Bugüne kadar yanıtı verilmemiş bir soru bu. Ortadoğu’da yaşananları izleyen hemen herkes bunu merak ediyor. Yani, pek çok kişi, söz konusu sorunun yanıtını arıyor. Bunlardan biri de ünlü İngiliz gazeteci Robert Fisk.
Evet… “Haçlılardan, Şiilerden, Hıristiyanlardan ve bazen Yahudilerden nefretini dile getirmekten kaçınmayan IŞİD, İsrail’in adını niçin ağzına almıyor?”
Ve bu soruya bağlı olarak Fisk, tamamlayıcı şu soruyu da gündeme getiriyor: “İsrail’in, Suriye’ye yönelik hava saldırıları neden daima hükümeti ve Suriye yanlısı İran güçlerini hedef alıyor da, IŞİD’e bir fiske bile vurulmuyor?”
IŞİD’in tüm bağlantılarının daha fazla soruşturulması ve sorgulanması gerektiğini belirten Robert Fisk İndependent gazetesindeki yazısında şunu öneriyor:
“IŞİD’in lider kadrosunun değinmediği, kınamadığı, göndermede bulunmadığı konulara odaklanmalıyız.
Bu da, tabii ki, Türkiye’ye, ABD’ye, Suudi Arabistan’a, Katar’a ve İsrail’e bazı soruların sorulmasını gerektirir.
Buna hazır mıyız? Yoksa, IŞİD’in, en azında mesleğimizin ilk vecibelerinden olan ‘Hikayenin diğer tarafına da bakmamızı’ engellemesine izin mi vereceğiz?”
Suriye krizinin çözümünde yıl sonu umudu
Gidişat gösteriyor ki, ABD ve Rusya, yakın zamanda Suriye krizini siyasi çözüme kavuşturacaklar.
Bu süreç, iki küresel gücün IŞİD’in en büyük tehlike olduğu konusunda görüş birliğine varmasıyla başlamıştı.
Suriye muhalefeti bir süredir Moskova’da toplantı üzerini toplantı yapıyor. Önemli olan hiçbir grubun dışlanmaması. En küçük gruplar bile muhalefet sayılarak muhatap alınıyor.
Rus ve Amerikalı yetkililer, muhalefet grupları arasında ayrım yapmadan tümüyle görüşüyorlar. Öyle bir iki kere de değil, günlerce sürüyor toplantılar. Ve gerektiğinde Şam yönetimi yetkilileri de masaya davet ediliyorlar.
Muhalif gruplardan Ulusal Koordinasyon Kurulu’nun Başkanı Hasan Abdulazim’in “Suriye krizi bu yılın sonunda çözülür” iddiası, o nedenle, boşuna değil.
Abdulazim, krizin siyasi çözümü konusunda ABD ile Rusya’nın görüş birliği içinde olmalarının büyük umut verdiğini belirtirken, “İki ülkenin ciddiyeti, krizde geri kalan engelleri de kaldıracaktır” diyor. (Kaynak: YDH)
İran’a ambargoda ABD kazandı, İngiltere zarar etti
İran ve İngiltere 4 yıl aradan sonra büyükelçiliklerini karşılıklı olarak yeniden açarak ilişkilerde yeni bir dönem başlattılar.
Tahran’da İngiltere Büyükelçiliği’nin açılış törenine İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond da katıldı. Hammond daha sonra İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’le bir görüşme yaptı.
Londra’daysa İran Büyükelçiliğinin açılışında İngiltere’nin eski Dışişleri Bakanı Jack Straw hazır bulundu. Straw, İran haber ajansı İRNA’ya yaptığı açıklamada, İki ülkenin ticari ilişkilerinin önemli bir konu olduğunu vurgularken, hiçbir ülkenin İran’la ticari ilişkilerin azalmasından İngiltere kadar zarar görmediğini söyledi.
Eski İngiliz Bakan, “İlginç olan şu ki, ABD, İran’a yönelik yaptırımları ağırlaştırdıktan sonra ihracatını artırdı. İngiltere’ninse, bu süre içinde, İran’a ihracatı gözle görülür ölçüde azaldı” diye konuştu.