Çok şaşırtıcı… ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Peter Cook, eğit-donat programı kapsamında, Türkiye ve Ürdün’de eğitimden geçmiş Suriyeli muhaliflerin nerede olduğunu bilmediklerini açıkladı.

Cook, Savunma Bakanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında “Bu kişilerin eğilimleri konusunda endişeleri bulunduğunu” belirtti.

Pentagon Sözcüsü bu arada, eğit-donat programının Washington’ın beklediği kadar etkili olamadığını da kabul ettiklerini söyledi.

Bu, beklenmedik bir itiraf… Ama öte yandan onurlu bir itiraf: “Yalan yok, beceremedik! Ders almaya devam ediyoruz.”

Bu da bir şey tabii… Ne kendilerini, ne müttefiklerini kandırıyorlar.

Eğitilip silahlandırılanların bugün IŞİD, El Nusra ve benzeri örgütlerin militanı olarak Suriye’de savaştıklarını tahmin etmek zor değil.

Ne ki, bu olay ABD’nin bölgede olan biteni tam olarak kontrol edemediğini göstermiş olmuyor mu? Evet, bir şeyler değişiyor ve eskiden her şeyi kontrol edebilen ABD, yavaş yavaş gücünü yitiren bir deve benzemeye başlıyor.

Hafta başına dönelim… ABD, Rusya’nın Suriye’de askeri yığınak yaptığından kuşkulanıyordu. Ve Rus uçaklarının insani yardım amaçlı Suriye uçuşlarını engellemek için Yunanistan’dan hava sahasını kapatmasını istemişti.

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı tarafından 31 Ağustos’ta Rus uçaklarına verilen izin halen yürürlükte…

Bu arada Tahran devreye girdi ve insani yardım taşıyan Rus uçaklarına İran hava sahasını kullanma izni verdiğini duyurdu.

Oysa bölgede ABD eskisi kadar güçlüyse, Rusların alternatif rota bulmasını engelleyemez mi?

Şu ana kadar sadece Bulgaristan’a hava sahasını kapattırabildi Washington; Atina’ya ise baskıyı sürdürüyor. Peki, İran’ı ikna edebilecek mi? Zor! Ya Türkiye? Bekliyoruz…

 

PKK denilince niye akla Almanya geliyor?

 

PKK saldırıları, şehitler, yaralılar ve artan çatışmalarla Türkiye, dünya gündeminde yeniden ilk sıralarda yer almaya başladı.

Avrupa ve ABD tarafından yıllardır resmi açıklamalarda terör örgütü olarak tanımlanan PKK, pratikte artık pek öyle anılmıyor.

IŞİD’le mücadelede yer alması nedeniyle PKK’nın, Batı’da sempatiyle karşılanırken hükümetler düzeyinde de destek gördüğü ileri sürülüyor.

Ele geçen silahlardan mı ya da başka belgelerden mi öğreniliyor, nedir, PKK’ya destek konusunda Almanya’nın adı sıkça geçiyor.

Tabii, bu durumdan, Alman hükümetinin haberinin olmaması diye bir şey düşünülemez.

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na “PKK ile ortak mücadeleden” söz etmesi, gerçekte “destek” söylentilerinden rahatsızlığının belirtisi sayılabilir.

Dağlıca’da şehit düşen askerler için Davutoğlu’na taziye telefonu açan Merkel’in “Almanya açısından PKK bir terör örgütüdür. PKK’ya karşı Türkiye ile birlikte mücadele konusunda hiçbir tereddüdümüz yoktur” şeklindeki sözleri önemlidir elbette. Ancak, Ankara çok haklı olarak bunun doğrulanmasını bekleyecektir.

 

Terör örgütüne katılımda artış var

 

İngiliz gazetesi Independent’ın haberine göre Kuzey Irak’ta PKK’ya katılan genç Kürtlerin sayısında büyük bir artış var.

Kuzey Irak’taki PKK Sözcüsü, bu durumun bölgedeki demokratikleşmenin sekteye uğraması ve yolsuzlukların ayyuka çıkmasından kaynakladığını belirtiyor.

Sözcü, Türkiye ile yeniden başlayan çatışmaların, Suriye’deki savaşın ve IŞİD’den kaynaklanan “varoluşsal” tehdidin de örgüte katılımı artıran nedenler arasında olduğunu iddia ediyor. Bu arada şunu da ekliyor:

“Genç Kürtler, hapisteki lider Öcalan’ın tezleriyle radikalleşiyor ve giderek çekim gücü artan PKK saflarına katılıyorlar.”