ABD’de bugün ara seçim var. Temsilciler Meclisi’nin tamamı, Senato’nun üçte birlik bölümü, 39 eyaletin valileri, yasama meclisi üyeleri ve yüzlerce kentin belediye başkanlıkları ara seçimle yeniden belirlenecek.
Kamuoyu yoklamaları, Başkan Barack Obama ve Demokratları endişelendiriyor. En son veriler Başkan’a ve adamlarına toplumun verdiği desteğin yüzde 41,5 düzeyine gerilediğini gösterdi.
***
Bu, Amerikan seçimlerinde oldukça düşük kabul edilen bir oran… Yüzde 39’la bunun da altına inen tek ABD Başkanı, oğul George Bush var. Yani Obama sondan ikinci durumda görünüyor.
Obama’nın 2008 döneminde yüzde 90’a yakın bir tırmanış gerçekleştirdiği anımsanırsa durumun vahameti daha iyi anlaşılabilir.
***
İlginçtir, bundan önceki seçimlerde Obama’nın rüzgârından yararlanan Demokrat adaylar bu kez ondan uzak durmaya çalıştılar.
Beyaz Saray’ın halkla ilişkiler uzmanları da Başkan’a, kamuoyu önünde adayları desteklememesi için uyarıda bulundular. Nedeni, Obama’nın üzerindeki ‘Politik Ebola’nın adaylara bulaşmasını önlemek. Ama çok zor…
***
Bu yarışta Cumhuriyetçilerin şanslı olduğu görülüyor: Şu anda 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nde 35 sandalye üstün durumdalar. Kamuoyu yoklamalarına göre seçimde bu farkı 60 sandalyeye kadar çıkarmaları bekleniyor. 8 sandalye geride oldukları Senato’da da 7-8 farkla öne geçmeleri güçlü olasılık.
***
Cumhuriyetçiler Kongre’nin her iki kanadında da çoğunluğu oluşturmayı başarırlarsa Başkan Obama’nın planlarını yaşama geçirmesi iyice zora girecek. Obama, sağlık alanındaki düzenlemeler ve göçmenlerle ilgili yasal çalışmalarıyla, ticaret, vergi ve altyapı gibi konularda muhalefetle ya uzlaşma yolları arayacak ya da tüm dosyaları rafa kaldıracak.
***
Obama’nın, yasamadaki gücünü yitirmesi durumunda, dış politikası da çıkmaza girecek. En başta İran ve Suriye politikaları tıkanacak.
Cumhuriyetçiler, İran’la diyaloğa karşı çıkıyorlar. İran konusunda İsrail’e yakın düşünceleri var; Suriye politikasında da Esad’ın geleceğine ilişkin radikal kararlardan yana bir tavır içindeler.
***
Dış politikada yetki ve sorumluluk Başkan’ın elinde olmasına karşın olası bir seçim kaybının etkisi kaçınılmaz olarak dengelerin bozulmasına yol açar.
Ve her şey bir yana, Türk-Amerikan ilişkileri de bundan payını alır…
Göçmenlik reformu hayal olabilir
ABD’de göçmenlik reformu yasası Kongre’de beklemede… Cumhuriyetçi üyeler yasanın çıkmasını engelliyor. Obama’nın tek başına yetkisini kullanmaya kalkması halinde de federal hükümetin bütçesini, geçen yıl olduğu gibi, dondurma tehdidinde bulunuyorlar.
Başkan Obama ise yürütmenin yetkisinin sınırlı olacağını belirterek, “Ben kararname çıkararak büyük adımlar atsam da sorun çözülmez. İşyerlerini, işçileri ve tüm ekonomiyi güçlendirecek reformlar için Kongre’nin harekete geçmesi gerekir” diyor.
Ne var ki, Demokratların ara seçimi kaybetmesi durumunda bu tarz tartışmaların hiçbir anlamı kalmayacak. Çünkü Cumhuriyetçiler blokaj politikalarını çok daha güçlü bir şekilde uygulayabilecekler.
2008 ve 2012 seçimlerinde ABD’de Latin kökenli seçmen kitlesi kapsamlı bir göçmenlik reformu için Obama’ya umut bağlamıştı. Ama Başkan, Kongre’deki Cumhuriyetçilerin yoğun muhalefetini aşamadı.
Yasadışı göçmenlere af getirilmesine karşı çıkan Cumhuriyetçiler Meksika sınırında da güvenliğin artırılmasını talep ediyorlar.