Batılıların ağzında adı Palmira… Arapça adıyla Tedmur ya da Tadmur kenti… Söz konusu kent yeniden Suriye ordusunun eline geçmek üzere…
Askeri birliklerin IŞİD’i geri çekilmek zorunda bırakarak kente ulaşan yolları kontrol altına aldıkları haberleri geliyor.
Irak’ta da benzer gelişmeler yaşanıyor…
IŞİD militanları Irak ordusu ve peşmergeyle karşı karşıya kaldıklarında eski güçlerinden çok uzakta görünüyorlar. Yakın zamanda yenilgiye uğramalarının ve bölgeden tamamen çekilmelerinin sürpriz olmayacağı söyleniyor.
IŞİD, Suudi Arabistan’ın onca bombardıman desteğine karşın Yemen’de de Husilerle giriştiği çatışmalarda hedefine ulaşamıyor.
Dezenformasyon da para etmiyor: Örnekse, Suriye’deki Alevilerin bir darbe ile Esad’ı devirecekleri şeklindeki haberler… Hatta İran ve Rusya’nın da desteği çektiklerine ilişkin ortaya atılan iddialar…
Hiçbiri doğru çıkmadı. Tam tersine hem Moskova hem Tahran, Esad’a desteklerini yinelediler.
Ortadoğu’da Batı’nın politikalarının çöküşe geçtiğini gösteren işaretler bunlar.
2002’den bu yana…
Afganistan’dan Irak’a yaşananlar…
Libya’nın ve Suriye’nin başına gelenler…
Dünyanın tümünün olmasa bile Asya’nın ve Ortadoğu’nun gözünü açmış olmalı…
Onun için, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin “Suriye’nin ikinci bir Libya ya da Irak olmasını istemiyoruz” diyor.
Irak’ta ne olmuştu? Devlet yok edilmişti.
Peki, yeni bir devlet kurulabildi mi?
Irak bölündü, şeklen bir devlet kuruldu ama gücü sıfır.
Libya’da ise şeklen bile devlet kurulamadı. Haritada görünen Libya, devletsiz bir devlet.
ABD ve AB, Irak’ta ve Libya’da yaptıklarını savunurken, iyi oldu diyorlardı. Hâlâ aynı şeyi söylüyorlar mı, şüphe etmek gerek.
Çünkü yarattıkları bataklıktan yayılan kötülük Batılı toplumlara da sıçramış durumda.
Ve gelinen aşamada Ortadoğu’daki stratejik çıkarlarının tehlikeye girdiğini de görüyorlar artık.
Demek ki, gerçekler dayatınca macerası politikaların geçerliliği kalmıyor…
Gazze’de savaş suçu işlendi diyemediler
BM’nin Gazze saldırısına ilişkin raporu nihayet yayınlanabildi.
Yayınlanabildi demek gerekiyor çünkü rapor mart ayında dünyaya açıklanacaktı. Ancak Komisyon Başkanı William Schabas, İsrail baskısı yüzünden istifa etmek zorunda kalınca gecikme oldu.
Rapor, ilginç bir şekilde savaş suçlarını sıralıyor ama doğrudan İsrail’i suçlamıyor ya da suçlayamıyor. Sadece “Gazze’de savaş suçu işlenmiş olabilir” deniyor.
Rapora göre 8 Temmuz 2014 tarihinde başlayan saldırılar 50 gün sürmüştü. Saldırılarda 1462 Filistinli sivil (üçte biri çocuk) ve 789 savaşçı yaşamını yitirmiş, İsrail tarafındaysa 67 asker ve 6 sivil ölmüştü.
Raporu hazırlayan BM Komisyonu’nun başkanı Amerikalı yargıç Mary McGowan Davis yaptığı yazılı açıklamada “Gazze’deki yıkım ve insanların çektiği acılar eşi benzeri görülmemiş nitelikteydi. Etkileri birkaç kuşak boyunca hissedilecektir” diyerek insan hakları ve uluslararası hukukun ağır şekilde ihlal edildiğini kaydetti.