AB’nin kefaletiyle imzalanan doğalgaz anlaşması Ukrayna ile Rusya arasındaki krizin çözümünde de umut ışığı oldu.
ABD geri çekildi, AB yönetimi inisiyatif aldı ve üçlü görüşmelerle gaz anlaşmasında mutlu sona varıldı.
Şimdi bunun asıl krizin çözümüne yansıtılması gerek.
AB, epeydir Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesini istiyor. Bu konuda kararlı… Hem öylesine kararlı ki, IMF ile birlikte 4,6 milyar dolarlık borca kefil olarak imzayı atmaktan kaçınmadı.
Anlaşma sağlandığında da Putin ve Poroşenko’yu ilk kutlayanların Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande olması, ayrıca uygulamada AB’nin olumlu rol oynayacağına ilişkin söz vermeleri kararlılığın bir göstergesi sayıldı.
Ukrayna krizi 2013 yılı sonundan bu yana devam ediyor. Yaptırımlar Rusya’ya belli ölçülerde zarar verdi elbette ama diğer yandan yarar da sağladı. Yararı şuydu: Moskova, aynen Çin’in düşündüğü gibi Batı’nın denetimi altındaki uluslararası kuruluşların seçeneklerini yaratmanın önemini bu kez canı yanarak denemiş oldu.
Avrupa Birliği de, tabii en başta Almanya, ABD’nin bastırmasıyla Rusya’ya uygulanan yaptırımların kendi ekonomilerini de olumsuz etkilediğini görüyor.
Bu arada Moskova’daki seçenek arayışlarını da izliyorlar.
Putin’in, Çin’le işbirliğini yoğunlaştırarak kader birliğine girmesi ise ürküntü veriyor.
Bu serüvenin sonu Avrupa açısından da iyi görünmüyor.
O nedenle ABD aradan çekilmeli ve AB-Rusya ilişkileri normalleştirilmeli.
Doğalgaz krizinin çözümü bu yüzden bir umut ışığı, bir işaret fişeği midir, göreceğiz…
Barroso’dan Rusya’ya ağır eleştiri
Avrupa Komisyonu Başkanlığı görevini devretmeye hazırlanan Jose Manuel Barroso, AB’nin genişlemesinin doğru bir politika olduğunu savunurken “Eğer bu genişleme olmasaydı Rusya’nın iştahı Ukrayna ile sınırlı kalmaz, Bulgaristan’ı, Romanya’yı ve Baltık ülkelerini de kapsardı” dedi.
Barroso’nun görev süresi boyunca 13 ülke AB üyeliğine kabul edilmiş, bu da onun en büyük başarısı sayılmıştı. Ne var ki, Barroso Bulgaristan ve Romanya’nın üyelikleri nedeniyle çok da eleştiri almıştı.
Avrupa Komisyonu Başkanı, düzenlediği son basın toplantısında bu yöndeki eleştirilere yanıt verirken kendini şöyle savundu:
“Bir an için bu ülkelerin Avrupa Birliği’ne katılmadığını hayal edin. O zaman büyük olasılıkla şimdi yalnızca Ukrayna’yı tartışıyor olmazdık. Büyük olasılıkla Bulgaristan’ı ya da Baltık ülkelerini de tartışıyor olurduk. Bu nedenle yapılan doğruydu. Ama içtenlikle söyleyeyim ki, bu yıllarda Avrupa entegrasyonunda yaşanan sorunların nedeni Bulgaristan ve Romanya değildi.”
Kuzey Irak’a Amerikan üssü
Barzani yönetimi, IŞİD’le mücadelede kullanılmak üzere Erbil’e 60 kilometre uzaklıkta bir ABD üssü açılması için Bağdat hükümetinden onay istedi.
Merkezi yönetimin onayı halinde Pentagon IŞİD’e yönelik operasyonlarda uçaklarını Kuzey Irak’taki bu üsten havalandıracak.
ABD’nin şimdiye kadar düzenlediği saldırılarda Kuzey Irak’tan hiçbir üssü kullanmadığı bildirildi.
ABD, daha önce Türkiye’nin İncirlik üssünü kullanmak istemiş ama Ankara buna izin vermemişti.