun yüzde 70’inin siyahlardan oluşmasına karşın jürideki beyaz çoğunluk, adaleti aramak yerine yangını körüklemeyi tercih etti.
Bunda polis örgütünün neredeyse tümünün beyaz olmasının da etkisi vardı tabii.
***
Beyaz-siyah dengesizliğinin yanı sıra bir de savcılığın öç alma kuşkusundan söz ediliyordu.
Brown’ın ailesi, jüri kararını açıklayan St. Louis Başsavcısı Robert McCullough’un polis memuru olan babasının geçmişte bir siyah tarafından vurularak öldürüldüğünü anımsatmıştı.
***
Peki, BM ne diyor? BM, Amerika’nın işine pek karışmaz. Tepki verdiği olay enderdir.
Ama bu kez BM de karıştı, dayanamadı. İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Raad El Hüseyin, Amerikalı yetkililerin ırkçılığın ülkede yasaların uygulanmasını nasıl etkilediğini incelemelerini isterken “kaygılıyız” ifadesini kullandı.
Bu arada çarpıcı istatistikler de gündeme geldi.
ABD’de polis memurlarının ateş açtıkları olayları inceleyen bir çalışmada, genç siyah bir erkeğin polis tarafından vurularak öldürülmesi olasılığının, genç beyaz bir erkeğe oranla 21 kat daha fazla olduğu ortaya çıktı.
***
Bu tür veriler gösteriyordu ki, ABD’de birçok eyalette ırkçılığa ve ayrımcılığa ağır cezalar getiren yasalar çıkarılmış olsa da beyazların siyahlara bakışında derinin rengi önemini koruyordu.
***
Beyazlar da, siyahlar da insan. Ve beyazların insan hakları varsa, siyahların da insan hakları olmalı ve de korunmalı.
Ama Ferguson’da yaşananlara bakılırsa, bunun belli bazı eyaletler ve kentlerde hiçbir pratiği yok.
Amerikan adalet sisteminin, bugüne değin ülkede ırkçılığa yönelik büyük mücadeleler verilmesine karşın, siyahların insan haklarını koruma kapasitesinden yoksun olduğu anlaşılıyor.
Batı’dan, İran’a yaptırımları gevşetmeye devam
ABD, İran’a uyguladığı yaptırımları yaz aylarından bu yana gevşetmeyi sürdürürken AB de aynı yönde karar aldı.
AB’nin askıya aldığı yaptırımlar ham petrol satışına ilişkin sigorta ve nakil işlemlerini, petrokimya ürünlerinin ithalatını, alımını ve naklini, altın ve değerli metal ticaretini kapsıyor.
Bu kararla birlikte Avrupalı şirketler yukarıda sıralanan sektörlerde İran firmalarıyla işbirliği yapabilecekler.
Öte yandan ABD, İran’dan petrokimya ürünlerinin ithalatını kısıtlayan yaptırımları yaz aylarında kaldırmış, ayrıca İran Air ile yeniden tamir ve bakım sözleşmeleri yapılmasına, uçaklar için yedek parça satışına izin vermişti.