Rusya, İsrail’in iki önemli iddiasından birini yalanladı, diğeri konusunda sessiz kaldı.

Yalanlanan iddia, IŞİD’le mücadeleye katılmak üzere Suriye’ye savaş uçakları gönderildiğine ilişkindi.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rus savaş uçaklarının Suriye’de konuşlandırıldığı yolundaki İsrail iddiasının doğru olmadığını açıkladı.

Ayrıca, Rusya Savunma Bakanlığı’ndan bir yetkili de kesin bir dille iddiayı reddetti.

*

Moskova’nın sessiz kaldığı iddia ise Rusya, İran ve ABD’nin IŞİD’le mücadele konusunda kafa kafaya verdiklerine yönelikti.

İsrailli askeri analist Alex Fishman’ın iddiasına göre Rusya ve İran, Suriye’ye destek konusunda ortak karar alıyorlar, ABD de buna onay veriyordu.

Bu tam böyle miydi, yoksa Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un dediği gibi miydi? Lavrov’un söylediği şuydu:

“Amerika’nın, Avrupa’nın, Körfez ülkelerinin ve diğer bölge ülkelerinin şimdiye kadar verdiği tepkiler gösteriyor ki, artık herkes, aşamalı olarak herkesi tehdit eden teröre karşı mücadele için ortak çaba gösterilmesine öncelik verilmesi gerektiğini anlıyor.”

Öyle görünüyordu ki, Suriye’de IŞİD’le mücadele konusunda kafa kafaya verenler sadece Rusya, İran ve ABD değildi. Yanlarında Avrupa da vardı.

Ayrıca, Arapların da, nihayet, ayakları suya erdi.

Yalnız Araplar, IŞİD’e karşı ortak mücadeleye “Evet” derken bu kez Esad’ı engel gösteriyorlardı.

Onlara göre Esad cumhurbaşkanlığından çekilmeliydi.

Yeni Suriye planının sahibi Rusya ise ödün vermekten yana değildi.

*

Lavrov’un, Rusya Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Uluslararası İlişkiler Vakfı’nda yaptığı konuşmada bu konudaki sözleri şöyleydi:

“Rusya’nın bazı ortakları, hâlâ bu ön şartlarda ısrar ediyorlar.

Biz de onlardan bu isteklerinden vazgeçmelerini istiyoruz.

Çünkü o zaman terörle mücadele daha sağlıklı olacaktır.

Esad’ın yasal cumhurbaşkanı olmadığını söylüyorlar.

Bu, Saddam Hüseyin’in ve Muammer Kaddafi’nin devrilmesinde kullandıkları yöntemin aynısıdır.

Ancak Beşar Esad’ın cumhurbaşkanlığı tamamen yasaldır.

Ve Suriye ordusu bugünkü şartlarda IŞİD’le mücadelede en işlevsel güçtür.”

*

Belli ki İsrail, Rusya’yla baş edemeyeceği için ortalığı velveleye veriyor.

Oysa, Suriye bağlamında Ortadoğu’da güçler dengesini değiştirecek stratejik gelişmeler kapıya dayanmışken Tel Aviv Hükümeti de pozisyonunu gözden geçirebilir.

Yoksa herkese illallah dedirten bir İsrail, bölgede barış içinde yaşama şansını kendi eliyle heba etmiş olur…

 

Suriye: Geleceği olmayan ülke!

 

İspanyol sivil toplum örgütü “Açlığa Karşı Eylem”in Suriye’ye bakışı böyle…

5 milyonu çocuk olmak üzere 12,2 milyondan fazla insanın sağlık ve gıda yardımına gereksinme duyduğu ülkenin geleceğinin olamayacağını düşünüyorlar.

Hastanelerin sadece yüzde 48’i hizmet verebilir durumda… 5 yaşın altındaki çocuklar, bulaşıcı hastalık riskiyle karşı karşıya… 5 milyon kişi hiç sağlık hizmeti alamıyor…

Peki, Suriye’yi bu hale kim getirdi, milyonlarca insanın yurdunu terk etmek zorunda kalmasından, ülkedekilerin muhtaç duruma düşmesinden kimler sorumlu?